İkinci Dünya Savaşı, sadece askeri güçlerin birbiriyle kapışması şeklinde cereyan eden bir savaş değildi. Bunun dışında tarafların birbirlerini alt edebilmek için akla hayale gelmedik yollara başvurduğu, tuzaklar kurduğu, farklı icatlara imza attığı bir savaştı.
Düşmanın kafasını karıştırmak, onu yanlış yönlendirmek ve kandırmak İkinci Dünya Savaşı sırasında çok sık görülen bir şeydi.
Bunlardan belki de en önemlisi 23’üncü Karargah Özel Birliği’ydi… Yani “Hayalet Ordu.”
1.100 sanatçı ve illüstratörden oluşan bu birliğin yegane amacı vardı, o da Amerikan Ordusu’nun aslında hiç var olmadığı bölgelerde, Nazilere sanki Amerikan Ordusu o bölgeye girmiş gibi göstermekti.
Bu sanatçıların hepsi özenle seçilmiş, yetenekli kimselerdi. Öyle ki savaş haricinde sanat dünyasında iyi birer yere sahiptiler.
Bu kişiler arasında o dönemin sanat camiasında adı bilinen Bill Blass, Ellsworth Kelly, Art Kane ve Arthur Singer gibi isimler vardı.
Kullandıkları silahlar (!) arasında şişme tanklar, uçaklar, jipler, zırhlı taşıyıcılar, toplar ve daha bir sürü silah olmayan ancak silahmış gibi görünen şeyler vardı.
Bütün bunlar, keşif yapan Nazilere sanki o bölgede Amerikan Ordusu aktivitesi varmış gibi göstermek içindi.
Hayalet ordu sadece şişme silahlar kullanmakla kalmıyor, sahte sinyaller, yalan mesajlaşmalarla düşmanın aklını da karıştırıyordu.
Tasarlayıp, sahte araçların üzerine yapıştırdıkları grafiklerle o bölgedeki birkaç tankı, aslında çok daha büyük bir birliğin küçük bir parçasıymış gibi gösteriyorlardı.
Hatta çoğu zaman gerçekte oyuncu, görünürde Amerikan subayı olan bu birlik üyeleri Alman casuslarının cirit attığı yerlere gidip takılıyor ve bilinçli şekilde onları yanlış yönlendirecek konuşmalar yapıyorlardı.
Bu ekip öyle gizliydi ki hiçbir eylemleri kayıt altına alınmadı, sınıflandırılmadı, 1996 yılında haklarındaki yasak kalkana kadar kimse onların varlığından haberdar olmadı.
Her ne kadar bu birlik askeri hiçbir tecrübesi olmayan 1.100 kişiden oluşsa da, Naziler onların sayısının 30.000 civarında olduğunu düşünüyordu.
Elbette ki böyle düşündürtmek onların görevleriydi.
1944 yılından 1945 yılına kadar 20’den fazla yerde kurdukları düzeneklerle Almanları kandırmayı başardılar.
Sahte bir birlik olmalarına bakmayın, İkinci Dünya Savaşı’nda en ön saflarda çarpıştılar.
Mesele sadece şişme araçları, ekipmanları oraya buraya koymaktan ibaret değildi; yeri geldiğinde büyük bir konvoy oluşturuyorlar, yeri geldiğinde hiç Amerikalı asker bulunmayan bir yerde birlik inşa ediyorlardı.
Birlik içinde herkesin bir rütbesi ve rolü vardı. Erden generale kadar tüm rütbeler mevcuttu, tabii rol icabı.
Bu askerler (!) Alman casuslarını kandırmak için akla hayale gelmedik yollara başvuruyorlardı.