Tarih boyunca hapis cezası almış yazarlardan bahsetseydik muhtemelen bunun için ayrı bir kitap yazmamız gerekecekti. Bazı yazarlar fikirleri yüzünden bazıları insanları etkileme güçleri nedeniyle bazıları da gerçekten suçlu oldukları için hayatlarının önemli bir kısmını hapishanede geçirdiler. Bu yazarlardan bazıları tutuklu oldukları dönemde en iyi yaptıkları şeyi yapmaya devam ettiler. Ortaya ise hapishane edebiyatı olarak tanımlayabileceğimiz koca bir külliyat çıktı. İşte o eserlerden bazıları ve yazarların hikayeleri…
1. Martin Luther King – Birmingham Hapishanesinden Mektup
1963 yılının Nisan ayında, Dr. Martin Luther King Jr izinsiz bir halk gösterisinde insanlara liderlik ettiği için Alabama, Birmingham’daki bir hapishane hücresine gönderildi. Dokuz günlük hapis cezası sırasında King, hapishanedeki tuvalet kağıtlarını kullanarak bir yazı kaleme aldı. King yazısını; ayrımcılığa karşı mücadelesini kınayan ve onu “terörist” olarak yaftalayan bir grup din adamına karşı yazmıştı. Toplam 7000 kelimelik bu yazıda St. Thomas Aquinas ve Thomas Jefferson gibi isimlerden alıntılar vardı. Sivil sorumluluğunu doğasının incelendiği bu mektupta, adaletsiz yasalar da ele alınıyordu: “Herhangi bir yerde adaletsizlik, her yerde adalet için tehdittir.” King’in yakınları, o hücresindeyken bu kağıt parçalarını hapishaneden kaçırmayı başardı. Ardından metin hemen daktilo edildi. Kısa bir süre sonra “Birmingham Hapishanesinden Mektup” Amerika’nın gündemine bomba gibi düştü. Bugün hala ayrımcılığa karşı oluşturulan metinlerde King’in bu yazısından alıntılar yapılıyor.
2. Marco Polo’nun Seyahatleri
Marco Polo 24 yıllık Asya gezisinden döndükten birkaç yıl sonra, rakip İtalyan şehir devleti Cenova’ya karşı bir Venedik kadırgasına liderlik ederken yakalandı. Ardından hapishaneye gönderilen 44 yaşındaki tüccar, Çin’deki yolculuğu ve Moğol hükümdarı Kubilay Han’ın hizmetinde geçirdiği yılları anlatarak diğer mahkumları eğlendirmeye başladı. Polo’nun hikayeleri, hapishane arkadaşları Pisalı Rustichello adlı bir yazar ve mahkum arkadaşının dikkatini çekti. Daha sonra Polo ve arkadaşları “Seyahatler” olarak bilinen kitabı yazmaya karar verdi. Bu destansı seyahatname, Polo’yu dünyanın en meşhur kaşiflerinden biri yaptı. Kitap yayınlandıktan sonra birçok Avrupalı, Uzak Doğu’nun harika dünyasını keşfetmeye başladı.
3. Nelson Mandela’nın Otobiyografisi
Nelson Mandela, Güney Afrika’nın ilk siyah başkanı olmadan önce, 27 yıl boyunca hapis cezası çekti. 1974 yılında Robben Adası’ndaki hapishanede kaldığı bir dönemde gizlice yazı yazmaya başladı. Oldukça küçük ve karanlık bir hücrede kalan Mandela, kısa bir sürede devrimci olarak geçirdiği yılları belgeleyen otobiyografisini yazdı. Kısa bir süre sonra Mac Maharaj isimli bir mahkum, yerden tasarruf etmek için Mandela’nın el yazmalarını özenle küçük bir metne dönüştürdü. Mandela kitabı tamamladıktan sonra orijinal kopyayı hapishane bahçesinde bir yere gömdü. Muhafızlar kitabın taslağını keşfettiğinde, Maharaj ve diğerleri çoktan serbest kalmıştı. Otobiyografi, 1994 yılına kadar yayınlanmadı. Ancak günümüzde yakın dönemde yazılmış en çarpıcı kitaplardan biri olarak kabul ediliyor.
4. John Bunyan – Hacı’nın İlerleyişi
Aslında ticaretle uğraşan bir İngiliz olan John Bunyan, popüler bir ayrılıkçı vaiz olduğunda tanınmaya başladı. Kalabalıkları kendi yanına çekme becerisi sayesinde Bunyan kısa sürede tüm dikkatleri üzerine topladı. Yetkililer, Bunyan’ın Anglikan Kilisesi’ne uymayan dini toplantılar düzenlemesini yasa dışı olarak değerlendiriyordu. Başka bir ifadeyle John Bunyan potansiyel bir tehlikeydi. Tehlikeyi ortadan kaldırmak için 1660 yılında tutuklandı ve Bedford’da bir hapishaneye kapatıldı. İlk başta sadece üç ay hapis cezası almıştı. Ancak kendisinden vaaz vermeyi bırakması istenmişti. Bunyan bunu reddetti ve 12 yıldan fazla hapishanede kaldı. Bu süre zarfında, devlet zulmüyle ilgili deneyimlerini ve dini düşüncelerini yazmaya başladı. 1678 yılında hapisten çıktıktan sonra “Hacı’nın İlerleyişi” ismiyle kitabını çıkardı ve eser adeta bir başarı öyküsüne dönüştü. O zamandan beri elden ele dolaşan bu kitap, 17. yüzyılın dönüm noktası eserlerinden biri olarak gösteriliyor.
5. Adolf Hitler – Kavgam
Adolf Hitler 1923 yılında, yeni kurulan Nazi Partisi üyelerine “Münih Birahane Darbesi” olarak bilinen başarısız bir darbe girişiminde liderlik etti. Daha sonra vatana ihanetle suçlanan Hitler, Bavyera’daki Landsberg Hapishanesine gönderildi. Hitler, hapishanedeki günlerini siyasi broşür, hatıra ve fikirlerini yazmakla geçirdi. Bu yazılar daha sonra ünlü “Kavgam” isimli kitaba dönüştü. Kitap, Hitler’in “Üçüncü Reich” düzeni için oldukça etkili bir şema ortaya koyuyordu. Öfke dolu ve genellikle abartılı tarzdaki anlatımıyla dikkat çeken bu kitap, Alman ırkının saflığını koruma ihtiyacını anlatıyor ve Fransa ile Rusya’ya karşı bir intikam darbesi vurma planının ana hatlarını çiziyordu. Kavgam’ın birinci cildi, Hitler’in dokuz aylık cezası bittikten hemen sonra, 1925 yılında yayınlandı. Ancak kitap ilk çıktığında tam bir fiyaskoydu. 1930’lu yıllara gelindiğinde evinde “Kavgam” olmayan bir tane Alman vatandaşı kalmamıştı.
6. Sir Thomas Malory – Le Morte d’Arthur
Tarihçilerin kimliğiyle ilgili varsayımları doğruysa, Malory bir Warwickshire şövalyesiydi. Aynı zamanda kendisi haraç, cinayete teşebbüs, tecavüz ve hırsızlık gibi suçlar işleyen bir hayduttu. Hapishanede kaldığı 20 yıl boyunca, Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Şövalyeleri’nin Kutsal Kase’yi arayışlarıyla ilgili bir macera kitabı yazdı. Tüm dünyanın bildiği bu hikaye ilk olarak 1485 yılında İngiliz matbaacı William Caxton tarafından yayımlandı.
7. Marquis de Sade – Sodom’un 120 Günü
Fransız yazar Marquis de Sade, tarihin en skandal edebiyat eserlerinden bazılarını kaleme almasıyla ünlü. Yazar, hayatının üçte birinden fazlasını cinsel zulüm ve şiddet eylemleri nedeniyle hapiste geçirdi. Bastille hapishanesinde cezasını çekerken mide bulandırıcı bir işkence, tecavüz ve ahlaksızlık hikayesi olan Sodom’un 120 Günü isimli kitabını yazdı. Sade, romanına el konulmaması için kağıtları hücre duvarındaki bir çatlağa sıkıştırmıştı. Fransız Devrimi sırasında yeni bir hapishaneye nakledildikten sonra kitabının tek nüshasının izini kaybetti. Orijinal nüsha keşfedildiğinde Sade çoktan hayatını kaybetmişti. Bastille’in 1926 yılındaki restorasyonu sırasında bulunan el yazmaları, ilk haliyle yayınlandı. Ancak yayınladığı günden beri defalarca kez yasaklandı. 2014 yılında Fransa’da bulunan bir müze, Sade’nin el yazmalarını satın almak için tam 7 milyon Euro ödedi.
8. Boethius – Felsefenin Tesellisi
Anicius Manlius Severinus Boethius, kendi döneminde İtalya’nın en etkili filozoflarından ve devlet adamlarından biriydi. 520’lerde Ostrogot hükümdarı Theodoric’in hükümetine başkanlık ederken kariyerinin zirvesine ulaştı. Ancak daha sonra haksız yere ihanetle suçlanıp ölüme mahkum edildiğinde hayatı tamamen değişti. Boethius hapishanedeyken; kötülüğün, özgür iradenin ve ilahi takdirin doğasının zarif bir incelemesi olan “Felsefenin Tesellisi” isimli eserini kaleme aldı. Kısa bir süre sonra Boethius 524 yılında idam edildi. Hapishane hücresinde yazdığı kitabı ise klasik dönemin son büyük eseri olarak tanımlanıyor.
Bu listelerimiz de ilginizi çekebilir:
Kadın Yazarlar Tarafından Kaleme Alınmış En Başarılı Eserler
Fantastik Edebiyat: Sizi Gerçeküstü Evrenlere Götürecek 25 Fantastik Türk Kitabı
Kaynak: 1