Fotoğraf, ileride sanat dallarından biri olacağı bilinmese de icat edildiği yıllardan bugüne dek büyük önem taşıdı. Yazar Susan Sontag bir yazısında; ‘Bir fotoğraf çekmek, başka birinin (veya şeyin) ölümü, zayıflığı ya da değişkenliğine şahit olmaktır.’ diyor. Bir anı dondurup onun erimesine engel olmanın aslında ne muazzam olduğunu düşündüğümüzde fotoğraf birkaç kat daha önem kazanıyor sanki.
Geçmişin büyük fotoğrafçılarından birçoğu, değişen dünyayı yakalama becerileri ile tanımlanmıştı. Han Youngsoo da 1956 – 63 yılları arasında Güney Kore’nin başkenti Seul’da henüz değişmeden yakalayabildiği anlarla listemizin konusu ve konuğu oluyor.