Çoğu kadın, hamile olduğunu adet döngüsünün gecikmesinden veya şiddetli mide bulantısından anlar. Ardından evde yapılan idrar testlerine başvurulur, sonuç pozitif çıkar ise sağlık kuruluşunda uygulanan kan testleri ile hamilelik durumu netleştirilir. Ancak hamilelik belirtileri yalnızca adet döngüsündeki gecikme veya mide bulantısından ibaret değil. Örneğin ağız tadınızın değişmesi veya dudağınızda beliren uçuğun da hamilelik belirtisi olabileceğini biliyor muydunuz? Biz değil, bilim söylüyor! Sizler için hazırladığımız bu yazıda en ilginç hamilelik belirtilerini derledik, keyifli okumalar!
1. Aşırı tükürük üretimi
Hamilelerin yaklaşık yüzde 1’inde görülen aşırı tükürük üretiminin nedeni tam olarak bilinmese de bulantı ve kusmalara sebep olan hormonal değişimlerin bu olaydan sorumlu olduğu tahmin ediliyor. Üzerinde durulan bir diğer neden de hamilelik döneminde çokça görülen mide içeriğinin yemek borusuna kaçması. Bu durumda beyne giden uyarılar ile tükürük salgısı artıyor ve tükürüğün içindeki bikarbonatlar sayesinde yemek borusunun fazla asit nedeniyle tahriş olması önleniyor.
Gebelikte görülen aşırı tükürük üretiminin 6. hafta civarı başladığı ve 14. haftadan sonra kendi kendine geçtiği biliniyor. Bu durumda herhangi bir ilaç tedavisine gerek kalmıyor.
2. Fazla gaz
Gebelikle birlikte görülen bir diğer önemli değişim de sindirim sisteminde yaşanıyor. Bu durumun asıl sebebi ise artan progesteron hormonuna bağlı olarak düz kas hücrelerinin gevşemesidir. Düz kas hücrelerinin gevşemesiyle birlikte besinler sindirim sisteminde daha uzun süre kalıyor. Bu da anne adaylarına fazla gaz, kabızlık veya şişkinlik olarak geri dönüyor.
3. Dudak aniden beliren uçuk
Uçuk, herpes simplex adlı virüsün sebep olduğu viral bir enfeksiyondur. Bu virüs, vücuda bir kez girdiği zaman hep o vücutta kalıyor. Bağışıklık sisteminin zayıflaması veya aşırı stres yapılması durumunda ise ortaya çıkarak kendisini belli ediyor. Eğer anne adayı daha önce herpes simplex adlı virüsü kapmışsa, hamilelik ile birlikte bağışıklığı baskılanacağı için virüs yeniden canlanabilir. Dolayısıyla, sayısı hiç de azımsanmayacak kadar kadının gebeliğini dudağında çıkan uçuk sayesinde öğrendiğine çok da şaşırmamak gerekir.
4. Ağız tadında değişiklik
Mide bulantısı, koku hassasiyeti ve ruh halinde dalgalanmalar, hamileliğin ilk haftalarında görülen tipik semptomlardır. En az bunlar kadar yaygın görülen ama fazla konuşulmayan bir semptom daha var ki o da ağız tadındaki değişimdir. Hatta çoğu anne adayı bu keskin tat değişikliğini “zehir gibi” şeklinde ifade ediyor. Söz konusu durum ciddi bir soruna işaret etmemekle birlikte, tam olarak nedeni aydınlatılabilmiş değil. Ancak hormonal değişimlerin, kullanılan antibiyotiklerin ve hamilelikle birlikte başlanan vitamin takviyelerinin ağızda tat değişimine neden olabileceği düşünülüyor.
5. Aşırı terlemek
Hamileliğin erken dönemlerinde aşırı terleme çok yaygın görülüyor. Bunun sebebi ise hormon seviyelerinin hızla yükselmeye başlaması ve kan akışının artmasına bağlı olarak gelişen vücut sıcaklığının yükselmesidir. Sıcaklık yükseldikçe vücut soğuma yapabilmek için daha fazla ter üretiyor, böylece mevsimden bağımsızlık olarak aşırı terleme sorunu ile karşı karşıya kalınıyor. Bu durum zamanla azalacak olsa da her gün ılık duş almak, pamuklu nevresim kullanmak, bol ve pamuklu kıyafetler giyinmek, terlemenin kişinin üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirebilir.
6. Artan uyku ihtiyacı ve yorgunluk
Birçok anne adayı, hamileliğinin başlarında kendisini yorgun hissediyor. Sebebi ise tabii ki hormonâl değişimlerdir. Progesteron hormonuna bağlı olarak yalnızca rahim değil, tüm vücut kaslarında gevşeme meydana geliyor. Bu da annenin kendisini yorgun hissetmesine ve sürekli uyumak istemesine yol açabiliyor. Öte yandan, fetüsün besin ve oksijen ihtiyacını sağlayacak olan plasentanın oluşumu esnasında çok fazla enerji harcanıyor. Bu da annenin sürekli uykulu ve yorgun olmasının diğer önemli sebebini oluşturuyor.
7. Koku hassasiyeti
Mide yanması, kronik yorgunluk veya ani duygu değişimleri gibi gebelikte hem fiziksel hem de ruhsal anlamda birçok değişim yaşanıyor. Fakat anne adaylarını en olumsuz etkileyen değişim hiç şüphesiz ki koku hassasiyetidir. Gebeliğin başlamasıyla birlikte artan kan hacmi ve homonâl değişimler, kadınların koku reseptörlerini çok daha aktif duruma getirir. Bu durumda hem güzel kokular hem de hoşlanılmayan kokular daha keskin bir şekilde ayırt edilebilir hâle gelir. Genellikle gebeliğin ilk 3 ayında yaşanan bu durumun 2. trimester ile birlikte geçmesi beklenir.
Not: Yukarıdaki durumlar elbette tek başına gebeliğe işaret etmiyor. Eğer hamilelik şüpheniz varsa kan testi yaptırarak durumu netleştirebilirsiniz.
Hamilelik belirtileri ve gebeliğe dair her şey için Gebe.com adresini ziyaret edebilirsiniz!