Türkiye’de özellikle son dönemde hayatına son verenlerin sayısı ne yazık ki arttı. İntiharların pek çoğu ise gelecek kaygısı, işsizlik ve geçim sıkıntısı gibi nedenlerle gerçekleşiyor. Her ne kadar intihar edenlerin arkasından “psikolojik problemleri” vardı denilse de, kişiler bu probleme kaygı, endişe, işsizlik ve geçim sıkıntısı gibi nedenlerle sürükleniyor. Geçtiğimiz yılın sonlarında pek çok intihar haberi aldık. Bu yılın başında ise üniversite öğrencisi Sibel Ünli yaşamına son verdi. Dün ise Hakan Taşdemir isimli bir üniversite öğrencisi daha intihar etti. Bugün ise iki kişi daha yaşamına son verdi. Biri arkasında bir not, diğeri ise sisteme ağır eleştiriler yaptığı bir video bıraktı. Detaylara birlikte bakalım.
Antalya Manavgat’ta Halit Yılmaz isimli yurttaş, 26 bin 450 lira borcu nedeniyle intihar etti Turizm sektöründe çalışan Yılmaz, 48 yaşında ve 2 çocuk babasıydı. Halit Yılmaz, intihar etmeden önce bir not bıraktı notta ise şunlar yazıyordu;
“Banka borçları yüzünden ve para sıkıntısından, Denizbanka 26 bin, fibabanka 450 TL borcum var ödeyemiyorum. Kimseye kızgın değilim. Herkes hakkını helal etsin.
SON.
Halit Yılmaz”
Öte yandan Ankara’da özel bir okulda matematik öğretmenliği yapan İnan Avşar da aracında babasına ait ruhsatlı tabancayla intihar etti
Avşar, intihar etmeden önce sosyal medya hesabından yaptığı son paylaşımda işi ile ilgili eleştirilerde bulunuyordu
15 yıldır matematik öğretmenliği yapan İnan Avşar videosunda eğitim sistemine sert eleştirilerde bulunuyordu. Avşar “Elveda” isimli videoda şu ifadelere yer vermişti;
“Ben çok mücadele ettim çok tırlamadım. Bu dünyanın adaleti filan yok. Kendinizi kandırmayın. Bize hayatın çok iyi çok güzel olduğunu söyleyen insanlar kapitalizmin vahşi düzenin adamları. Düşünsene herkes mutsuz umudunu kaybetmiş, depresyonda veya intihar ediyor. Bu adamdan sana fayda gelir mi gelmez. Çünkü bu adamı sömüremezsin. Sana hala enerjisi olan hala kendini kandırmış kendini motive eden insanlar lazım. Çocuklarınızı okula göndermeyin. Çocuklarınızın beyni yıkanıyor. 15 yıllık eğitimciyim, bu işe severek girdim. Babam da eğitimciydi. Çocuklardan çok şey öğrendim. Ama şunu fark ettim ki okul tamamen ticari bir hapishane. Çocukların şu an oralarda beyni yıkanıyor.Neslimiz kurutuluyor. Saçma sapan bir sisteme adapte etmeye çalışıyorlar çocuklarınızı. Artık çocukların yüzüne bakamıyorum. Yüzlerine bakamıyorum. Saçma sapan bir sisteme hazırlıyorum çocukları”.
Kaynak: 1