Ulusal Sinema Akımı’nın öncüsü Halit Refiğ’i doğumgünü vasıtasıyla daha yakından tanıyalım istedik. İşte sinemanın “Yorgun Savaşçısı” Halit Refiğ.
İzmir’de dünyaya gelir
Ulusal sinema akımının öncüsü olan Halit Refiğ, 5 Mart 1934 yılında İzmir’de dünyaya gelir. İlk ve orta öğretimini Şişli Terakki Lisesi’nde tamamlar ve Robert Koleji’nde mühendislik eğitimi alır. Sinemaya ise Kore’de yedek subaylık yaparken askerde 8mm filmler çekerek başlar.
Sinema’ya asistan olarak başlar
1956’da, Nijat Özön ile birlikte yayınladıkları “Sinema”, “Kim” isimli dergilerde, “Yeni Sabah” ve “Akşam” gazetelerinde sinema eleştirileri yazmakla birlikte, Atıf Yılmaz’ın “Yaşamak Hakkımdır” isimli filmin asistanlığını yaparak sinema alanındaki ilk çalışmasını da gerçekleştirmiş bulunur.
1960’da ilk filmi Yasak Aşk’ı çeker
Yasak Aşk filminin yapımcılığını ise dönemin ünlü futbolcusu Memduh Ün yapar. Aynı zamanda senaryosunu da Memduh Ün ile birlikte yazmışlardır. Film dram türündedir ve siyah beyaz çekilmiştir. Yaşı küçük bir kadınla, bir delikanlının toplum kurallarınca yasaklanmış aşklarının öyküsünün anlatıldığı filmde o dönem Halit Refiğ ile evli olan Nilüfer Aydan oynar ve Aydan film eleştirmenleri tarafından bu film ile en iyi kadın oyuncu ödülüne laik görülür.
Ve ardı sıra gelen ödüller
1963’te Şehirdeki Yabancı, 1964’te Gurbet Kuşları, Haremde Dört Kadın ve Bir Türk’e Gönül Verdim filmlerini çeker, bu filmlerle Moskova, Yeni Delhi ve Sorrento Film Festivallerinde çeşitli ödüller kazanır. Ayrıca 1964 yılında Gurbet Kuşları ile Antalya Altın Portakal Film Festivalinde En İyi Yönetmen Ödülüne laik görülür.
Gurbet Kuşları hakkında
Türk sinemasına damga vuran bir sürü ismin yer aldığı filmde Cüneyt Arkın ilk defa kamera karşısına geçer. Dönemin genç yıldızları ise aynı filmde buluşur. Bu isimler ki Pervin Par, Filiz Akın, Tanju Gürsu olup, sonraki dönemde Türkiye’nin unutulmaz yeşilçam efsaneleri arasında yerlerini alırlar. Bu filmin yazım ekibinde ünlü yazar Orhan Kemal de yer alır. Zaten Halit Refiğ ile Orhan Kemal çok yakın iki dostlardır.
Aşk-ı Memnu efsanesi
Yorgun Türk sinemasındaki bunalım sebebiyle yüzünü televizyon sektörüne dönen Halit Refiğ 1975’te TRT Kurumu adına çektiği “Aşk-ı Memnu” ile TV dizilerine öncü olup tüm dikkatleri üzerine çeker.
Yorgun Savaşçı’nın başına gelmeyen kalmaz
Kemal Tahir’in ünlü romanının senaryolaştırılması sonucu ortaya çıkan bu şaheserin başına gelmedik kalmaz. Dönemin bütçesiyle 30 milyona çekilen film, 1979 yılında çekime başlanmasına rağmen grev sebebi ile 1981 yılında sona erer. Çekimler sonrası Halit Refiğ Trt’deki görevinden istifa eder, bu çekimler sırasında da Trt’de 3 genel müdür, 5 daire başkanı değişir. Bu kargaşalı ortamda çekilen filmde Kurtuluş Savaşı’nda Ege’yi düşmandan kurtarma çabaları, bu çabaları veren subaylarla, ordunun bazı gruplarla iç mücadelesi anlatılılır. Filmin Trt’ye teslim edildiği 1983 de Trt genel müdürü Macit Akman filmin yakıldığını açıklanır. 1993’e kadar akıbeti konusunda belirsizlik sürer ve nihayetinde bir kopyasının varlığı açıklanır.
Dizinin yakılma sebepleri
Yakılmasına karar verilmesinde ki nedenler ise şöyle sıralanır.
Örf ve adetlerimize ters düşen sahnelerin bulunması, dilinde argo ve küfüre yer verilmesi, halifeliğin övülmesi, halkın düşmanla savaşmak istemediği ve bölücülük izlenimini vermesi, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ndaki rolünün küçümsenmesi, Türklerin sarı ırktan geldiği ve ermeni davasının haklılığı hatta Kurtuluş Savaşı’nın namühim bir şekilde halka aktarılması olarak gösterilir.
Asıl garip olan ise
Kemal Tahir tarafından yazılamn romanın, senaryolaştırılıp filme çekilmesi gayet normaldir. Lakin asıl garip olan ise söylentilere göre yine Kemal Tahir Vakfı tarafından yakılmış olmasıdır. Tabii bu sadece söylentilerden ibaret kalır.
Teyzem Filmi ile deliliğe Türkçe bir övgü
Senaryosu Ümit Ünal tarafından yazılan filmde Üftade annesi ve üvey babasıyla sıradan bir hayat sürer. Bir gün yıllar önce evden gitmiş olan ablası oğlu Umur’la kapılarını çalar. Umur’la Üftade çok içten bir bağ kurarlar. Gelişen olaylarla Üftadenin bambaşka bir yüzü ortaya çıkar. Bu ortaya çıkan yüzü Türk Sineması adına en vurucu meczupluk öykülerinin arasında kendine yer bulur. Bu filmde Ümit Ünal Milliyet Gazetesi tarafından en iyi senaryo ödülünü alır. Filmde Müjde Ar en etkileyici oyunculuklarından birini sergiler.
Olgunluk döneminde düşünseliğe geçer
Olgunluğa erdiği zamanlarda düşünsel filmler çeken Halit Refiğ, “Teyzem”, “Hanım”,”Karılar Koğuşu”, “İki Yabancı”, “Köpekler Adası” gibi filmleriyle yurt içinde ve dışında birçok ödül kazanır. Yurt dışındaki festivallerde filmleri için özel bölümler ayrılır ve çeşitli konferans ve toplantılara konuşmacı olarak katılır. Yaşamı ve eserleri Ahmet Toklu’nun “Bir Yorgun Savaşçı Halit Refiğ” kitabına konu olan yönetmen için ayrıca hayatı ve filmleri üzerine detaylı söyleşilerin yer aldığı “Düşlerden Düşüncelere adlı İbrahim Türk tarafından yazılır ve Kabalcı yayınlarından 2001 yılında kitap olarak çıkar.
Batı’dan gelen ölüm
Safra kanalında tümör tedavisi gördüğü hastanede 11 Ekim 2009’da 75 yaşında İstanbul’da ölür. İstanbul Zincirlikuyu mezarlığına defnedilir. Üstadın mezartaşında;
“Aşkı doğuda tanıdım
batıda ölümü gördüm.” yazar.