Halet Çambel’i bir kaç kelimeyle özetlemek zorunda kalsaydık, onu bütün unvanlarından sıyırarak ilklerin öncüsü derdik. Çünkü o ilk Türk kadın arkeolog, ilk Hititolog, ilk Türk kadın eskrimci, Berlin’de düzenlenen olimpiyatlara katılan ilk Türk kadın sporcu ve ilk açık hava müzesini düzenleyen kişi. Peki siz ilklerin öncüsü Halet Çambel hakkında ne biliyorsunuz? Ya da dahası onu tanıyor musunuz? Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp, o yüzden belki de bugün zamanınızı Prof. Dr. Halet Çambel’i araştırarak değerlendirirsiniz. Okumaya devam etmeniz yeterli, iyi okumalar.
27 Ağustos 1916’da Berlin’de dünyaya gelen Halet Çambel köklü bir aileden geliyor. Babası, Almanya’da askeri ataşelik görevi yapan ve Atatürk’ün yakın arkadaşlarından Hasan Cemil Bey, annesi dönemin Berlin Büyükelçisi İbrahim Hakkı Paşa’nın kızı Remziye Hanım’dır
Halet Çambel’in en az kendisi kadar başarılı iki ablası, bir de erkek kardeşi vardı. En büyük ablası Leyla Çambel hukukçu ve gazeteci, diğer ablası Perihan Çambel ise kanser araştırmacısıydı. Küçük kardeşi Bülent Çambel de mühendisti
Cumhuriyetin kurulmasının ardından Çambel ailesi, Halet daha 8 yaşındayken, Türkiye’ye taşındı
Halet Çambel’in her zaman açık görüşlü, kendisine yatırım yapan ve kendisini geliştiren bir kadın olduğu gerek farklı dallarda yaptığı çalışmalar ve aldığı eğitimlerden, gerekse de arkeoloji eğitiminin yanı sıra eskrime olan merağından anlayabiliriz
Fransa’da üniversite okurken boş vakitlerini eskrimle değerlendiren Halet Çambel, 1936 Berlin Yaz Olimpiyatlarında eskrim dalında Türkiye’yi temsil eden ilk Türk kadın sporcu oldu
Turnuvalar esnasında Adolf Hitler’in görüşme talebini hem hükümetin izni olmadığı gerekçesiyle hem de Hitler’in Yahudilere karşı tutumundan dolayı reddetti
Uzun yıllar Anadolu’da araştırma gezileri yapan Halet Çambel’in kariyerini etkileyen olaylardan birisi de Karatepe bölgesinde karşılaştığı kalıntılar oldu
Bu kalıntıların ortaya çıkartılmasında emeği geçen Halet Çambel ve ekibi, kalıntılarda Hitit hiyeroglifleri ve Fenike yazısının bir arada kullanıldığını fark etmiş ve Fenike yazısı tercüme edilebildiği için, Hitit hiyerogliflerinin nihai çözüme ulaştırmış oldu
Bununla da kalmayıp, Halet Çambel, eşi Nail Çakırhan’ın da yardımıyla, Karatepe’de Türkiye’nin ilk açık hava müzesini kurdu ve bu kalıntıları sergiledi
Halet Çambel’in bir noktada sanata bile katkısı olmuştur. Yakın arkadaşlarından Ruhi Su’nun ilk 45’lik plaklarını çıkarmasına hem maddi hem de manevi destek olmuştur
Yaşar Kemal, Halet Çambel sorulunca şu sözleri söylüyor: “Yer altını güne çıkarmak Halet’in büyük hüneriydi. Yer üstündeki insanlar da ondan yepyeni bir dünya öğreniyordu. Okuldan kaçan, gönderilmeyen kızları okula gönderiyordu. Halkın içinde o bir büyüydü.”
Halet Çambel, çok defa yurtdışına gidip gelmiş, ama kendisini Anadolu’ya adamış bir kadındı. Onun Anadolu’ya olan aşkını, belki de söylediği şu sözlerden anlayabiliriz: “Bir lahit içinde ekili bir domates bir ailenin geçim kaynağı. Bu lahiti nasıl kurtaracaksınız? Domates sorununu kolay çözemiyorsunuz tabi çünkü bir gerçekle karşı karşıyasınız. Bunun doğurduğu problemi çözmek için ülkenin sosyal problemlerini bilmek gerekir. Bu nedenle Anadolu’da yaşamak, belki daha önemlisi Anadolu’yu sevmek gerekir.”
2014 yılında vefat eden Halet Çambel’in hikayesinin yaşaması için elimizden geleni yapmaya çalışıyor, ömrüne bu kadar çok iyiliği sığdırabildiği için ve Anadolu’ya kendisini bu kadar adadığı için ona teşekkür ediyor, ve huzur içerisinde yatmasını diliyoruz
Kaynak: 1 2