Geçtiğimiz yıllarda tüm dünyanın son derece zorlu bir dönemden geçmesine neden olan Covid-19 salgını, insan yaşamına dair pek çok olgunun da değişmesine neden oldu. Çoğu şey gibi çalışma hayatı da salgından büyük oranda etkilendi. Tüm dünyada sayısız insan, ofisleri terk ederek evden çalışmak zorunda kaldı. Takip eden süreçte, çalışma alışkanlıklarının önemli oranda değişmesi ve teknolojik olanakların artması ile “haftada dört gün çalışma modeli” pek çok ülkede eskiye nazaran daha yaygın hale geldi.
Kimleri, geleneksel çalışma biçimlerinin daha faydalı olduğunu ileri sürse de dünyanın farklı ülkelerindeki çok sayıda şirket haftada dört gün çalışma modelini uygulamaya, hiç değilse bir süre için denemeye karar verdi. Hangi çalışma modelinin daha faydalı olduğuna dair tartışmalar devam ederken, haftada dört gün çalışma modeli üzerine gerçekleştirilen en kapsamlı araştırmanın sonuçları açıklandı. Ortaya çıkan tablo ise oldukça ilginç. Detaylara birlikte bakalım.
Haftada dört gün çalışma modeline dair en kapsamlı araştırmalardan biri geçtiğimiz yaz aylarında İngiltere’de hayata geçirilmişti
İngiltere merkezli 61 şirket ve 3 bin çalışan, yeni çalışma modelinin sonuçlarını görebilmek için 6 ay boyunca haftada dört gün çalışma modelini uygulamaya başladı. Otomotivden teknolojiye, finanstan sağlığa kadar çok farklı alanlarda faaliyet gösteren 61 şirketin katıldığı çalışmanın sonuçları ise kısa süre önce açıklandı.
Dört günlük çalışma modelinin etkilerini ve sonuçlarını görebilmek için tasarlanan 6 aylık araştırma, İngiltere’deki “4 Day Week Global” ve “4 Day Week Campaign” gibi oluşumlar tarafından organize edildi
Bunun yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri merkezli Cambridge ve Boston College gibi üniversitelerdeki bilim insanları da araştırmaya katkıda bulundu. Öte yandan araştırma 3 bin çalışan ile yapıdı.
Araştırma, haftada dört gün çalışma modelinin çalışanların fiziksel ve zihinsel sağlığı üzerinde son derece olumlu etkileri olduğunu ortaya çıkardı
Araştırma sonunda ortaya çıkan en dikkat çekici verilerden biri, haftada dört gün çalışma modelinin, çalışanların hem fiziksel hem de zihinsel sağlığına son derece olumlu etkileri olduğu yönünde. Örneğin araştırmaya dâhil olan çalışanların yüze 37’si yeni çalışma modeliyle birlikte fiziksel olarak daha sağlıklı olduğunu ifade ediyor. 4 günlük çalışma sisteminde, zihinsel ve psikolojik olarak daha zinde olduğunu ifade eden çalışanların oranı ise yüzde 42. Çalışanların yüzde 71’i “tükenmişlik” hissinin azaldığını ifade ederken, yüzde 39’u daha az stres yaşadığını dile getiriyor.
Kısa süre önce paylaşılan sonuçlara göre dört gün çalışma modeli şirketler için de oldukça faydalı
Çünkü araştırmanın parçası olan şirketlerin ortalama gelirleri, geçen yıla kıyasla yüzde 35 düzeyinde artmış durumda. Bununla birlikte tüm şirketler içerisinde işten ayrılma oranının yüzde 57’ye düştüğü ifade ediliyor. Ayrıca yeni çalışma modelinde çalışanların kendilerini zihinsel ve fiziksel açıdan daha sağlıklı hissetmeleri, işten izin alma oranlarını da ciddi şekilde azaltmış. Böylece dört gün çalışma modelinde, iş yerlerindeki üretkenliğin ve devamlılığın önemli oranda arttığı görülüyor.
Çalışma gününün azalması, insanların kendi verimliliklerini artırmak için çabalamasına neden oluyor
Yani, geleneksel çalışma modelinin daha yüksek bir verimlilik sağladığını ileri sürenlerin tezi, İngiltere’deki çalışma ile boşa çıkıyor. Araştırmaya dâhil olan patronların yüzde 95’i verimliliğin eski çalışma modeli ile aynı düzeyde olduğunu veya arttığını dile getiriyor.
Çalışmada yer alan 61 şirketin yüzde 92’si, araştırma sona ermesine rağmen dört günlük çalışma modelini sürdürmeye karar verdi
Şirketlerin yüzde 30’u ise yeni çalışma modelini şimdiden kalıcı hale getirmiş durumda. Kısacası, haftalık dört gün modelinin etkileri ve sonuçları üzerine şimdiye kadar yapılan en kapsamlı çalışma, yeni iş modelinin sağlıktan verimliliğe kadar pek çok farklı alanda hem şirketler hem de çalışanlar için oldukça faydalı olduğunu gözler önüne seriyor.
Kaynak: 1