Dünyada belki de kazanılmasında aşçıların rolü olan tek savaş Haçova Meydan Muharebesi’dir. Akıbeti mağlubiyet ile sonuçlanmak üzere olan savaşın gidişatını son anda değiştiren aşçıların payı olmasa, tarih sayfaları arasında karşımıza çıkan Haçova Meydan Savaşı’nı kazanan taraf Osmanlı olmayacaktı. Aşçıların son anda dahil olduğu Haçova Meydan Savaşı gerek Osmanlı tarihinde, gerekse dünya tarihi içerisinde farklı bir yere sahip.
1595 yılında III. Murad ölünce yerine henüz yönetim tecrübesi olmayan III.Mehmet geçti.
III.Mehmet tahta geçer geçmez ordusunun 70 bin kişilik Avusturya ordusu tarafından yenilgiye uğratılarak Estergon Kalesi’ni kaybettikleri haberini aldı.
Bu kritik durum karşısında III. Mehmet vezirleri tarafından tıpkı dedesi Kanuni Sultan Süleyman gibi sefere katılması yönünde tavsiyeler alıyordu.
III.Mehmet’in hocası ve dönemin en büyük ulemalarından Hoca Saadettin Efendi’nin teşvikiyle, padişah 25 Haziran 1596 tarihinde ordunun başına geçerek İstanbul’dan hareket etti.
12 Ekim 1596’da Eğri Kalesi’ni fethederek yoluna devam eden III.Mehmet, 22 Ekim 1596’da Haçova’da Avusturya ordusu ile karşı karşıya geldi.
Haçova’da karşı karşıya gelen Osmanlı ordusu 110 askerden oluşurken Avusturya ordusu 120 bin askerden oluşuyordu.
İki gün süren savaşın birinci gününde Osmanlı ordusu Avusturya ordusuna ağır kayıplar verdirerek geri püskürtmeyi başardı.
Savaşın ikinci gününde ise Avusturya ordusunun sert ve şiddetli hücumu karşısında Osmanlı ordusunun sağ kanadı çöktü.
Savaşa tanıklık etmiş tarihçi Peçevi’nin anlattıklarına göre; ordunun hazinesini muhafaza eden sipahi ve yeniçeriler mağlup olmuş, düşman askerleri hazine sandıklarının üzerine çıkarak, bayraklarını sandıklara dikip sevinç gösterileri yapmaya başlamış.