Türkiye’de her yıl karşılığı 214 milyar TL olan 26 milyon ton gıda israf ediliyor… Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre dünya nüfusunun yüzde 26,4’lük bir bölümü sağlıklı, adil ve güvenilir gıdaya erişmekte çok ciddi problemlerle karşılaşıyor. Yakın gelecekte de temiz gıdaya erişim tüm dünyanın gündemindeki en büyük sorunlardan biri olmaya devam edecek. O halde temiz (adil, güvenilir ve sağlıklı) gıdaya erişmek ve bu konudaki duyarlılığı artırmak için yapılması gerekenler nelerdir?
1. Gıda sistemini ve endüstriyel hayvancılığı her zaman sorgulayabiliriz
Masum olmayan gıda sistemini ve kötü koşullarda, toplum ve hayvan sağlığı gözetilmeksizin yapılan endüstriyel hayvancılığı her daim sorgulayabiliriz. Ürünlerin çiftlikten veya tarladan tabağımıza gelene kadar geçtiği süreçleri sorgulamalıyız. Hangi aşamalarda ne gibi olumsuz faktörlere maruz bırakıldıklarını merak etmeli, sorgulamalı ve izlenebilirliğe imkan sağlayan projeleri desteklemeliyiz.
2. Organik üretim konusundaki girişimleri destekleyebiliriz
Kısa süre içinde neden olduğu sömürü, kirlilik ve adaletsizliklerle tüm dünyayı tehlikeye sokan endüstriyel tarım ve endüstriyel moda gibi anlayışları destekleyerek sistemin bir parçası olmak yerine organik üretimi ve bu konudaki girişimleri destekleyebilir, hatta sosyal girişimciler olmak için çaba gösterebiliriz. Örneğin iyilik ve güven dolu bir dünya için Good4Trust Çarşı’dan gıda alışverişi yaparak adil ve temiz üreticileri destekleyebilir, güven ortamı yaratmak için ilk adımı atabiliriz.
3. Biyoçeşitliliğe sahip çıkmalıyız
Biyoçeşitliliğin yok olması, dünya üzerindeki yaşamın bitmesi anlamına geliyor… Bu nedenle güvenilir tarım ve temiz gıdaya erişmek için biyoçeşitliliğin ne denli önemli olduğu artık hem dünyada hem de Türkiye’de konuşuluyor. Yerli tohumlara ve tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan türlere sahip çıkmalı, biyoçeşitliliği olumsuz etkileyen iklim değişikliği, aşırı hasat, kirlilik, kentleşme gibi faktörlerle mücadele etmeliyiz.
4. Gıda sağlığı ve güvenliğine gereken önemi verebiliriz
Gıda sağlığı ve güvenliği kavramlarına her zamankinden çok daha fazla önem vermeli, her açıdan temiz gıdaya erişmek için en önemli noktalardan biri olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Bunun için de yediğimiz, içtiğimiz her şeyin çok büyük emek ve fedakarlıklarla tabağımıza geldiğinin, üretenlerin gelenek, görenek ve kültürlerinden bağımsız olmadığının bilincinde olmalıyız. Her zaman daha geniş bir perspektiften bakmalı, sorgulamaktan hiçbir zaman vazgeçmemeliyiz.
5. Doğal varlıkları tasarruflu kullanabiliriz
Yediğimiz ve içtiğimiz her şeyin sürdürülebilirliğini sağlayan doğal varlıkları tasarruflu kullanarak uzun vadede temiz, adil ve güvenilir gıdaya erişim imkanımızı artırabiliriz.
6. Adil, yerel ve temiz gıda temin edilebilen gıda topluluklarına destek olabiliriz
Yerel, adil ve temiz gıda temin edilebilen kooperatifler ve yerel inisiyatifler gibi gıda topluluklarından alışveriş yapabilir, temiz gıdaya erişirken bir yandan da sosyal ve ekonomik fayda yaratan gruplara destek olabiliriz.
7. Zehirsiz Sofralar için mücadele edebiliriz!
Endüstriyel üretim yaparken çok daha fazla miktarda ürün elde etmek amacıyla kullanılan kimyasal zehirlerle mücadele edebiliriz. Unutmayın ki zehirli kimyasallar insan sağlığını bozuyor ve doğada geri dönüşü imkansız tahribatlara neden oluyor. İnsanların sinir ve hormonal sistemlerine zarar veren, pek çok kanser türüne, kısırlığa neden olan, çocuklarda gelişim bozukluklarına yol açan, arılara ve diğer canlılara verdiği zararla biyoçeşitlilik kaybına sebep olan, ekosistemi tahrip eden, suyumuzu ve havamızı zehirleyen, Dünya Sağlık Örgütü tarafından “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” olarak belirlenen ve pestisitlerde kullanılan 13 etken maddenin (Difenacoum, ethoprophos, cyfluthrin, beta-cyfluthrin, zeta-cypermethrin, fenamiphos, formetanate X formetanate hydrochloride, methiocarb, methomyl, tefluthrin, zinc phosphide, glyphosate, malathion) öncelikle ve ivedilikle yasaklanması için mücadele edebiliriz. Konuyla ilgili şu anda yürütülen Change.org kampanyasına destek olmak için buraya tıklayabilirsiniz.
8. Zehirsiz temizlik malzemeleri kullanabiliriz
Doğaya ve insana büyük zararlar veren kimyasal temizlik malzemeleri yerine, zehirsiz, doğal ve organik ürünler kullanabiliriz. Temizlik ürünlerinin doğal malzemeler kullanılarak çevreye zarar vermeden nasıl üretileceğini öğrenebiliriz.
9. “Türetim Ekonomisi” modelini benimsemeli, tüketen değil türetici ya da üretici olmalıyız
İyilik ve güven ekseninde, ekolojik ve adil bir yaşam öneren, yeni bir ekonomik sistem olarak son zamanlarda adından söz ettiren “türetim ekonomisi” sistemini benimsemeliyiz. Adil, çevre ve insana dost üreticileri destekleyen, doğayı kollayan bir toplum, hakkaniyetli bir ekonomik sistem oluşturulmasını amaçlayan bu sistem ile tüketen değil türeten ya da üreten bireyler haline gelebileceğimizin mümkün olduğunu görebiliriz. Türetim ekonomisi modelini benimseyen, Sosyal ve ekolojik açıdan sorumlu ve adil “üretici”lerle bu tür ürün ve hizmetlerden yararlanmayı tercih eden “türetici”leri buluşturan Good4Trust Çarşı’dan alışveriş yaparak siz de türetim ekonomisinin gelişip yaygınlaşmasına destek olabilirsiniz.