Avusturyalı ressam Gustav Klimt’in 1907 ve 1908 yıllarında tamamladığı Öpücük (Der Kuss) isimli tablo, sanat tarihindeki en ünlü öpücükler arasında yer alıyor. Ayrıca sayısız sanatçıya ilham kaynağı olan, Klimt’in bu ustalık eseri gelmiş geçmiş en kıymetli sanat yapıtlardan biri olarak gösteriliyor. Sembolist ressamın “Altın Dönemi’nin” bir ürünü olan bu ölümsüz eserde aşk ve şehvet dikkat çekici desenler ve incelikli detaylarla birlikte ele alınıyor. Fakat tüm teknik detayları bir tarafa resim, arkasında hayli sıra dışı detaylar barındırıyor. İşte Gustav Klimt’in Öpücük tablosu hakkında ufkunuzu açacak 10 şaşırtıcı bilgi.
1. Gustav Klimt, en ünlü eserini kariyerinin en kötü döneminde üretti
Ünlü sanatçı, 1900-1907 yılları arasında Viyana Üniversitesinin Büyük Salonu için tavan resimleri çizmişti. Viyana Üniversitesi Tavan Resimleri veya Fakülte Resimleri olarak da isimlendirilen eserler, sanatçının sert eleştirilerle karşı karşıya kalmasına neden olmuştu. Özellikle resimlerdeki çıplaklık unsuru ve Klimt’in özgün hukuk, felsefe ve tıp yorumu sanatçının aşırılıkla suçlanmasına ve küçümsenmesine sebebiyet vermişti. Ancak Klimt, kariyerinin çöküşe geçtiği bu dönemde tarihin en ünlü tablolarından birine imza atmayı başaracak ve ölümsüz bir sanatçı haline gelecekti.
2. Öpücük tablosu, sanatçının Altın Dönemi’nin bir ürünü
Çeşitli seyahatleri sırasında gördüğü Bizans mozaiklerinden etkilenen sanatçı, tarihten aldığı ilhamla kendine özgü bir sanat anlayışı geliştirmişti. Böylece desenler, sarı renk ve altın varaklar, Klimt’in en önemli eserlerinin temelini oluşturur hale geldi. Sanatçının benzersiz bir yaklaşımla ortaya koyduğu resimler ise “Klimt’in Altın Dönemi’nin” ürünleri olarak nitelendirildi. İşte Öpücük tablosu, bu dönemin en ünlü ve en başarılı örneği konumunda.
3. Öpücük, farklı sanat akımlarına özgü detaylar kullanılarak oluşturuldu
Resimde tasvir edilen ve uzun yıllardır aşkın ve şehvetin en meşhur örneği olarak dikkat çeken çift, Art Nouveau akımına özgü doğal formları yansıtıyor. Resmin geri kalana hâkim olan, özellikle de âşıkların pelerininde göze çarpan basit formlarda ve cesur desenlerde ise Arts and Crafts akımının izleri görülüyor.
4. Resim, Klimt’in geleneksel anlatısındaki kopuşun en net örneği konumunda
Ressam, önceki eserlerinde çoğunlukla yalnızca kadın tasvirlerine yer veriyordu. Ayrıca çıplaklık da Klimt’in sıklıkla kullandığı bir temaydı. Oysa Öpücük, ne yalnızca bir kadın tasviriydi ne de çıplaklığa dair bir işaret barındırıyordu.
5. Bazı uzmanlara göre Öpücük, bir otoportre olabilir
Bazı sanat tarihçilerine göre resimde tasvir edilen kişiler Klimt ile uzun süreli birliktelik yaşadığı Avusturyalı moda tasarımcısı Emilie Flöge’den başkası değil. Ancak bu iddianın gerçekliğini ispatlayacak herhangi bir kanıt yok.
6. Henüz tamamlanmadan Belvedere Müzesi tarafından satın alındı
Gustav Klimt, tarihteki en ünlü resimlerden biri haline gelecek olan eseri, son rötuşlarını tamamlamadan sergiletmeyi başarmıştı. Öpücük, ilk kez 1908 yılında Avusturya Galerisinde sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Daha sonra Belvedere Müzesi, resmin tamamlanmasını dahi beklemeden tabloyu satın aldı. Elbette rekor bir fiyatla.
Klimt’e resim için reddedemeyeceği bir fiyat sunan müze, Öpücük tablosu için tam 25.000 kron ödedi. Bu tutar 2011 yılında yaklaşık 250.000 dolara karşılık geliyordu. Astronomik satıştan önce Avusturya’da bir resim için ödenen en yüksek ücret ise yalnızca 500 krondu.
7. Avusturya’da ulusal hazine olarak görülüyor
Bu nedenle resmin herhangi başka bir kuruma veya kişiye satılması söz konusu değil. Ancak yeniden bir satış işlemi gerçekleşmesi durumunda tablonun yüz milyonlarca dolara alıcı bulacağına şüphe yok.
8. Klimt’in ünlü eserini kiliseye karşı bir saygısızlık olarak değerlendiren çok sayıda insan var
Resimde kullanılan altın teması, geçmiş yüzyıllardaki kilise resimlerinde de sıklıkla kullanılıyordu. Avusturyalı ressamın bu temayı dünyevi aşk ve şehvet ile harmanlaması ise bazı insanlar tarafından kiliseye yönelik bir saygısızlık olarak kabul ediliyor.
9. 180×180 santimetre boyutlarındaki resmin kusursuz bir kare olduğu ifade ediliyor
Ancak Öpücük tablosunun replikaları, ticari kaygılar gözetilerek dikdörtgen şeklinde üretiliyor.
10. 2003 yılında Avusturya’da, bir yüzünde Öpücük resminin yer aldığı madeni paralar basıldı
Paranın diğer yüzünde ise Klimt, Öpücük tablosunu çizerken tasvir ediliyor.
Kaynak: 1