Uzayda yalnızca yıldızlar ve gezegenler mi var sandınız? Ah, bir de isimler var… Ama öyle sıradan isimler değil! Güneş Sisteminin dört bir yanında öyle yerler var ki, isimlerini edebiyattan, müzikten, keşif gemilerinden, mitolojiden ve hatta fantastik romanlardan alıyor. Astronomlar bir yer keşfettiklerinde sadece “Buraya da Krater-214 diyelim” demiyor. Hayır, onların hayal gücü bizden farksız! Çünkü kimi zaman bir Venüs krateri Louisa May Alcott’la edebi bir saygı duruşuna dönüşüyor, kimi zaman bir Merkür uçurumu Charles Darwin’in gemisiyle zamana meydan okuyor. Titan’da Tolkien’in dağları, Uranüs’te Shakespeare’in şehirleri, Io’da Prometheus’un ateşi… İşte Güneş sistemindeki uzak yerler ve adları…
1. Alcott Krateri, Venüs
Venüs… Güzelliğin, aşkın ve feminen enerjinin gezegeni. Hal böyle olunca, yüzeyinde bulunan hemen hemen her yerin kadınlara adanması hiç de şaşırtıcı değil. Ama öyle alelade kadınlar değil bunlar! Venüs’ün yüzeyindeki kraterler; sanatla, edebiyatla, güçle parlayan kadınların isimlerini taşıyor. Mesela Louisa May Alcott, yani hepimizin kalbinde ayrı yeri olan Küçük Kadınlar kitabının yazarı… Onun ismi, Venüs’ün güney yarım küresinde 64 kilometre genişliğindeki bir kratere verilmiş.
Ama yalnız değil! Venüs’te Jane Austen’dan Edith Piaf’a, Emily Dickinson’dan Frida Kahlo’ya kadar pek çok ilham verici kadın yaşıyor, en azından isimleriyle.
2. Beagle Rupisi, Merkür
Merkür, Güneş’e en yakın, sıcaktan kavrulan kayalık gezegen. Ve yüzeyi devasa uçurumlarla dolu. Astronomlar bu uçurumlara rupis diyor. Ama Merkür’deki rupislerin isimleri de öylesine seçilmemiş. Her biri, tarihe damga vurmuş keşif gemilerine ithaf edilmiş.
İşte onlardan biri de Beagle. Bu ismi bir yerlerden hatırladınız mı? Evet, Charles Darwin’in ünlü evrim teorisine ilham kaynağı olan keşif gemisi! Merkür’de Beagle Rupisi diye bir yer var ve o da tam olarak bu gemiye adanmış.
Ama hepsi bu değil. Merkür’de ayrıca Discovery, Santa Maria, Endeavour gibi başka rupisler de var. Resmen bir galaksi boyu denizcilik tarih dersi gibi! Uzay ve tarih el ele tutuşmuş, birlikte Merkür’de takılıyorlar.
3. Beethoven Krateri, Merkür
Merkür gezegen sadece gemilere değil, müziğin devlerine de ev sahipliği yapıyor. Nasıl mı? Kraterleriyle! Ama bu kraterler sıradan değil. Uluslararası Astronomi Birliği diyor ki: “Merkür’deki kraterlere yalnızca en az 3 yıl önce ölmüş ve sanat dünyasında kalıcı iz bırakmış kişiler adını verebilirsiniz.”
Sonuç? Karşınızda: Beethoven Krateri! Yaklaşık 643 kilometre genişliğinde. Yani dev gibi bir alan. Ama tek başına değil, çünkü Merkür’de Chopin, Mozart, Vivaldi, Debussy gibi klasik müziğin efsaneleri de kraterleriyle ona eşlik ediyor.
Şimdi sizi Mars ve Jüpiter arasındaki asteroit kuşağına götürüyoruz. Burada dönen kocaman bir gök cismi var: Mathilde. Kendisi koyu renkli ve karbon bakımından zengin. Yani kelimenin tam anlamıyla uzayın kömürü!
Mathilde’nin üzerindeki kraterlere kömürle özdeşleşmiş şehirlerin isimleri verilmiş. Tıpkı İskoçya’daki eski kömür madeni kasabası olan Clackmannan gibi. Bu küçük kasabanın ismi, 2000 yılında uzayın derinliklerindeki bir kraterde ölümsüzleştirilmiş. Kulağa şiir gibi geliyor, değil mi?
5. Galahad Krateri, Mimas
Satürn’ün minik uydusu Mimas, boyut olarak küçük ama ruhu büyük. Çünkü üzerindeki her krater, birer efsane! Ve bu efsaneler Kral Arthur ve yuvarlak masa şövalyelerinden başkası değil.
Ay yüzeyindeki 35 resmi kraterin isimlerine bir bakın: Merlin, Lancelot, Galahad, Guinevere… Adeta orta çağ fantezi romanı gibi! Satürn’e bir gün gidersek, kılıçlarımızı kuşanıp uzay şövalyesi olma vakti gelmiş demektir. Uzayda Arthur efsanesi yaşatmak hiç bu kadar havalı olmamıştı!
6. McAuliffe Krateri, Ay
Ay’ın bembeyaz yüzeyinde 1500’den fazla krater var. Pek çoğu bilim insanlarının ve astronomların isimlerini taşıyor. Ama bazıları var ki, kalbinize dokunur.
Christa McAuliffe… O, 1986’daki Challenger uzay mekiği felaketinde hayatını kaybeden yedi kişiden biriydi. Aslen bir öğretmendi ve NASA’nın ilk “sivil astronotu” olacaktı. Onun anısına Ay’ın uzak yüzünde bir krater McAuliffe ismini aldı. Diğer ekip arkadaşlarının da adları Ay’da yaşatılıyor. Güneş sistemindeki uzak yerler ve adları yazımıza devam ediyoruz.
Eğer bir gün Titan’a iniş yaparsanız, yüzünüzü ince bir pusla örtülmüş dev dağlara döneceksiniz. Ve hayır, bu dağlar rastgele isimlendirilmedi! Titan’daki tüm dağlar, Tolkien’in efsanevi “Orta Dünya” evreninden isimler taşıyor. Evet evet, Misty Mountains yani Sisli Dağlar orada, hem de astronomik adıyla Misty Montes olarak geçiyor. Üstelik bu buzlu ve sisli yüzeyde bir de Doom Dağı (Mount Doom – Yüzüklerin eritildiği yer!) var. Ve bu dağ gerçekten var, hem de tam 1450 metre yüksekliğinde!
8. Napoli, Miranda
“Napoli deyince aklıma pizza geliyor” diyorsanız, bu sefer iş biraz daha farklı. Çünkü bu Napoli, İtalya’da değil, Uranüs’ün küçük ama öz uydusu Miranda’da!
Miranda’nın yüzeyinde uzayı boydan boya yaran, kilometrelerce uzanan derin çatlaklar var. Bu jeolojik yarıklara “sulkus” deniyor ve biri de Napoli Sulkusu. Bu isim, Shakespeare’in “Fırtına” (The Tempest) oyununda geçen Napoli şehrinden geliyor.
Zaten Uranüs’ün uydularında her şey edebi: Verona (Romeo & Juliet), Inverness (Macbeth), Syracuse (Hatalar Komedyası) gibi yerler de var. Shakespeare fanları için gökyüzü tam bir galaktik tiyatro sahnesi!
9. Oahu, Titan
Titan bu listede yalnızca Tolkien değil, Hawaii esintileriyle de karşımıza çıkıyor. Oahu, Titan’ın yüzeyinde yer alan bir “facula” yani parlak yansıma noktası. Ama işin ilginci şu: Titan’daki facula’lara, Dünya’daki adaların isimleri veriliyor. Şu ana kadar isimlendirilenler arasında Girit, Elba ve Mindanao da var.
Io, Jüpiter’in en aktif uydusu ve tam 400’den fazla aktif volkan barındırıyor. Evet, tüm Dünya’da bu kadar yok!
İşte bu ateşli uyduda, Prometheus adını taşıyan devasa bir volkanik çukur var. 1979’da Voyager uzay aracı tarafından keşfedilen bu çukur, adını insanlığa ateşi hediye eden Yunan titanından alıyor. Sürekli püskürüyor, sürekli aktif. Sanki “Bakın ben Prometheus’um, yanarım ama insanlık için!” diyormuş gibi.
11. Sacajawea, Venüs
Venüs’ün yüzeyi deyince aklınıza pürüzsüz güzellikler gelmesin. Orası devasa kraterler, lav akıntıları ve çökmüş yanardağlarla dolu. İşte bu çökmüş yanardağlardan biri de Sacajawea Paterae.
“Paterae” nedir derseniz; aslında bu terim, Antik Roma’daki içme kaplarından geliyor. Ama astronomide, volkanik çöküntüler için kullanılıyor. Sacajawea ise ABD tarihinde çok önemli bir kadın kâşif. Adı Venüs’te yaşamaya devam ediyor.
12. Swift, Deimos
Güneş sistemindeki uzak yerler ve adları yazımızın sonuna geldik. Jonathan Swift, 1726’da Gulliver’in Gezilerini yazarken, hayal gücünü o kadar zorlamış ki… Mars’ın çevresinde dönen iki küçük uydudan bahsetmiş. Ama gerçek ne? Mars’ın gerçekten iki uydusu var – Phobos ve Deimos – ama bu keşif Swift’in kitabından 151 yıl sonra yapılmış!
İşte bu öngörüsüne selam durmak için, Deimos’taki bir kraterin adı Swift konmuş. Hemen yakınındaki bir başka kratere ise, benzer bir tahminde bulunan Fransız yazar Voltaire’in adı verilmiş. Yani uzayda, edebiyatçılara saygı kuşağı da var!