Güçlü Kadın Karakterleri Merkezine Alan 13 Kitap

Louisa May Alcott’un kaleme aldığı Küçük Kadınlar, ikonik ve kalıcı oldukları kadar kimi zaman okuyucuyu çileden çıkaran kimi zaman ise okuyucuya oldukça sevimli gelen March kardeşlerin hikayesini anlatır. Birbirlerinden oldukça farklı olan bu dört kız kardeş, büyümek, ayrılmak, aşık olmak ve hayallerinin peşinden koşmak gibi hayatın getirdiği her şeyle birlikte baş ederler. İlk kez 1868 yılında yayınlanan Küçük Kadınlar, zaman, mekân ve cinsiyet kavramını aşan edebiyatın unutulmaz eserlerinden biri olmasının yanı sıra akıllı, dürtüleriyle hareket eden ve fikirleri üzerine tartışmayı seven bağımsız bir genç kadın olan Jo March karakteriyle de okurlarına ilham vermektedir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Klasik bir çocuk romanı olarak kabul edilen fakat her yaştan okura hitap edecek bir roman olan Yeşilin Kızı Anne, 11 yaşında yetim bir kız olan Anne Shirley’nin maceralarını anlatır. Hayal gücü kuvvetli zeki bir kız olan Anne, çiftliklerinde kendilerine yardım etmek için aslında bir erkek çocuk evlat edinmek isteyen Matthew ve Marilla adlı orta yaşlı iki kardeşin evine gönderilir. Kurgusal bir kasaba olan Avonlea’daki hayata hızlı bir şekilde adapte olan Anne’in serüvenlerini anlatan kitap, çevresindeki herkesin kalbini ısıtan küçük bir çocuktan başarılı bir genç kadına dönüşen Anne Shirley’nin unutulmaz hikayesidir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Amerikalı yazar Zora Neale Hurston’ın en bilinen eserlerinden biri olan Gözleri Tanrı’yı Seyrediyordu, Afrika kökenli Amerikalıların kültürel ve entellektüel anlamda canlanması olarak görülen Harlem Rönesansının en klasik örneklerindendir. Son derece bağımsız bir kadın olan kitabın ana karakteri Janie Crawford’un gücü, hayatının karşısına ne çıkarırsa çıksın yoluna devam etme ve bu yolculuk boyunca itibarını koruma yeteneğinden gelmektedir. Kimin kimi sevmesi gerektiği ve neyin mutlu bir hayata yol açtığına dair geleneklere meydan okuyan Crawford’un bu deneyimi, onu akut bir kendini gerçekleştirme yolculuğuna çıkarır. Roman boyunca sürekli kendi sesini ve kimliğini arayan Janie Crawford, edebiyatın güçlü kadın karakterlerindendir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz. 

Yazar Isabel Allende’nin kitaptaki kadın karakter Eliza’nın başka bir hayatta kendisi olabileceğini söylediği Kaderin Kızı, genç bir kadının kendini arayışının hikayesidir. İlk olarak 1849 yılında Amerika’nın Kaliforniya eyaletinde başlayan altın bulma yarışına giden sevgilisini Şili’den Kaliforniya’ya kadar takip eden kimsesiz bir genç kızın, şiddetli altın arayışının tam ortasında bağımsızlığını ve özgürlüğünü bulur ve kayıp aşkını aramak için başlayan arayışı, kendini keşfetme yolculuğuna dönüşür. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Nobel ödüllü yazar Jose Saramago’nun bilinmeyen bir şehirde geçen, tek bir kadın hariç hiç kimsenin kendisini korumayadığı ve herkesin “beyaz körlük” adı verilen bir salgına yakalandığı hikayeyle başlayan romanı Körlük, yalnızca kör bir dünyada yaşamanın dehşetinden değil, aynı zamanda karantinaya alınan insanlığın en temel tehdit unsurlarından da kurtulmak için bir araya gelen yedi kişinin mücadelesini anlatıyor. Sebebi hiçbir şekilde açıklanmamasına rağmen tüm roman boyunca görüşünü kaybetmeyen tek kişi olan doktorun karısı, toplum içinde tamamen yalnız kaldığı tüm bu süreç boyunca hem körlerin hem de görenlerin dünyasına tanık olur. Mücadele etmekten asla vazgeçmeyen doktorun karısı, önceki hayatında sahip olduğu normalliği de korumaya çalışır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Bireyselliği ön planda tutan, tutkulu ve karmaşık bir kadın karakterin ilk temsillerinden birisi olan Jane Eyre, kitap boyunca çok acı çekmesine ragmen her zaman kendine güvenerek ayağa kalkmasını bilen bir kadın profili çizer. Yazar Charlotte Bronte’nin ahlaki, entellektüel ve estetik anlamında kitaptaki diğer karakterlerden daha yüksek bir yere koyduğu Jane Eyre, bağımsız, güçlü ve feminist bir karakterdir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Madeline Miller’in Ben, Kirke adlı fantezi romanında, Yunan mitolojisinde bir tanrıça olan Kirke’nin hikayesi anlatılır. Kirke’nin ölümsüz hayatı gibi yavaş ilerleyen Ben, Kirke, Titanların ve Olimposların ilk günlerinden başlayıp Kirke’nin nasıl Aeaea’nın cadısı olduğunu öğrendiğimiz bir karakter romanıdır. Güneş tanrısının kızı olmasına rağmen aşklarına, umutlarına, kayıplarına, arzularına ve en önemlisi hatalarına ve pişmanlıklarına şahit olduğumuz Kirke, kendi hikayesinin başrolü olmasıyla da bizleri kendine hayran bırakan bir kadın karakterdir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Türk edebiyatının önde gelen çağdaş ve güçlü kadın yazarlarından biri olan Leyla Erbil’in Kız-Baba-Ana-Kadın başlıklarına sahip dört parçaya ayrılan kitabı Tuhaf Bir Kadın, 1950’li yıllarda on dokuz yaşında genç bir kız olan Nermin’in kırklı yaşlarına kadar geçen yaşamını anlatır. Leyla Erbil okura yirminci yüzyılın ortasında, eş ve anne olmak istemeyen, kadının geleneksel rolünden uzaklaşmak için mücadele eden, edebi çevrelerde kendine yer bulmak isteyen, erkek egemen bir topluma karşı ayakta duramaya çalışan güçlü bir kadının feminist yaşamına ışık tutuyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Lev Tolstoy’un “ilk gerçek romanım” diye tanımladığı ve ilke kez 1878 yılında yayınlanan Anna Karenina, sekiz ayrı bölümden oluşan, ihanet, inanç, aile, evlilik, Çarlık dönemi Rus toplumu, arzu ve kırsal ve şehir hayatı temalarını ele alan oldukça katmanlı bir romandır. Aşk ve dürüstlük arayışı toplumdan dışlanmasına yol açan evli bir aristokrat olan Anna Karenina’nın Kont Alexei Kirillovich Vronsky ile yaşadığı yasak ilişki, Anna Karenina’yı sosyal sürgüne, sefalete ve en sonunda intihara sürükler. Romanda yaratılan toplumun kadın ve erkeklere eşit davranmadığı Tolstoy tarafından çok açık bir şekilde ortada konsa da, her anlamda güzel bir insan olan Anna Karenina kusur ve hatalarıyla birlikte edebiyatın en güçlü kadın karakterlerinden biridir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Alice Walker’ın ana karakter Celie’nin Tanrı’ya yazdığı mektuplar şeklinde kaleme aldığı romanı Renklerden Moru, babası tarafından defalarca şiddete maruz kalan, tecavüze uğrayan ve iki kez hamile kalan 14 yaşındaki genç bir kızın dönüşüm hikayesidir. Renklerden Moru’nda güçlü kadın profilleri ve kadınların seslerinin toplumda korunmasının önemini vurgulayan yazar Alice Walker, sözlü olarak güçsüz bir kız olan Celie’nin zalim ve ırkçı bir erkek egemen toplumla savaşırken aynı zamanda kendi benlik duygusunu keşfetmesinin ve sonunda tamamen özerk bir kadın olma kapasitesini anlamasının romanıdır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Margaret Atwood’un hem toplumu hem de politikayı ağır bir şekilde eleştirdiği romanı Damızlık Kızın Öyküsü, kadınların teokrasiye dayalı bir askeri diktatörlükte boyun eğdirildiği korkunç bir geleceğin portresi çiziliyor. Kitabın ana karakteri olan Offred, bu teokratik düzende tek görevi yönetici sınıfının çocuklarını doğurmak olan bir “Damızlık Kız”dır. Yaşadığı bu korkunç dünyada hayatta kalmaya çalışan Offred, kendisinden alınan kızını bulup bu düzenden kaçmayı planlar. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Toni Morrison’ın bu zengin ve dokunaklı romanı, iki siyahi kadın kahramanın küçük bir Ohio kasabasındaki sıkı sıkıya bağlı çocukluklarından, kadınlıklarının keskin bir şekilde farklı yollarından nihai yüzleşmelerine ve uzlaşmalarına kadar olan hayatlarının izini sürüyor. Doğduğu yerde kalmayı, evlenmeyi, bir aile kurmayı ve siyahi topluluğun bir parçası olmayı seçen Nel Wright ile Nel’in benimsediği hayatı reddeden, üniversiteye giderek bulunduğu kasabadan kaçan ve şehir hayatına kendini kaptıran ve doğduğu yere köklerine döndüğünde bir asi ve baştan çıkaran ahlaksız bir kadın olarak görülen Sula Peace’in hikayesidir Sula. Her iki kadının da seçimlerinin sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kaldığı roman, Amerika’da siyahi bir kadın olmanın ne anlama geldiğine ve kimliklerinin onlara neye mal olduğuna dair unutulmaz bir portre çizer. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.

Harry Potter serisinde, Hermione ilk başta dayanılmaz ve sinir bozucu bir şekilde her şeyi bilen kişi olarak karşımıza çıkar, ama zamanla aslında Hermione’nin aptallar yüzünden kendisine hayatı zindan etmeyen, son derece zeki bir genç kadın olduğunu anlarız. Kararlılığı ve saf zekasıyla tüm seri boyunca iki arkadaşını tekrar ve tekrar kurtaran Hermione, ayrıca tüm ekibi bir arada tutan yapıştırıcı görevi görür. Zekanın çoğu zaman bir güç unsuru olduğu dünyamızda, Hermione en unutulmaz kadın karakterlerdendir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.