Ekmeğini depresyondan çıkartan, huzursuz gençlerin müziği olan “grunge”ı hiç bilmiyorsanız, buyrun. Bu Seattle soslu çorba için size bir rehber hazırladık. Safi, “grunge” gruplarına da bağlı kalmadık, bu kültürden beslenip kendi yolunu çizen 3-5 hergeleye de yer verdik. Ve hayır, Duman grubu grunge değil. Ve evet, Kaan Tangöze söylese çok iyi grunge söylerdi.
1. Büyükannenin incir reçelinden doğan “hisli” çocuklar: Pearl Jam
https://www.youtube.com/watch?v=DF94K3YxoME
Kendileri gürültülü arabeski Halil Sezai’den önce çözmüş bu arkadaşlar, isimlerini solistleri Eddie Vedder’ın büyükannesinin incir reçelinden alır. Şarkı sözleri genel olarak altı dolu, hareket ve hakaret içeren bir isyan ihtiva eder.
Çok maskeli bir grup olan Pearl Jam‘le “Black” şarkısını dinleyerek tanıştıysanız, “Lan ne kadar duygusal, hisli adamlar bunlar ya!” diyecekken; tanıştığınız şarkı “Even Flow” veya “Alive” ise içinizde koşma, sevgiliyi vapura binerken son kertede yakalama, insan içinde amuda kalkma istekleri uyanacaktır.
Eddie Vedder -dünyanın en güzel şarkı sözü yazarlarından biri olması bir yana- sevenlerinin tabiri ile bir fenomendir. Nirvana ile atışmaları ise biraz başka. Californication dizisi, Kurt Cobain’in öldüğü günde geçen bir bölümünde, Pearl Jam’in “Nothingman” şarkısını kullanmıştır. Böyle de fırlama çocuklar işte. Biz de Kurt Cobain’in adını, bir grunge yazısında, Nirvana’dan önce Pearl Jam başlığı altında geçiriyoruz. Biz de fırlama tipleriz işte.
2. Chris Cornell asla bıyık bırakmasaydı şu an Beethoven diye biri olmazdı, o derece.
Burada, bu cılız, az bıyıklı gizli maçoyu tek bir grupla anarsak çok ayıp olur kanaatindeyiz. Soundgarden bir yana, Audioslave bir yana, kendi solo kariyeri bir yana, arkasından gelen ve ilginç gibi görünmeye çalışan yeni yetmeler bir yana. Bu arada gencileyin diye bahsettiğimiz adam 50 yaşında ona göre.
Bu aralar tekrar birlikte takılan Soundgarden’da yaptığı agresif müzik, Audioslave’de sanki o agresif çocuğun uslanıp da duygusal bir rehabilitasyona girmesi gibi algılanmış olsa da solo kariyerinde bunların hepsini hiçe sayıp müziğin eğlendiren yapısını değerlendiren bir tip bu. Başarılar diliyoruz.
3. Ya bu gömleğin kendinden lekelisi yok mu?
“Grunge” deyince gözardı edemeyeceğiniz en temel noktalardan biri de giyim kuşamdır. Bol ve lekeli kot pantolonlar, bol ve lekeli kazaklar, bol ve lekeli oduncu gömlekleri, bileklikler, düzensiz sakal, darma duman seksisi bir saç. Kısacası insanlar dağınıklığın tüm dezavantajını alıp bir tarza çevirmeyi başarmışlar. Sabah kalktığınızdaki haliniz var ya, işte o grunge. İnsanlar grunge uyanıyorlar, sonra senfonik yaşıyorlar. Ha bu arada, tabii ki depresyon hırkaları. Mükemmel değiller mi?
4. Nirvana’ya üç akor diyenlerin aforozu onaylanmış
Eh gelelim meselenin prensine. Aşırı depresif bir adamın, bu depresyondan üretim yapmaya başlayıp; sonunda ürettiği şeyin, karşı durduğu şey olduğunu anlamasıyla kafasına sıktığı bir hikâyeden bahsediyoruz. Kurt Cobain, Dave Grohl ve Krist Novoselic’in başını çektiği, ara ara da Pat Smear’ın dâhil olduğu bu topluluğun ozanı Kurt Cobain’di.
Aynı zamanda ileri bir edebiyat ve resim hayranlığı olan Cobain, bu konulara olan ilgisini şarkı sözü yazımında bir avantaja dönüştürmüştü. Çünkü Cobain’in sözleri her şey ile ilgiliydi ama bunları çok güzel söyledi. Ülseri, evde yalnız bırakılmasını, çocukken kilitlendiği odayı ve yolda kalışlarını, hayatta ayağının kayışlarını en güzel o söyledi.
5. Üst sokaktaki abimiz, Amerika’nın Ajda Pekkan’ı Dave Grohl
Düşünün ki grubunuzun beyni ölüyor, grup dağılıyor; adamın eşi de size müsaade etmiyor ki siz devam edin Nirvana adı altında. Bir de üstüne üstlük o an yaşayan en iyi rock’n roll davulcusu sizsiniz. Ne yapacaksınız?
Hemen Foo Fighters diye bir grup kuracaksınız. Önce tabii, grubu kuramayacaksınız. Tüm enstrümanları kendinizin çaldığı bir albüm yapıp ismi de “Dave Grohl ve Dadaşlar” olmasın diye, ansiklopedide karşınıza ilk çıkan ismi grubunuza koyacaksınız; ufo savaşçılarına verilen isim olan Foo Fighters.
Söylenecek inanılmaz fazla şey var, Foo Fighters ve Dave beyin kendisiyle ilgili. Merak ediyorsanız, sizi “Back and Forth” isimli Foo Fighters belgeseline alalım. Son albümleri, hiç yaşlanmayıp ‘awesome as f*ck’ takılmaya devam eden bu elemanların asla bitmeye niyetleri olmadığını kanıtlayacak gazda. Hiç dinlemediyseniz çok şanslısınız, koşun!
6. Edebiyatı da var bu pisliklerin!
“Grunge”, safi bir müzik türü olmaktan öte, genel olarak bir kültür. Kendine ait bir giyim tarzı olduğu gibi, bu türe uyan edebi eserler de mevcut. Hani nasıl diyelim, patates kızartması ile arpa suyu gibi birbirine yakışan şeylerdir bunlar. Georges Perec (gerçekten!), Joey Goebel, Chuck Palahniuk, Philippe Djian ve Neal Cassady başı çeker. Bu abiler de “grunge” müzikteki pisliği açığa vurmuştur, düzensizlerdir. Pislik adamlar! 🙂
7. Özensizlik tozu serpilmiş müzik yapısı
Mesela bu abilerin hiçbirinin mükemmel bir akor, detone olmayan bir vokal, ritmi kaçmayan bir davulla müzik yaptığını görmezsiniz. Çok fazla efekt pedalları ya da sahnede lüzumsuz adamları yoktur. Bilgisayar kullanmazlar. İki gitar, birer bas ve davul; çıkarlar, çatır çatır çalıp inerler. Dijitale pek yüz vermezler. Biraz da kasti midir bilemeyiz ama müziklerinin üstündeki bu ‘özensizlik tozu’ aslında onları havalı kılmaktan öte, tarzlarını belirleyen unsurlardan biri.
8. Onlar da ağlayamazlar mı be Aysel?
Her ne kadar “blues” bu kisveyi kapmış olsa da, Amerikalılar’ın has arabeskidir “grunge”. Aşk acıları, ailevi problemler, terkedilmişlik ve parasızlık hep ana konulardır. Ferdi Tayfur’u İngilizceye çevirin, aynı Nirvana’dır.
9. Zincire Vurulmuş Alice
Orijinal adları Alice ‘n Chaynz olan bu imlasız serseri tayfa, 1987 yılında tabii ki Seattle’da kuruldu. Grubun kaderi, Nirvana ile benzerlik gösterir. Bu asilerin solisti Layne Staley’den de aynı Cobain gibi uzun süre haber alınamamış ve kendisi daha sonra Seattle’da ölü bulunmuştur.
Staley ölmeden evvel verdiği son röportajında, “Uyuşturucu bugüne kadar benim için çalıştı, şimdi ise bana karşı çalışıyor. Şu anda cehennemde yürüyorum” demiş olması, grunge’ın beslendiği depresyonu gözler önüne sermesi açısından çarpıcı bir örnektir.
10. Cobain’e ilham veren (!) grup: Sadgasm
Bu rehberin bir parodisi olarak, sizi Homer Simpson’un gençliğinde kurduğu ve Kurt Cobain’in de ondan ilham aldığını iddia ettiği grunge grubu olan Sadgasm ile tanıştıralım.
11. Bonus: Türkiye’de canlı ‘grunge’ yok mu? Var! Huzurlarınızda SEK Band
Yıllardır birlikte müzik yapan bu tayfadan haberdar olmak için şuraya.