İsmini göz şeklindeki Susuzdede tepesinden alan İzmir’in güzide semti Göztepe için bu listeyi yapmakta geç kaldığımızı düşünüyor ve tüm Göztepelilerden özür diliyoruz. Çünkü sadece bir semtten öte bir kültüre dönüşen “Göztepeli olmak” ne kadar bahsedilse de bahsedilsin; yine de orada olmadıkça, oranın havasını solumadıkça tam olarak anlaşılamayacak bir şey. Nitekim bu listemizde de bir nebze olsun herkesin bu havayı solumasına çalıştık. İşte size bir tutam “Göz Göz Göztepe!” havası…
1. Biri “nerelisin?” diye sorduğunda İzmirliyim ! derler. Tam 35. Buçuk falan yok.
Bunu herkes bilir. Öyle ki artık biri İzmirliyim diye cevap veriyorsa herkes bilir ki aynı zamanda “Göztepeliyim” de diyordur.
2. Semtin tarihini herkes ezbere bilir. Mesela Göztepe, ismini göz şeklindeki Susuzdede tepesinden alır…
GözGöz olarak anılmalarını sağlayan da işte bu Susuzdede tepesi olacaktır.
3. Kuruluş bile bir isyan ile gerçekleşir. Göztepeli olmak isyan etmektir.
1925 Yılında Altay’ın Aydın’da katıldığı bir futbol maçı dönüşünde tren ile yolda giderken yönetimde bulunan Ferit Bey’e söz hakkı verilmemesi sonucu bir takım anlaşmazlıklar doğar ve Göztepe’liler buna isyan eder. Altay’da oynayan Nebil ile Vedat kardeşler, Muzaffer Koral, Ferit Simsaroğlu, Necati Bey ve Nusret Bey birleşerek Göztepe Spor Kulübü’nü kurmaya karar verirler. 14 Haziran 1925 tarihinde, vapur iskelesi yanındaki Mez Gazinosu’nda toplanan Göztepe semtinin ileri gelenleri (kıdemli futbolcular) ve semtin gençleri Göztepe Futbol Takımını kurmaya karar verirler.
4. Dünyanın en iyi scoutu hala Abbas Çamayar’dır.
Abbas Çamayar, futbolcusu olduğu dönem ile birlikte Göztepeli’ler için ayrıca bir yere sahip olur. Futbolculuğu sonrasında ise efsane Göztepe altyapısının kurulmasını sağlar. Başarıdan başarıya koşacak Göztepe’ye Gürsel Aksel, Ali Artuner, Nevzat Güzelırmak, Nihat Yayöz, Ertan Öznur, Halil Kiraz ve Cenap Öztezer gibi isimleri dahil eder.
5. 1959 yılını izleyen yıllar Göztepeliler için en mutlu yıllardır.
Altınordu ile oynanan maçta Kirlo Yılmaz’ın attığı gol ile 16 takım arasına adını yazdırır ve Türkiye Profesyonel 1.ligine dikkat çekici bir giriş yapar. Tarihteki ilk profesyonel Göztepe’li futbolcu ise Güler Aksel olur.
6. 1962-1970 arası dönemi semtin eski abilerinden dinlene dinlene bitmez.
Çünkü o dönemde kazanılan başarılar Göztepeli olmanın en mutlu zamanlarına tekabül eder. Kazanılan başarılar şöyledir.
Avrupa Fuar Şehirleri Kupası:
1967-1968 Sezonu Çeyrek Final
1968-1969 Sezonu Yarı Final
1969-1970 Sezonu Çeyrek Final
Türkiye Kupası:
1967-1968 Sezonu Altay ile Türkiye Kupası Finali. (Maç berabere sona erince yazı tura ile kazanan taraf Altay oluyor)
1968-1969 Sezonu Türkiye Kupası Şampiyonluğu. (Göztepe 1-0 Galatasaray, Galatasaray 1-1 Göztepe)
1969-1970 Sezonu Türkiye Kupası Şampiyonluğu. (Eskişehirspor 2-1 Göztepe, Göztepe 3-1 Eskişehirspor)
Cumhurbaşkanlığı Kupası:
1968-1969 Cumhurbaşkanlığı Kupası. (Göztepe 0-2 Galatasaray)
1969-1970 Cumhurbaşkanlığı Kupası. (Göztepe 3-1 Fenerbahçe)
Federasyon Kupası:
1962-1963 Federasyon Kupası Şampiyonluğu
7. Göztepe’nin Avrupa Fuar Şehirleri kupasındaki bu başarısı ayrıca Türk takımları için de bir ilk olarak tarihe geçer.
Göztepe bu başarısıyla Avrupa’da yarı finale kalan ilk Türk takımı ünvanını eline geçirir ve tarihe adını yazdırmış olur.
8. Buçukla falan uğraşmazlar. Onlar için asıl mesele Tam 35’tir.
Ezeli rekabeti göğüsledikleri Karşıyaka ile birlikte tatlı bir atışma içerisindedirler. Karşıyakalılar 35,5 derken Göztepeliler asıl meselenin Tam 35 olduğunu savunur.
9. Ne siyasi bir farklılık, ne sınıfsal bir mücadele ne de başka bir şey. Aralarındaki rekabetin tek sebebi İzmir’de olmalarıdır.
10. Mutluluğu da mutsuzluğu da Göztepe ile sevmişlerdir. Çünkü en dipte olmanın da insana kattığı şeyler vardır.
Göztepeli olmak insanın yaşayabileceği her türlü duyguyu yaşamış olmak ve bunları bir hayat tecrübesi haline dönüştürmüş olmaktır. En dibi de görmüşlerdir en yükseği de. Baki kalan tek şey ise Göztepe sevgisi olmuştur onların kalbinde.
11. Yeri geldiğinde en zarif duygularla tüm düşmanlığı sineye çekebilecek kadar da babacandırlar.
Karşıyaka’nın bir deplasman yolunda talihsiz bir şekilde kaybettiği tribün emekçisi “Özgür” için Göztepeliler “Acınız Acımızdır” pankartı açarak cenazeye katılırlar. İşin özünde aynı toprağın suyunu içtiklerini bilecek kadar da delikanlıdırlar.
12. Haklarında söylendiği gibi “şiddet yanlısı” değildirler ve her türlü haksızlığa tepki gösterirler.
İşin özünde biraz sert göründükleri doğrudur ama o da semt kültüründen gelmektedir. Bu önyargıyı kırmak için bir şey yapmayacak kadar da kendilerini bilirler. Başkası bilmese de olur onlar için. Ayrıca hatalı gördükleri her şeye karşı başkaldırmak boyunlarının borcudur.
13. Dillere destan bir tribün kültürüne sahiptirler. Yalı denince herkes durup iki kere düşünür.
En küçük başarıda bile tüm Göztepe sahili alev alev yanar. Adeta geceyi zorla güneşe döndürürler.
14. Kalplerinden geçenleri dile getirmenin incelikli bir yolu vardır: Yalı derdini pankartla anlatır ve sorar.
Gökleri yarıp darmadağın ettiğin gün
Pırıl pırıl yıldızları kararttığın gün
Sen sorguya çekmeden, biz soracağız sana
Ey Rabbim
Hangi günahımız için güzel günleri çok gördün
YALI
15. Mutluluğun resmini Abidin çizmeye çalışadursun mutsuzluğun resmini bir Göztepeli çoktan çizmiştir bile.
En kötü günlerden, 3.liglere düşmelerden bugünlere kadar gelmenin de öğrettiği şeyler var elbette. “Göztepeliysen her şeyi yaşayacaksın” diyen Yalı’lılar bu sezon gerçekten de her şeyi yaşadılar…
16. Ve elbette efsane olan bir takım otobüsüne sahiptirler: Göztepe takım otobüsü…
Londra’dan gidip zor şartlarda alınan ve İzmir’e getirilen bu emektar otobüs ise şimdilerde Göztepe store olarak efsanenin bir parçası olmaya devam ediyor.
17. Futbola verdikleri önem kulübün armasından bellidir.
Göztepe sarı kırmızı renklerle kurulan bir kulüp olmuştu. O dönem Göztepe, başta yelken olmak üzere birçok amatör branşta büyük başarılara imza atan bir kulüp oldu. Diğer branşların yöneticileri ise bu sebeple ana yönetime tepki gösterdi sol üst köşeye amatör bronşları çağrıştıran kareler de eklendi. Ortaya ise lokomatif olan futbol topu konduğunda takvim yaprakları 1934 yılını gösteriyordu.
18. Göztepe’ye gönül verenler olarak başarısızlıkta da her zaman Göztepe’nin yanındadırlar. Hatta bu ikinci ligde dünya rekoru kırmalarını bile sağlamıştır.
19. Ne olursa olsun toplanma yeri bellidir: Göztepe Köprüsü.
Sevinci de üzüntüyü de birlikte yaşadıkları yerlerden belki de en simgesel olanı Göztepe Köprüsü’dür.
20. Karşıyaka’ya geçince atkı ile fotoğraf çektirmeyen Göztepeli yok denecek kadar azdır.
Bu bir bakıma bireysel bir başkaldırıdır da. Çünkü her Göztepeli nasıl olursa olsun bir şekilde Karşıyaka’yı hezimete uğratmak ister. Tatlı çekişmelerden biri olarak da görebiliriz bu atkı ritüelini.
21. Türk tribünlerinin görüp görebileceği en iyi marşa sahip olduklarını bilirler: Göztepe İsyan Marşı’nı bilmeyen yoktur.
İzmir’in sokaklarında yürüyoruz formalarla
Sayımız yüzbinler oldu sarısıyla kırmızıyla
Sarın güneş gibi doğsun kırmızın damarımda kan
Sensiz geçmesin bu yaşam, senin için bütün kavgam
1925’te doğdu şanlı Göztepe’miz
Issız kuytu köşelerden ant olsun ki döneceğiz
O günlere inanarak dalgalan sarı kırmızı
Acıların arasından söyle isyan marşımızı
Kalksın eller üçlü için, haykıralım Göz Göz için
Son nefesi verir gibi, şahadet getirir gibi…
22. Takvimde işaretli olan en önemli gün 14 Haziran’dır onlar için.
Her sene daha da coşkuyla beklenen 14 Haziran’lar Göztepe efsanesinin de kuruluşunun yıldönümüdür. Herkes Göztepe Köprüsü’nden karşı kıyıya nazire yapar gibi meşaleleri yakar ve coşkuya ortak olur.
23. Maça gittiğinizde Yılmaz Özdil ile omuz omuza marş söylerken, gol olunca Rıza Kocaoğlu’nun sırtına vurup “Gooolll!?” diye bağırabilir, o sevinçle Can Bonomo’ya sarılabilirsiniz.
Tribünlerinde avaz avaz bağıran öğretmeninizi de görebilirsiniz tüm Türkiye’nin tanıdığı ünlü bir tiyatro oyuncusunu da, gazetecesini de, şarkıcısını da. Kısaca halkın her kesimi tek bir sevgi ile oradadır! Göztepe sevgisi.
24. Türkiye’nin en entelektüel teknik direktörlerinden Adnan Süvari’yi tanımış ve anlamış olmak gerçek anlamda sadece onların tattığı bir duygudur.
25. Yaratıcıdırlar. O meşale ne olursa olsun bir şekilde stada girecektir. Bilirler ki Göztepe maçı meşalesiz olmaz.
26. Paten’de toplanmanın ve pankart hazırlamanın insana verdiği tarifsiz duygu.
Günün herhangi bir saatinde Güzelyalı’daki kulüp binasının önünde yer alan paten sahasının çevresinde Göztepe sevdalısı tribün emektarlarını görebilmeniz mümkündür.
27. Küfüre karşıdırlar. Hatta öyle ki ailecek Göztepe maçına gitmek aile ile yapılabilecek en eğlenceli şeylerden biridir.
28. Mehmet Sepil gibi ultras mensubu bir başkana sahiptirler.
İsyan yürüyüşünde kulüp başkanı ile aynı safta bulunabilirsiniz. Bu şaşırtıcı bir durum değildir.
29. Bir sevda düşün, düşlerden taşan. Karanlık günlere, eylüle isyan. İsterse geçsin bir onsekiz sene daha ne fark eder her gün büyürken kavgan?
Rap müziği takip edenler Gazapizm’i bilirler. Ama onlar şarkılarından değil, tribünlerden tanırlar. Çünkü beraber ant içmişlikleri bile vardır.
30. İsyanları bestelerinden bellidir: Göztepe Tribün Besteleri/ Çav Bella
31. Ne Ramiz Dayı ne bir başkası- Onların Nizam Dayı’sı vardır.
32. İsyan’ın belgeselini çekebilir misiniz? Onlar çekmiştir işte. Alın size- Göztepe İsyan Belgeseli
https://www.youtube.com/watch?v=QDB1cp75CJE&t=220s