Haberlerde bazen öyle vakalarla karşılaşırsınız ki ilk anda bunun bir film senaryosu olduğunu düşünürsünüz. Ancak bu kez karşımızda gerçekten yaşanmış, üstelik federal makamların bizzat açıkladığı ürkütücü bir olay var. Teksas’ta yaşayan iki genç adamın, Haiti açıklarındaki Gonave Adası’nı ele geçirmek, adadaki tüm erkekleri öldürmek ve geriye kalan kadınlarla çocukları köleleştirmek üzerine kurduğu iddia edilen bir plan, Amerika Birleşik Devletleri’nde geniş yankı uyandırdı. Bu hikaye sizi hem şaşırtacak hem de bir noktada insan zihninin karanlık tarafıyla yüzleşmeye zorlayacak. Gelin birlikte, bu akıl almaz Gonave Adası işgal planı girişiminin arka planına yakından bakalım.
Gonave Adası olayının merkezinde, biri 21 yaşında, diğeri 20 yaşında olan iki Teksaslı genç var
Savcılığa göre ikisi de Ağustos 2024 ile Temmuz 2025 arasında Gonave Adası’na yönelik yasa dışı bir operasyon planladı. Bu planın bir film hayalinden ibaret olduğunu düşünebilirsiniz, ancak iddianameye giren detaylar gençlerin gerçek anlamda bir işgal gücü oluşturmak için adım adım harekete geçtiğini gösteriyor.
Yelkenli bir tekne satın alma girişimleri, ateşli silahlar ve mühimmat temin etmeleri ve dahası, Washington bölgesindeki evsiz kişilerden bir paralı asker grubu devşirmeye çalışmaları, işin boyutunu daha da ürkütücü hale getiriyor. Savcılık, bu planın amacının yalnızca adayı ele geçirmek olmadığını, aynı zamanda gençlerin karanlık fantezilerini hayata geçirmek üzere hareket ettiğini belirtiyor. Bu açıklamalar, sıradan iki genç macerası görmek isteyenlerin beklentisini hızla boşa çıkarıyor. Çünkü burada karşımızda gerçekten tehlikeli bir organizasyon kurmaya çalışan, dahası bunu adım adım ilerletmek için çaba sarf eden bir ikili var.
Gençlerin planlarının yalnızca konuşma aşamasında kalmadığını yine mahkeme belgeleri ortaya koyuyor
İkili operasyonel hazırlık olarak adlandırılan ciddi adımlar atmış durumda. Haiti Kreolü dilini öğrenmeye çalışmaları, işgal sırasında iletişim kurabilmek için önemli bir gösterge olarak değerlendirildi. Yine plan çerçevesinde işi büyütmek amacıyla çeşitli okullara kaydolmaları, askeri ya da organizasyonel becerileri geliştirmek için araştırmalar yapmaları da belgelerde yer alıyor.
Bu süreçte en dikkat çekici adımlardan biri ise gençlerden birinin ABD Hava Kuvvetlerine katılması oldu. Savcılığa göre bu katılımın sebebi, askeri yetkinlik kazanarak planlanan işgalde stratejik avantaj elde etmekti. Böylesi bir girişimin bu kadar sistemli hale getirilmiş olması şaşırtıcı. Fakat burada atılan her adım davanın ciddiyetini daha da artırdı. Dil öğrenimi, teknik beceri çalışmaları ve potansiyel paralı asker toplama girişimleri, federal makamların bu gençleri neden ağır suçlarla itham ettiğini oldukça net açıklıyor.
Jüri tarafından hazırlanan iddianamede iki genç için oldukça ağır suçlamalar yer alıyor
Bu suçlamalar yalnızca işgal girişimiyle ilişkili değil. Durum bundan çok daha geniş. Öncelikli olarak yabancı bir ülkede cinayet, adam kaçırma ve ağır saldırı hazırlığında bulunmakla suçlanıyorlar. Buna ek olarak, adanın ele geçirilmesi sonrasında kadın ve çocukları köleleştirme planı da iddianamenin merkezinde bulunuyor.
Fakat suçlamalar bununla da sınırlı değil. Federal makamlar, gençlerin çocuk pornografisi üretimiyle ilgili bir suçlamaya da dahil olduklarını açıkladı. Bu ikinci suçlama, dava dosyasının ağırlığını daha da artıran unsurlardan biri oldu. Eğer bu suçların her birinden suçlu bulunurlarsa ömür boyu hapis cezası ihtimali oldukça yüksek. Bu suçlamalar yalnızca sözde kaldığı düşünülen bir hevesin çok ötesine geçmiş durumda.
Bu davanın arka planında oldukça geniş bir soruşturma ağı var. Birçok birim bu olayda aktif rol aldı
Federal Soruşturma Bürosu, ABD Hava Kuvvetleri Özel Soruşturma Birimi ve yerel polis departmanları iş birliği içinde çalıştı. Özellikle bir sanığın askeri eğitim almak amacıyla hava kuvvetlerine katılması, askeri soruşturma birimlerinin dosyaya dahil olmasını zorunlu kıldı. Aynı şekilde Washington bölgesinde evsiz nüfustan paralı asker toplama girişimi de hem yerel polis hem federal ekipleri harekete geçirdi.
Süreç boyunca toplanan deliller, gençlerin planı yalnızca konuşmakla kalmadığını, ciddi hazırlıklar yaptığını göstermesi açısından önemliydi. Bu nedenle soruşturma titizlikle yürütülüyor ve dava savcılar tarafından yakından takip ediliyor. Siz bu tabloya baktığınızda, konunun ne kadar karmaşık bir hale geldiğini ve bir anda ülke gündeminin önemli dosyalarından biri haline geldiğini rahatlıkla görebilirsiniz.
Bu iki genç gerçekten bu planı hayata geçirebilirler miydi?
Federal makamlar, atılan adımların ciddiyeti nedeniyle dosyayı son derece ağır bir şekilde değerlendirdi. Gonave Adası işgal planı için mahkeme süreci devam ederken gençlerin avukatları suçlamaları reddedeceklerini açıklasa da iddianamede yer alan bilgiler oldukça kapsamlı bir hazırlık sürecinin yürütüldüğünü gösteriyor. Bu hikayeden belki insan doğasının karanlık yanına dair yeni bir farkındalık, belki de modern dünyada güvenlik birimlerinin neden bu kadar dikkatli olması gerektiğine dair güçlü bir hatırlatma çıkarabilirsiniz. Her ne olursa olsun, bu dava tamamlanana kadar dünyanın gözünün bu iki genç üzerinde olacağı kesin gibi görünüyor.