Birçok hayvansever onu tanır veya en azından bir kez olsun ismini duymuştur. Kırklareli Babaeski’deki çöplükte yaşayan sokak hayvanlarını besleyen, onlara hayatını adayan hayvansever bir genç. 21 Haziran gecesi yayımlanan Kim Milyoner Olmak İster yarışmasına da bu canlara destek olmak için katılan genç, hikayesi ve sevgisiyle de milyonları ağlattı.
1982 doğumlu Gökçer Korkmaz, Kırklareli Babaeski’de yüzlerce çöplük hayvanının kurtarıcı meleği.
Çocukluğundan beri hayal ettiği canlılara yardım etme arzusunu gerçekleştiremediği ve mutsuz olduğu için okuduğu Turizm bölümünü yarıda bırakıyor hayvansever genç.
“İlkokulda, öğretmenler herkese ‘Büyüyünce ne olacaksınız? Ne olmak istiyorsunuz?’ sorusunu sorardı. Kimisi öğretmen, polis, mimar, doktor, astronot vesaire olmak isterdi. Tüm kalbimle benim bu soruya verdiğim yanıt, her seferinde, dilim döndüğünce şuydu: ‘Ben kimsesiz çocuklara yardım eden bir işte çalışacağım. Ben evsizlere yardım edeceğim bir işte çalışacağım. Ben sakat insanlara yardım edeceğim bir yerde çalışacağım. Ben yaşlılar evinde –çocukça biri ifade ile huzurevini ifade ediyorum- dedeleri, nineleri terk edenler gibi değil, onlara bakan bir yerde çalışacağım. Ben ağaç diken bir yerde çalışacağım. Ve ben en çok da kimsesi olmayan tüm hayvanlara yardım edeceğim, onları mutlu etmek için bir yerde çalışacağım.”
“Bütün hayvanlar öğretiliyor ama hayvanları sevmemiz gerektiği, onlara yardım etmemiz gerektiği anlatılmıyor, öğretilmiyor.”
“Halen o günlerde söylediklerimin, hissettiklerimin izindeyim. Daha ilkokuldan fark ettim ki okul hayal ettiğim gibi bir yer değildi. Okul, her şeyden önce bir çocuğun iyi kalpli bir insan olarak yetişmesini hedeflemeliydi. Oysa okullar savaşları öğretiyor ama savaşın neden kötü bir şey olduğu hakkında herhangi bir şey öğretmiyor. Doğa hakkında tüm şeyler öğretiyor ama gerçekten doğayı neden sevmemiz gerektiğini, onu neden korumamız gerektiği anlatmıyor. Bütün hayvanlar öğretiliyor ama hayvanları sevmemiz gerektiği, onlara yardım etmemiz gerektiği anlatılmıyor, öğretilmiyor.”
“İyi kalpli insanlar, iyi kalpli çocuklar olmamızı o kadar da umursamıyorlardı.”
“İyi insan olmak, merhametli olmak, paylaşmak, muhtaç her canlıya yardım etmek, yaşamlara saygı göstermek gibi bizi iyi kalpli bir insan yapacak ilgili konular derslerde işlenmiyor. Okullar ezber bilgilerle ile doldurulmuş, bir nevi meslek sahibi robotlar olmamızı istiyor sanki. İyi kalpli insanlar, iyi kalpli çocuklar olmamızı o kadar da umursamıyorlardı. Bu işte yanlış vardı ve halen de çok temel, çok önemli, en önemli bir yanlış var.”
Bundan 2,5 sene önce ilk kez gittiği çöplükteki manzara tek bir cümleye sığıyor acı bir şekilde. “Yalnız bakıyorlardı.”
İkinci gün gittiğinde ise o hayvanların gözlerindeki yalnızlığın yerini güzel duyguların aldığını görmek Gökçer’in hep hayalini kurduğu şeydi. Bu yüzden çöplüğe kulübe yapmaya başladı.
O günden beri kulübe yapmaya devam eden Gökçer, kendisinin de kaldığı tek göz bir barakaya onları çekerek ev köpeği hissi yaşatmak ve çöplükten kurtarmak istiyor.
“Her gün mesaim bittikten sonra çöplüğe gelip kimsesiz, hasta, sakat, kaderine terk edilmiş hayvanlarla ilgilenip kulübe yapıyor, tedavi ettiriyor, besliyorum.”
“Kim Milyoner Olmak İster?” programında yaptığı konuşma ise herkesi derinden etkiledi.
Aslında Gökçer Korkmaz ilk olarak terk edilen ve işkence gören bir köpekten sadece gözlerine bakmasını istediği video ile kalplere dokundu. Daha sonra o Karaoğlan adını verdiği köpek iyileşti ve artık Gökçer’in gözlerine umutla bakıyor.
Gökçer’in bu zorlu hayatında unutamadığı bir anı ise; ağır bir uyuz enfeksiyonu yaşayan ve “Yalnız Oğlan” adını verdiği köpekleydi.
“İnsanlar uyuz köpekleri hor gördüğü için ‘Yalnız Oğlan’ ismini verdiğim köpek de insanlardan kaçıyordu. Onu kendime alıştırmak ve tedavi ettirebilmek için çok uğraştım. Yaklaşık bir ay sonra yavaş adımlarla yanıma yaklaşıp bir avuç mama yedi. Tedaviye götüreceğim için sevindim. Çok acı çekmeden, salınır gibi, bir balonun sönmesi gibi yanımda öldü. Bunu hayatım boyunca unutmayacağım. Orada ne hissedeceğimi bilemedim. Onu hiç unutamıyorum. İnsanın hor görmesiyle yaşanmış bir hayat. Son anda benim gözlerime baktı, son yapabildiğim o oldu.”
İlk zamanlar kendi imkanları ve hayvansever gönüllülerin yardımlarıyla bu canları kurtarmaya çalışan Gökçer son 1 aydır belediyede çalışıyor.
Bu sayede belediyenin yapması gerekenler bir nebze hızlanmış. Fakat hala yapılması gereken çok şey var.