Antik Roma denilince akla ilk olarak “güç, kalıcılık, ihtişam” gibi olumlu kavramlar geliyor. Bunları düşündüğümüz sırada aynı uygarlık için; günümüzde çarpık olarak görülen ilişkileri, iptidai uygulamaları ve insanlık dışı eylemleri de dillendirmek gerekir.
İtalya’da kent devleti olarak kurulup büyümeyi adet edinmiş ve yaklaşık 12 yüzyıl boyunca Akdeniz’in neredeyse tamamında söz sahibi olan inanılmaz bir uygarlığın adıdır Antik Roma. Aynı zamanda “nasıl ya?” ya da daha argo tepkilerin verilebileceği bir dizi şaşırtıcı özelliğin var olduğu bir medeniyettir. Russell Crowe’un başrolünde oynadığı Gladiator filmiyle toplum olarak ne kadar uyuz olmaya başlasak da bu medeniyet, tarihin en büyük imparatorluklarından biri olarak kabul edilmektedir.
Güç delisi olmanın pompalandığı Antik Roma toplumundaki çeşitli gelenek ve uygulamalar, uygarlığın fetişizme ramak kalan veya doğrudan fetişist niteliklerin alelade hale gelen yapısını okumamızı sağlamıştır.
Gladyatör terinin kullanımı da, fetişist bakış açısını olağanlaştırmış Romalı zenginlerin hayatında büyük bir yer kaplıyordu.
Collesium; Gelenekselleşen bir ölüm sahnesi ve gladyatörler
Antik Roma’da halkın eğlendirilmesi için “ölüm arenası” olarak bilinen Collesium’da yarı çıplak dövüşçüler birbirlerini öldürmek için dövüşürlerdi. Ölümüne dövüşün tek amacı halkın eğlendirilmesi değil, aynı zamanda halkın olası bir savaşa hazırlıklı olmasını sağlamaktı. Bunun talimini ölümü göze almak zorunda olan gladyatörler yapmaktaydı.
Profesyonel bir sporcu gibi sürekli antrenman yapmak zorunda olan gladyatörler sadece birbirlerine rakip olmuyorlardı. Arenaya salınan vahşi hayvanlarla da dövüşmek zorundaydılar.
Popüler bir meta olan gladyatörler
Dönemin en büyük eğlencesi olan gladyatör dövüşleri, Romalılar’ın yaklaşık 300 yıl boyunca keyif alarak, zevkle izledikleri bir etkinlik oldu. Her dövüşün ardından heyecanla imparatorun parmağının aşağıya inmesi beklendi.
Antik Roma’nın kadınları onlara büyük bir hayranlık beslemekteydi. Besledikleri bu hayranlık, fiziksel güç odaklıydı. Bu silahşörler, ülkemizdeki “fitnessçıların” vücudunu beşe katlayacak kadar kaslı, oluk oluk kan akıtacak kadar acımasız oldukları takdirde popülerlik puanlarının yüksek seyretmesini sağlayabiliyordu. Popüler olan gladyatörlerin isimlerinin yatakların başucuna kazındığı bile rivayet ediliyor.
Olumsuz alışkanlıklarda istikrarlı olan insanlık, popüler kültür ve metalaştırma konusunda da zihniyet değişikliğine gitmeyi uygun görmemiş belli ki.
Gladyatörlerin temizlikten bihaber halleri
Her gün banyo yapan gladyatörlerin bu esnada sabun kullanmadıkları bilinir. Bunun yerine bakıcılıklarını üstlenen kişilerin yardımıyla ya da kendi kendilerine strıgil adı verilen sıyırıcılar kullanırlardı. Strıgil, gladyatörlerin ölü deri ve terlerinden kurtulmalarına yardımcı olan bir aletti. Gladyatörlerden alınan ter ve ölü deriler bir kaba konulur ve sunuma hazır hale getirilirdi.
Gladyatörlerin etinden sütünden yararlanan Romalılar
Zenginlik başa bela… Ne yapacaklarını şaşırdıklarından mıdır bilinmez; Romalılar, büyük bir zevkle izledikleri ölümcül dövüşlerin ardından terleyen silahşörlerin ölü deri ve terinin konulduğu kapları satın alırlardı. Satın alınan kapların içindeki ölü deri ve ter Romalı zenginler için ganimet kadar önemliydi.
Cazibenin ve aşkın iksiri; Gladyatör teri
Satılırken böyle bir slogan kullanılmış mıdır bilinmez ancak satın alınan gladyatör teri ve onlara ait ölü deriler kadınlar tarafından iksir niyetine tüketilmekteydi. İnanışa göre bu iksir, kullananın daha seksi olmasını ve tercih edilmesini sağlamaktaydı. Aşkın peşinde koşan Roma’nın romantik kadınları çareyi bu iksirde buluyordu.
Erkekler de kullanmaktaydı
Parayı verenin düdüğü çaldığı ve en güçlü gladyatörün terini almak için ciddi rüşvetlerin döndüğü de tarih kazanında kaynayan bir dedikodu olarak kulaktan kulağa dolaşmaya devam ediyor. Hal böyle olunca, kadınların bunu iksir olarak kullandığını bilen Roma’nın erkekleri de açıyormuş kesenin ağzını. Amaç aynı; cazibeyi artırmak, aşkı kovalamak…
Erkekler de tıpkı kadınların yaptığı gibi “iksir”i vücutlarına krem sürer gibi sürmekteydi.
İlaç niyetine bir şişe gladyatör teri
Gladyatör teri, Antik Roma’da sadece duygusal amaçlı kullanılmıyordu. Aynı zamanda iyileştirici bir etkisi olduğuna inanılan bu ter, bazı hasta Romalılar için ilaç olarak da tüketiliyordu. Bu hastalıkların başında epilepsi geliyordu.