Kadınlar, yüzlerce hatta binlerce yıldır erkekler tarafından çeşitli şiddet türlerine maruz bırakılıyor. Günümüzde de bunun birçok örneğini görüyoruz. Ne yazık ki geçmiş yıllarda durum çok daha içler acısıydı. Kadınlar, özgürlüklerini kazanabilmek için çeşitli şekillerde savaşmak zorunda bırakılıyorlardı. Bugün sizleri 17. yüzyıl İtalya’sına götürüyoruz. Hemen hemen her kadının erkek şiddetine maruz kaldığı o zaman dilimi, gelmiş geçmiş en ünlü seri katillerden birine de ev sahipliği yapıyor. Ürettiği zehirlerle 600’den fazla erkeğin ölümüne neden olan Giulia Tofana’yı sizler için araştırdık. İşte patriyarkanın korkulu rüyası Giulia Tofana hakkında bilmeniz gerekenler…
17. yüzyıl İtalya’sında pek çok kadın eşlerinden şiddet görüyordu
Ataerkil toplumun da etkisiyle bu kadınlar kocalarından asla kaçamayacaklarını düşünüyorlardı. Zira patriyarka da bunu hedefliyordu. Kadınlar bir insandan ziyade bir mal olarak görülüyordu.
Kadınların bu şiddetten kaçmak için pek de fazla seçenekleri yoktu
Eşlerini uykularında bıçaklamak, infaz cezasıyla sonuçlanabilirdi. Fiziksel olarak daha güçlü erkekleri boğmaya çalışmak da iyi bir seçenek değildi.
İşte tam da bu noktada devreye Giulia Tofana giriyor
Kocalarını öldürmek isteyen kadınlara zehirli bir karışım satan Tofana, bunun doğal bir ölüm gibi görünmesini sağlıyordu. Takdir edersiniz ki dul olmak, idam edilmekten çok daha çekiciydi. Dullar, en özgür kadınlar arasındaydı. Zira finansal ve sosyal olarak bağımsızlardı.
Zehir kraliçesi Giulia Tofana
Tofana, 1620 civarında Sicilya, Palermo’da doğdu. Annesi Thofania d’Amado, 1633 yılında kocasını öldürdüğü için idam edildi. Giulia’nın geçmişi hakkında oldukça az şey biliniyor. Üstelik hiçbir portresi de yok.
Tofana da annesi gibi dul kalmış ve kızıyla birlikte Napoli’ye taşınmıştı. Ardından Roma’ya yerleşmişti. Çeşitli kremler, parfümler ve tozlar sattığı bir kozmetik işi kurmuştu.
Kurduğu bu kozmetik şirketi aslında zehir ticareti için bir paravandı
Tofana, kızı ve birkaç dul arkadaşıyla kokusuz ve izlenemez zehirler üretiyordu. Tıpkı bir parfüm gibi görünen bu zehirler, diğer kozmetiklerin arasına karışıyordu. “Doğal” bir ölüm getirdikleri için kısa süre içerisinde popüler oldular. Bu zehirlerden günde birkaç damla kullanmak, adeta bir hastalık etkisi yaratıyordu. Şiddet faili eşler, yorgunluk, kusma, güçsüzlük ve mide ağrısı gibi semptomlar yaşıyorlardı. Zehrin içerisinde pek çok bileşen bulunsa da en öne çıkanlar kurşun, arsenik ve güzelavrat otuydu.
Pişmanlık duyan bir kadın Tofana’yı ele verdi
Eşini öldürmek isteyen bir kadın, eşinin yemeğine bu zehirden ekledi. Ardından pişmanlık duyarak eşine bu yemeği yememesi için yalvardı. Bu durum şiddet faili eşin şüphelenmesine neden oldu ve karısını itiraf edene dek dövdü. Zavallı kadın zehri Giulia Tofana’dan aldığını itiraf etti.
Zehir kraliçesi tutuklandı ve 1633-1651 yılları arasında 600’den fazla erkeği zehirleyerek öldürdüğünü itiraf etti
Tofana, 1659 yılında kızı ve birkaç suç ortağıyla birlikte Roma’da idam edildi. Kimileri Tofana’nın idamdan kaçmayı başardığını düşünüyor. Ünlü besteci Wolfgang Amadeus Mozart da ciddi bir şekilde hastalandığında Tofana’nın zehriyle zehirlendiğini düşünmüştü.
Kaynak: 1