Yemyeşil yayların ve masmavi denizin iç içe geçtiği Giresun, Türkiye’nin görülmeye değer muhteşem şehirlerinden biri. Hititlerden kalan tarihi kaynaklarda Giresun, Kaşka halkının yurdu olarak geçiyor. Antik Çağ’da ise bu güzel şehre Kerasus adı verilmiş. Şehre oldukça yakın olan Giresun Adası ise efsanelere konu alan önemli bir kültürel miras. Efsanelere göre Amazon’un güçlü ve savaşçı kadınları bu adada yaşamış. Ayrıca mitolojide Herkül’ün altın postu bulmak için buraya bir yolculuk yaptığı anlatılıyor. Sadece dört hektarlık bir alana sayısız efsane sığdıran Giresun Adası’nın kadim hikayesine yakından bakalım.
Giresun Adası, uzun bir süredir mitolojik hikayeleri ve tarihi kalıntılarıyla ziyaretçilerin ilgisini çekiyor
Ziyaretçilerin adeta zamanda yolculuğa çıktığı bu ada, Amazon kadınları ve Herkül ile ilgili mitolojik hikayeleriyle dikkat çekiyor.
MÖ. 3. yüzyılda yaşamış ünlü şair Apollonios’un Arganautika isimli eseri, Giresun Adası’ndan bahseden en eski metin olarak biliniyor
Apollonios bu eserinde kökeni 4.000 yıl öncesinde uzanan Altın Post ve Aragonotlar efsanesinden bahsediyor. Mitolojik anlatıya göre; Teselya Krallığı’nın varisi Jason, tacı amcasının elinden kurtarmak için altın postu ele geçirmelidir. Altın postu bulmak için aralarında Herkül’ün de bulunduğu bir grup kahramanla birlikte Karadeniz kıyısındaki Kholkis ülkesine doğru bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuğun bir adımı da Giresun Adası’dır.
Apollonios, Giresun Adası’ndan bahsederken Amazon kraliçesi Otrere’nin savaş zamanında ayin gerçekleştirmek için buraya taş bir tapınak inşa ettirdiğinden bahsediyor
Apollonions eserinin ilerleyen bölümlerinde adanın bir tasvirini de yapıyor. Burada çatısı olmayan bir tapınaktan ve Amazonların kutsal nesnesi olan bir sunaktan bahsediyor. Bu sunak, sabitlenmiş siyah bir kayanın içindeki çakıl taşlarından oluşuyor.
Apollonios’un MÖ. 3. yüzyılda yaptığı bu tasvir, günümüzde Giresun Adası’nda görülen yapılarla örtüşüyor
Giresun Adası’na bir yolculuk yaparsanız, adadaki çatısı olmayan taş tapınağın kalıntılarına rastlayabilirsiniz. Ayrıca günümüzde Hamza Taşı olarak isimlendirilen ve Kibele kültüyle ilişkilendirilen siyah taşı da görebilirsiniz. Burada ayrıca 5. yüzyılda inşa edildiği düşünülen bir manastır, 11. yüzyıldan kalma bir şapel, gözetleme kulesi ve sur kalıntılarına rastlayabilirsiniz.
Türkiye’nin Karadeniz’deki iki adasından biri olan Giresun Adası, gerçeklik ve mitolojinin buluştuğu büyüleyici bir yer
Adaya tur düzenleyen özel bir işletme, burada Herkül ve Amazon kadınlarının hikayelerini canlandırıyor. Ayrıca Yunanlı gemiciler Argonotlar ve Saka Türkleri’nin temsili sunuluyor. Ziyaretçiler bu turlar sayesinde Bizans mezarlarını, tarihi surları, yukarıda bahsettiğimiz şapel ve manastır kalıntılarını görebiliyor. Hava şartlarına göre adaya ekim ayına kadar turlar düzenleniyor. Son olarak, şehirden ayrılmadan önce adadaki arkeolojik kazılardan çıkarılmış eserlerin sergilendiği Giresun Müzesi’ni mutlaka gezmenizi tavsiye ediyoruz.