İdam cezası Orta Çağ’da hemen hemen dünyanın her yerinde farklı şekillerde uygulanıyordu. Türkiye’de de idam cezası 1984’ten beri fiilen ve 2004’ten beri ise hukuken uygulanmıyor. Ancak dünyada hala bu cezanın uygulandığı yerler var. Amerika Birleşik Devletleri’nin de bazı eyaletlerinde suçlular idam cezasına çarptırılıyor ve vücutlarına iğneyle zehir enjekte edilerek idam ediliyorlar. Elektrikli idam cezası çoğu eyalette kalkmış olsa da, bazı eyaletlerde hala ikinci seçenek olarak mahkuma sunuluyor. Ne yazık ki 1944 yılında henüz 14 yaşında olan George Stinney isimli bir çocuk da idam cezasına çarptırıldı. İdam edilen en genç Amerikalı olarak anılan George Stinney kimdir, suçu ne? Hikayesine daha yakından bakalım.
George Junius Stinney Jr. ölüm cezasına çarptırılan en genç Amerikalı. Henüz 14 yaşındayken elektrikli sandalyeyle idam edilen Stinney’nin ise suçsuz olduğu daha sonra anlaşıldı
George Stinney 21 Ekim 1929’da doğdu. Stinney, 1944 yılında ABD’nin Güney Carolina eyaletinde, 7 yaşındaki Mary Amma Thames ve 11 yaşındaki Betty June Binnicker’ı öldürmekle suçlandı
24-25 Mart 1944’te, iki çocuğun cesetleri, Güney Carolina’nın Alcolu şehrinde bulundu. Kızlar bir gün önce kaybolduğu için onları arama çalışması başlatılmıştı. Ölüm nedenleri ise kafa travmasıydı. Clarendon ilçesi polisi, bir görgü tanığının Binnicker ve Thames’i en son George Stinney ile konuştuklarını gördüğünü söylemesi üzerine ailenin evine gitti.
Polisler George Stinney ve ağabeyi Johnny’i kızları öldürme şüphesiyle tutukladı. Ancak daha sonra Johnny polis tarafından serbest bırakıldı
İki çocuk da sorgulanırken yanlarında aileleri ya da avukatları yoktu. Polisler tarafından yapılan yazılı bir açıklamaya göre; George Stinney suçunu itiraf etmiş ve cinayet silahının yerini da söylemişti. Ancak Stinney tarafından imzalanan bir itiraf beyanının olmadığı biliniyor.
O dönemde de ABD’de ırkçılık son derece yaygındı. Stinney, iki küçük kızı öldürme suçundan mahkemeye çıktı. Savunma yapmasına bile izin verilmedi. Yargılanırken yanında ailesi yoktu
24 Mart 1944 tarihli mahkeme tutanaklarına göre, 11 yaşındaki Betty June Binnicker ve 7 yaşındaki Mary Emma Thames, Alcolu kasabasının siyahların yaşadığı bölgesinde bisikletle dolaşıp çiçek arıyorlardı. Evlerinin kapısının önünde duran Stinney ve küçük kız kardeşi Aime’yi gördüklerinde durup onlara çiçekleri nerede bulabileceklerini sordular. Bu iki küçük kızın hayattayken görüldüğü son andı.
George Stinney’in mahkemesi yalnızca 2 saat sürdü ve jüri somut deliller olmaksızın onu cinayetten suçlu bulup idama mahkum etti
Polislerin açıklamasına göre Stinney cinayetleri işlediğini itiraf etmişti. Kızlardan birine tecavüz etmek istemiş, bunda başarılı olamayınca da Binnicker ve Thames’i öldürmüştü. Stinney’in duruşması Clarendon İlçe Mahkemesi’nde görüldü. Stinney’i, mahkemenin atadığı beyaz bir avukat olan Charles Plowden savundu. Ancak Plowden’ın savunması oldukça zayıftı. İki saat süren duruşma boyunca Plowden hiçbir görgü tanığını kürsüye çağırmadı, savcının iddiaları üzerinde şüphe oluşturabilecek hiçbir kanıt ortaya koymadı. Stinney’e karşı öne sürülen en önemli kanıt kendisinin itirafıydı, ancak 14 yaşındaki çocuğun cinayetleri itiraf ettiğine dair yazılı bir kayıt yoktu.
Mahkemenin jüri heyeti kendi aralarındaki 10 dakikalık tartışmanın ardından Stinney için idam kararını verdiler ve aynı gün idam edilmesini istediler
16 Haziran 1944’te ise George Stinney Jr., Colombia’daki Güney Carolina Eyalet Hapishanesi’nin infaz odasına girdi. İdam sandalyesi yetişkinler için tasarlandığından Stinney’in boyunun yetişmesi için oturduğu yerin altına İncil koyuldu
Yüzüne takılmış olan maske de o yaştaki bir çocuk için çok büyüktü. Yetkililer Stinney’in vücuduna 2 bin 400 volt elektrik verdiklerinde, yüzündeki maske kayıp düştü. İnfazı izleyenler ise gördükleri karşısında fenalaştı
George Stinney 8 dakika içerisinde vücuduna 2 kez elektrik verilerek idam edildi. Güney Carolina’da gömüldü
Stinney’in ölümünden yıllar sonra ise 2004 yılında, Alcolu’da yetişen yerel bir tarihçi olan George Frierson, konuyla ilgili gazetede bir makale okuduktan sonra davayı araştırmaya başladı
Böylece Stinney’in ailesine ulaştı ve yeniden bir dava süreci başladı. Ailesi Stinney’in suçsuz olduğunu kanıtlamak istiyordu.
1 yıllık değerlendirmenin ardından, 17 Aralık 2014’te yargıç Carmen T. Mullen, Stinney’in birinci derece cinayet mahkumiyetini bozdu
Yargıç Mullen kararında “bu hükmün zalimce ve sıra dışı” olduğunu vurgulayarak: “Sanığın haklarının ihlal edildiğini ve sürecin kusurlu olduğunu” belirtti.
George Stinney’in hikayesi birçok filme ve kitaba da ilham kaynağı oldu. Stephen King, 1996 yılında “Yeşil Yol” adlı kitabı yazarken bu hikayeden ilham aldı. Yapılan bu adaletsizlik yıllarca konuşuldu
Kaynak: 1