George Orwell‘ın eserleri, yaşadığı dönem itibariyle protest bir tavırla yazılmıştır. Keza kaleme aldığı hikayeler de aynı tavrın sonucunda ortaya çıkmıştır. Hayvan Çiftliği başta olmak üzere pek çok eseri aynı düzlemde ele alınarak incelenebilir. Çünkü onun döneminde gerçekleşen olaylar, aslında günümüze zemin oluşturan pek çok kalıcı problemin ana yapısını oluşturmaktadır.
İlk olarak 1949 yılında yayımlanan 1984 romanı da distopik bir kurguyla kaleme alındığı için oldukça önemlidir. Kitap, aynı zamanda 1984 yılında sinemaya da uyarlanmıştır.
1. “Olumluyu olumsuza yeğlerim. Oynadığımız oyunda kazanmak söz konusu değil. Ama bazı yenilgiler ötekilerden daha iyidir.”
2. “Savaşın asıl yaptığı yok etmektir; ama ille de insanların yok edilmesi gerekmez, insan emeğinin ürünlerini de yok eder.”
3. “Felsefede, dinde, ahlakta ya da politikada iki kere iki beş edebilirdi ama iş bir top ya da uçağın yapımına geldi mi, iki kere iki dört etmek zorundaydı.”
4. “İnsanın azınlıkta olması, tek kişilik bir azınlık olması bile, deli olduğu anlamına gelmiyordu. Bir doğru vardı, bir de doğru olmayan; doğruya sarıldığın zaman, tüm dünyayı karşına bile alsan, deli olmuyordun.”
5. “Biz düşmanlarımızı yok etmek için uğraşmayız, onları değiştiririz. Bilmem anlatabiliyor muyum?”
6. “Düşünmek, düşünmek, bir saniyecik bile kalmış olsa düşünmek tek umuttur.”
7. “Sözcükler her yıl biraz daha azalacak, bilinç alanı her yıl biraz daha daralacak. Kuşkusuz, şu anda bile düşünce suçu işlemenin bir nedeni ya da gerekçesi olamaz.”
8. “Biz maddeye hükmediyoruz çünkü zihne hükmediyoruz. Gerçeklik kafanın içindedir.”
9. “Gerçekler, ne yaparsanız yapın, gizlenemezdi. Araştırıp kovuşturarak ortaya çıkarılabilir, işkence yapılarak sizden sökülüp alınabilirdi. Ama amacınız hayatta kalmak değil de insan kalmaksa, sonuç ne fark ederdi ki?”
10. “Gerek duyulabilecek her kavram, anlamı kesin olarak tanımlanmış, tüm yan anlamları yok edilmiş ve unutulmuş tek bir sözcükle dile getirilecek.”
11. “Yaptığınız, söylediğiniz ya da düşündüğünüz her şeyi en ince ayrıntısına dek ortaya çıkabilirler ama gönlünüzün derinliğine, işleyişine, sizin bile bilmediğiniz o yere el uzatamazlar.”
12. “İnsan insana acı çektirerek hükmeder. Boyun eğmek yetmez. Acı çekmiyorsa, kendi iradesinde değil de senin iradene boyun eğdiğinden nasıl emin olacaksın?”