Modern stand-up’ın babası, “diken üstünde”, “limitleri zorlayan” komedinin öncülü, tüm zamanların en iyi komedyenlerinden biri vs. vs. Onu tanımlama ve ne denli büyük bir efsane olduğunu dile getirmek uğruna söyleyeceğimiz her şey eksik kalacak şüphesiz. Gösterilerinde sert ve öfkeli tonunun yanında akıllara zarar ölçüde komik ve özgün olabilmesiyle tarihin tanıklık ettiği en iyi komedyenlerden biri olmayı başaran isim bir isim oldu George Carlin.
Louie C.K., Jerry Seinfeld, Jon Stewart ve onlarca komedyenin ilham kaynağı oluşunun, sektörde isim yapmış yüzlerce komedyenin George Carlin ismi geçtiğinde saygıda kusur etmemesinin bir çok sebebi var elbette. Bu sebepleri ve George Carlin’in Türkçe altyazılı performanslarıyla lezzetlendirdiğimiz hikayesini sizler için listeledik.
1. New York’un “Beyaz Harlem”inde serpilen öfkeli ve aykırı bir çocuk
1937’de New York, Manhattan’da dünya sahnesine ilk adımlarını attığında hayat maratonu onun için beklenen temponun üzerinde bir start vermişti bile. Henüz 2 aylıkken annesi Mary, babası Patrick’in alkol problemlerini gerekçe göstererek kendisini terk etti ve bekar bir anne olarak onu büyütme sorumluluğunu tek başına üstledi. Anneden miras koyu katolik kodlara karşın, o küçük yaşlardan itibaren her zaman din ve otoriteyi sorgulanması gereken kavramlar olarak algıladı ve çevresindeki bu ve benzeri unsurlarla hep çatışma halinde oldu. Sisteme dair ilk başkaldırısını 15 yaşında okulu terk ederek gerçekleştirse de, sonraki durağı bu kavramın başka bir formattaki tezahürü olan hava kuvvetleri oldu.
2. Rahat durmaya hiç niyeti yok
Orduya geçen yıllarda da sorundan uzak durmayı pek başaramadı. Çeşitli soruşturmalar ve rütbe temelinde yaşadığı sıkıntılar ekseninde, Carlin’in ordu yılları da sorunlu geçti. Ordudaki görevi sırasında, 19 yaşında iken bir radyoda Dj’lik yapmaya başladı. Buradaki başarısı heyecan verici emareler gösterince, komedide şansının ne olabileceği üzerine daha sık düşünmeye başladı.
3. Mikrofona ilk dokunuşlar
1962’de sırt çantasına öfkesini, asiliğini ve kavgacı bakış açısını doldurarak, solo kariyerinin startını verdi.
Çağdaşlarından farklı olarak sahne üzerinde yarattığı persona, izleyicinin pek de deneyimlemediği türdendi. Nispeten klasik kalıpların dışında kalan espri tarzına seyircisi burun kıvırmadı ve kısa sürede hatırı sayılı bir ilginin üzerinde yoğunlaşmasını sağladı.
4. Komedi kulüplerinden televizyon şovlarına
İlk solo komedi albümü “Take-Offs and Puts-Ons” 1966’da piyasaya sürüldüğünde sahnede ceketi ve kravatıyla dönemin popüler televizyon programları The Ed Sullivan Show ve The Tonight Show’da(klasik” ve geleneksel komedi çizgileri içerisinde kalmaya özen göstererek) kendine yer bulmaya başlamıştı bile.
5. Fitil ateşleniyor
Takvimlerin 1970’li yılların yapraklarını çevirmeye başladığı sıralarda, George Carlin tüm komedi tarihini değiştirecek radikal bir dönüşüme imza attı. Dönemin sosyo-politik görünüm tipolojisine yanıt vermek suretiyle, saçını uzattı ve gösterilerinde din ve hükümet gibi otorite bazlı kurumlara daha sert bir tonda sağlı-sollu ataklarla hücum etmeye başladı.
6. 70’li yıllar ve modern stand-up’un doğuşu
Lenny Bruce’un 60’larda inşa ettiği “Kültürel karşıtlık mizahı” temelinde yükselen yeni akım, 70’i yıllara gelindiğinde özel bir kimliğe büründü. Komedyenlerin geleneksel kurgu ve punchline yapısının yerini, yeni bir biçim aldı ve bu yeni biçimin öncülleri daha genç, daha ateşli ve daha sivri dilli bir üslubun yardımıyla farklı bir dinleyici/izleyici kitlesine hitap etti. Kitlenin giderek büyümesinin sonucu olarak da komedi oldukça “havalı” bir popüler mekaniğin ve yepyeni bir sanatsal formun sahibiydi artık. Richard Pryor ve George Carlin de bu akımın tam anlamıyla rockstarlarıydı.
Yine bu değişkenliğe elverişli iklimde; sonraki yıllarda ortaya çıkan genç Jerry Seinfeld, Robert Klein gibi isimler de “gözleme dayalı” komedi türüyle çıkış yapma şansı yakaladı. Bu esnek dönüşüm atmosferi farklı türlerin, kendi tarzı olan pek çok komedyenin de yeşermesine fırsat verdi ve bu bahçede Andy Kaufmann, Robin Williams, Larry David, Billy Crystal, Steve Martin gibi isimler yetişti.
7. Söylenmemesi gereken “7 Şey” üzerine söylenmemesi gereken her şey
1972 yılında kariyerinin en çok ses getiren materyallerinden biri olan “Seven Words You Can Never Say On Television” ile ülke sınırları içerisinde en çok bahsi geçen isimlerden biri haline geldi. Birleşik devlerin baskıcı sansür mekanizması “shit, piss, fuck, cunt, cocksucker, motherfucker and tits” sözcüklerini televizyonda söylenmesi uygunsuz sözler olarak değerlendiriyordu ve benzeri başka yaptırımlarla volümü yüksek muhalif sesleri minimize etmeye çalışıyordu. Otoritenin bu “Seven Words” sansürüne Carlin’in sahneden verdiği cevap ise tek kelime ile inanılmazdı.
8. Arkadaşı alalım
Birleşik Devletler bu çıkışı elbette karşılıksız bırakmayacaktı. Polis, Carlin’i bu performansı sonrasında gözaltına aldı. Ancak bu gözdağı teşebbüsü onun popülerliğini katlamasına ve devlet odaklarına daha yüksek bir motivasyonla girişmesine sebep oldu. Hitap ettiği kesim için otoriteye, riyaya, her tür baskıcı sisteme başkaldırının sembolüydü artık.
9. Alkış ve kahkahadan uzak bir kapalı devre dönemi
İnşa ettiği aykırı-kültür ikonu imajından sonra 70’lerin sonunda kişisel sebeplerle uzunca bir süreliğine gözden kayboldu. Periyodik gösterileri seyrekleşse de, HBO için “Carlin At USC” ve “George Carlin: Again!” adında iki gösteri çekti ve bu iki gösteri de seyirciden büyük ilgi gördü.
10. Efsane bir daha inmemek üzere tekrar sahnede
https://www.youtube.com/watch?v=aQ5VBRg4Tx4
81 yılında, hayatının sonuna dek mücadele edeceği kalp rahatsızlıklarının ilkini yaşadığı yıl oldu. Kısa sürede ayağa kalkmayı başardı ve gücünü aldığı yere sahneye geri döndü. 81 ve 82’de HBO için 2 gösteri daha kaydeden Carlin, bu noktadan itibaren durmaksızın üretti ve 2 yılda bir(bazen her yıl) olmak üzere albümler, HBO Special’ları piyasaya sürdü.
11. Veda niteliğinde unutulmaz bir manifesto: “It’s Bad For Ya”
Mayıs 2008’de HBO kanalı, Carlin’in son stand-up şovu olan “It’s Bad For Ya”yu yayınladı. Hayatının büyük bir bölümünde kalp rahatsızlıklarıyla mücadele eden ve 3 kalp krizi vak’ası atlatan Carlin, göğüs ağrıları şikayetiyle 22 Haziran, 2008’de hastaneye kaldırıldığı gün hayatını kaybetti. Dünya sahnesinden indiğinde 71 yaşındaydı. Ama biliyoruz ki onun için ışıklar her zaman açık kalacak ve bu diyardan göçüp gitmiş olsa da George Carlin efsanesi cümleleri, öfkesi, sıra dışı perspektifi ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ile rastladığımız her yerde pek çoğumuzdan daha canlı olmaya devam edecek.
12. Tüm zamanların en iyileri arasında 2. sırada
2001’de “Ömür Boyu Başarı Ödülü”ne ve 5 Grammy Ödülü’ne layık görülen George Carlin, Comedy Central’ın tüm zamanların en iyi stand-up komedyenleri sıralamasında da 2 numarada. Listedeki bir numarayı ve diğer isimleri merak ediyorsanız sizleri şu linke buyur edelim:
Bonus
https://www.youtube.com/watch?v=Gln31QtEyeY
George Carlin’in tarzını ve sahnede yaptıklarını nitelemek için pek çok kelime sarfedildi, etkileri üzerine onlarca cümle kuruldu belki… Peki, o yeryüzünde kendisinin ve insanlığın kapladığı yeri nasıl değerlendiriyor? Evrene, insanlığa ve yer aldığımız gezegendeki varoluşa dair birbiri ardına muazzam cümleler kurduğu bu şahane video ile kapanışı yapalım istedik.