Gençlik aşısı, diğer adıyla IAL sistem ve H-100 aşısı, son dönemlerde popülerlik kazanan cilt bakım uygulamalarından biri. Cilt yenileyici ve sıkılaştırıcı etkileriyle bilinen bu uygulama, cilt dokusunu gençleştirirken kırışıklık onarma ve cilt parlaklığını yeniden kazandırma gibi anti-aging faydalarına sahip. İçeriğindeki nem düzenleyici karışımlar, her cilt tipine ve yaş grubuna hitap eden güvenli ve etkili bir bakım sağlar. Peki, gençlik aşısı nedir, ne işe yarar ve nasıl yapılır? Detayları birlikte inceleyelim👇
Gençlik aşısı nedir?
Gençlik aşısı, yaşlanmanın cilt üzerindeki etkilerini azaltmak için uygulanan bir mezoterapi yöntemidir. H-100 aşısı veya IAL Sistem olarak da bilinen gençlik aşısı, cerrahi müdahale gerektirmeden cilde saf hyalüronik asit ve diğer bileşenleri enjekte ederek cildin daha sağlıklı, parlak ve genç bir görünüme kavuşmasını sağlar. Bu uygulama, cildin nemlendirilmesi, elastikiyetin artırılması ve ince kırışıklıkların, sarkmaların ve deformitelerin tedavisi için kullanılır.
Bebeklerin cildinin pürüzsüz ve sağlıklı olmasının ana nedeni, vücutlarındaki yüksek hyalüronik asit seviyesidir. Yaşlanmayla birlikte bu seviye azalır, bu nedenle ciltte kuruma, kırışıklık ve elastikiyet kaybı görülür. Gençlik aşısı içeriği hyalüronik asit ve diğer bileşenlere sahiptir. Cilde enjekte edilmesiyle cildin nem dengesini, sıkılaşmasını ve yenilenmesini sağlar. Bu şekilde cildin genç ve canlı bir görünüme kavuşması hedeflenir.
Gençlik aşısı ne işe yarar?
Gençlik aşısı cilde nem, canlılık, doku onarımı, yenilenme ve elastikiyet kazandırmak için yapılır. Genellikle dermapen, dolgu, mezoterapi, radyofrekans, peeling ve lazer gibi diğer cilt bakım işlemleriyle kombinasyon halinde de uygulanabilir. Bu kombinasyonlar, cildin kalitesini artırmak, sarkmaları ve kırışıklıkları azaltmak, cildi nemlendirmek ve lekelere karşı koruma sağlamak için kullanılabilir.
Gençlik aşısı şu işe yarayabilir:
- Nemlendirme ve canlılık: Cilde nem kazandırarak cildin daha canlı ve taze görünmesine yardımcı olur.
- İnce kırışıklıkların giderilmesi: İnce çizgiler ve kırışıklıkların görünümünü azaltarak cildin daha pürüzsüz görünmesini sağlar.
- Cilt elastikiyetinin geri kazandırılması: Cildin elastikiyetini artırarak daha sıkı ve toparlanmış bir görünüm elde edilir.
- Akne izlerinin azaltılması: Akne izlerinin görünümünü azaltır ve cildin genel görünümünü iyileştirir.
- Cildi lekelere karşı koruma: Cildin güneş, solaryum veya yaşlılık lekelerinden korunmasına yardımcı olabilir.
- Cildin sıkılaşması: Cildin sıkılaşmasına yardımcı olarak lifting etkisi yaratır.
İlginizi çekebilir:
Estetik Yaptırmadan Daha Genç Görünmenin 5 Sırrı
Gençlik aşısı nasıl yapılır?
Uygulama öncesinde hastanın cildi temizlenir ve bölgeye lokal anestezik bir krem sürülür. Bu krem, işlem sırasında rahatsızlık hissedilmemesi için kullanılır. İlaç, doktor tarafından ihtiyaç duyulan bölgedeki deri altına çok küçük iğnelerle enjekte edilir. Bu işlem genellikle 15-20 dakika kadar sürer. Gençlik aşısı genellikle 2-4 seans arasında uygulanabilir. Seanslar arasında 10-15 gün ara verilir. Uygulama sonrası hafif kızarıklık, şişlik ve nadir de olsa morluk görülebilir. Ancak bunlar genellikle 2-3 gün içinde kaybolur. Gençlik aşısının etkileri 5 gün içinde görülmeye başlar ve cilt canlı, parlak bir görünüme kavuşur.
Gençlik aşısı kimlere yapılır, kimlere yapılmaz?
Gençlik aşısı, 20 yaş ve üstü tüm cilt tiplerine uygulanabilir. Yaşlanmanın cilde yansıyan olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla uygulanır ve önleyici ve tamamlayıcı bir anti-aging tedavisi olarak değerlendirilir. Özellikle 30’lu yaşlardan itibaren ciltte hyaluronik asit seviyelerinin düşmesiyle ortaya çıkan nem ve volüm kaybının tedavisinde doktorunuzun önerdiği takdirde kullanılabilir.
Ancak kanser hastaları, hamile ve emziren annelere gençlik aşısı yapılmaz. İşlemin yapılacağı bölgede açık yara, enfeksiyon, uçuk ya da alerji gibi deri hastalığı bulunan kişilere uygulama yapılmaz.
Gençlik aşısı kalıcı mı?
Gençlik aşısının etkisi, cilt yapısına göre değişmekle birlikte genellikle 6 ay ile 1 yıl arasında sürer. Ancak, etkinin kalıcılığı kişiden kişiye değişebilir ve bazı bireylerde bu etki daha uzun veya daha kısa sürebilir.