Gençlik dizileri yalnızca lise koridorlarında gezinen, birbirini süzen gençlerden ibaret değildir; aynı zamanda kimlik arayışını, büyümenin sancılarını, hayatla ilgili ilk keşifleri ve pek çok “yeni” heyecanı içinde barındırır. Bazı gençlik dizileri derinden etkileyici, bazılarıysa “guilty pleasure” kategorisinde unutulmaz bir yere sahip.
İşte lise ve üniversite döneminin acılarıyla, mutluluklarıyla bazen empati kurmamıza bazen de nostaljik hissetmemize sebep olan gençlik dizilerinden bir seçki.
⸻
1) Skam (2015–2017)
Her sezonu farklı bir karakterin gözünden anlatılan bu Norveç yapımı gençlik dizisi, ülkesinde sessiz sedasız yayına girmiş olsa da zamanla uluslararası bir fenomene dönüştü. Hatta 7 farklı ülkeye uyarlanarak tekrar çekildi.
Yaratıcısı Julie Andem, diziyi hazırlarken doğrudan gençlerle görüşmeler yaparak karakterleri ve olayları şekillendirdi. Bu nedenle Hartvig Nissen Lisesi’nde geçen sahneler çoğu zaman bir reality show gerçekliğinde izlenir. Karakterlerin aşkları, arkadaşlıkları, çatışmaları ve korkuları doğallıkla aktarılır. Dört sezon süren dizinin başrollerinde Lisa Teige, Josefine Frida Pettersen ve Iman Meskini gibi isimler yer aldı.
Kısa süreli bölümleri ve etkileyici müzikleriyle tekrar tekrar izlenmeye değer.
⸻
2) Gossip Girl (2007–2012)
“Manhattan’ın en ayrıcalıklı gençlerinin draması mı olur?” diye düşünüyorsanız, altı sezonluk Gossip Girl bu sorunun cevabını veriyor.
Cecily von Ziegesar’ın roman serisinden uyarlanan bu dizide olaylar, dijital bir anlatıcının gözünden aktarılır: anonim blog yazarı Gossip Girl.
Karakterler birbirleriyle çatışırken izleyici de sık sık taraf değiştirir. Manhattan sosyetesinin iç dünyasını izlerken sınıf ve kuşak çatışması gibi konulara tanık olsak da diziyi izleme sebebimiz sadece bu değil; lüks mekanlar, entrikalar ve etkileyici kıyafetler de cabası.
Başrollerde Blake Lively, Leighton Meester ve Penn Badgley yer alıyor. 2021 yılında tamamen yeni bir kadroyla bir yeniden yapımı da yayımlandı.
⸻
3) Normal People (2020)
Sally Rooney’nin aynı adlı romanından uyarlanan Normal People, BBC Three ve Hulu ortak yapımı olarak ekrana taşındı.
Farklı sosyal çevrelerden gelen Marianne ve Connell’ın lisede başlayan ve yıllara yayılan ilişkisi, Daisy Edgar-Jones ve Paul Mescal’ın gerçekçi performanslarıyla samimi bir biçimde yansıtılıyor.
İletişimsizlik, aşk, cinsellik ve aidiyet gibi temaları derinlemesine ele alan dizi, yalnızca bir sezon sürdü. Devamında Rooney’nin başka bir romanı olan Conversations with Friends’in dizi uyarlaması da izlenebilir.
⸻
4) Sex Lives of College Girls (2021–2025)
HBO Max yapımı bu dizi, lise yerine üniversite evrenine odaklanmasıyla öne çıkıyor. Farklı geçmişlerden gelen dört üniversite öğrencisinin bir araya gelişiyle şekillenen dizi, kimlik, cinsellik ve arkadaşlık gibi konuları mizah dolu bir dille işliyor.
Pauline Chalamet, Amrit Kaur, Renee Rapp ve Alyah Chanelle Scott’un gibi genç oyuncuların canlandırdığı karakterlerle 3 sezon boyunca birlikte oluyoruz.
⸻
5) Tell Me Lies (2022– )
Toksik ilişkiler içinde değilsek onları izlemek bazen şaşırtıcı derecede öğretici olabilir. Hulu yapımı bu dizi, Carola Lovering’in romanından uyarlandı.
Üniversiteye yeni başlayan Lucy’nin, Stephen’la olan manipülatif ve bağımlılığa varan ilişkisinin izini sürüyoruz. Geri dönüşlerle ilerleyen anlatı, romantik aşkın nasıl illüzyona dönüşebileceğini, merak duygusunu da içine alarak, çarpıcı şekilde gözler önüne seriyor.
⸻
6) 13 Reasons Why (2017–2020)
Jay Asher’ın romanından uyarlanan dizide, lise öğrencisi Hannah Baker’ın intiharının ardından geride bıraktığı 13 kaseti ve onu bu noktaya getiren sebepleri anlatıyor.
Zorbalık, taciz, yalnızlık, sistemsel ihmal ve travma gibi konulara cesurca yaklaşan dizi, geniş yankı uyandırdı.
Dikkat: Tetikleyici temalar içerebilir.
⸻
7) Everything Now (2023)
Netflix’in bu az bilinen ama etkileyici dizisi, yeme bozukluğuyla mücadele eden Mia’nın hayatına yeniden karışma çabasını konu alıyor. Yaratıcısı Ripley Parker, diziyi kendi deneyimlerinden yola çıkarak yazmış.
Mia’nın hikayesi, iyileşmenin düz bir çizgide ilerlemediğini, inişli çıkışlı bir süreç olduğunu hatırlatıyor. Hassas bir konuyu duyarlılıkla ele alan bir yapım.
Tetikleyici temalara dikkat etmekte fayda var.
⸻
8) My Mad Fat Diary (2013–2015)
90’larda geçen bu İngiliz dizisi, bir akıl sağlığı merkezinden çıkan Rae’in yeniden sosyal hayata karışma çabalarını anlatıyor.
Beden algısı, ruh sağlığı ve aidiyet gibi konulara cesurca temas eden dizi, güçlü 90’lar müzikleriyle dönem atmosferini başarılı şekilde yansıtıyor.
Başrolde Sharon Rooney, Rae karakterine büyük bir içtenlikle hayat verirken, Jodie Comer’ın ilk oyunculuk deneyimlerinden birini izlemek isteyenler için de ayrı bir fırsat.
⸻
9) Euphoria (2019– )
Sam Levinson imzalı HBO yapımı Euphoria, gençlik dizileri arasında en çok konuşulanlardan biri haline geldi.
Rue karakterinin gözünden anlatılan dizide bağımlılık, kimlik, cinsellik, travma ve dijital çağ temaları sorgulanırken, görselliği ve müzikleriyle de öne çıkıyor.
Zendaya, Hunter Schafer, Sydney Sweeney ve Jacob Elordi gibi isimlerin yıldızlaştığı dizinin 3. sezonunun 2026’da yayınlanması bekleniyor.
⸻
10) Skins (2007–2013)
Her iki sezonda bir yenilenen oyuncu kadrosuyla dikkat çeken İngiliz yapımı Skins, gençlik dizileri için bir dönüm noktası kabul edilir.
Bristol’da geçen dizi; filtresiz anlatımı, özgün estetik tercihleri ve karakter derinliğiyle sonraki birçok yapımı etkiledi.
Nicholas Hoult, Kaya Scodelario ve Daniel Kaluuya gibi isimlerin kariyerinde önemli bir başlangıç noktası olmuştur.
⸻
Kapanış
Gençlik dizileri yalnızca yetişkinliğe geçişi değil, aynı zamanda çağın ruhunu da yansıtır. Gossip Girl’ün entrikaları, Normal People’ın sessizliği, Skam’ın sadeliği; hem dönemlerine hem de coğrafyalarına dair çok şey söyler.
Bu hikâyeler, gençliğin taşıdığı o ilk umut ışığını kaybetmemek için hâlâ izlenmeye değer.