Ana sayfa » Teknoloji - Bilim » Titanik’in Batışından Atom Bombalarına: Geleceği Öngören 9 Kitap ve Yazarları
Titanik’in Batışından Atom Bombalarına: Geleceği Öngören 9 Kitap ve Yazarları
Geçmişte yazdığınız kitabın sayfalarının gelecekte teker teker canlandığını hayal edin. Şimdi size bu kitaplardan ve içinde gerçekleşen kehanetlerden bahsedeceğiz.
Günümüze dek yapılan milyonlarca kitap bulunuyor. Fakat bahsedeceğimiz kitaplar geleceğe ışık tutar cinsten. Düşündüren ve merak uyandıran kehanet kitaplarına birlikte göz atıyoruz. Bakalım hangi yazarlar, tarihe damga vuran hangi olayları şaşırtıcı derecede benzerlikleriyle tahmin etmiş? Kehanet gerçekleşmiş mi? Gerçekleştiyse sonucunda neler yaşanmış? Hadi hep birlikte geçmişe doğru bir yolculuğa çıkalım ve bu gizemli kitapların yazarlarıyla tanışalım. İşte geleceği öngören 9 kitap.
Eğer distopik bilim kurgulardan hoşlanıyorsanız buraya tıklayarak, listemize göz atmanızı öneriyoruz!
1. Futility / Morgan Robertson
Morgan Robertson tarafından kaleme alınan bu kitapta, “yüzen en büyük gemi” olarak bahsedilen Titan buzdağına çarpar ve yolcuların çoğu boğulur. Aslında hikaye hiç yabancı değil. Ama bahsi geçen gemi Titanik değil, Titan. Robertson romanını, gerçek Titanik hüzünlü yolculuğuna çıkmadan 14 yıl önce yazmıştı. Titanik battığında ise kitap yeniden gündeme oturdu. Dönemin gazetelerinde “gerçeküstü bir kehanet” başlıklarıyla kitaptan bahsedildi. Peki bu yalnızca bir tesadüf müydü, yoksa kehanet mi? Kim bilir…
2038 yılında geçen Earth, insanların doğayı, doğal olanı hiçe sayarak çevreye verdiği zararın geri dönüşü olmayan problemlere yol açtığını anlatıyor. Kitapta oldukça geniş bir karakter yelpazesi mevcut. Brin karakterleri küresel ısınma, nesli tükenmekte olan türler ve buna benzer bir dizi çevresel sorunu detaylı işlemek için kullanıyor. Kitabın ana fikrine gelirsek, Dünya yok olmadan önce onu kurtarmanın bir yolunu bulmak. Özellikle son birkaç yılda küresel ısınmanın artmasıyla, yaşanılan durumu özetler nitelikte değil mi sizce de?
H.G. Wells bu romanında atomdan enerji üretimi probleminin 1933’te çözüleceğini öngördü ve o yıl Leo Szilard bir nükleer zincir reaksiyonu fikri ortaya attı. Bu, The World Set Free’nin tek öngördüğü gerçeklik değildi: Wells ayrıca, radyoaktif elementlerin, savaş alanlarını yıllarca radyoaktif etki altında bırakan atom bombalarınında nasıl kullanılabileceğini açıkladı. Tuhaf olan kısım ise kitabın 1914 yılında yani İkinci Dünya Savaşı’ndan çok uzun zaman önce yazılmış olmasıydı.
Gulliver’in Gezileri, İrlandalı yazar Jonathan Swift’in 1726 yılında tamamladığı romanıdır. Swift bu romanında hem insan doğasını hem de gezi yazılarını iğneli bir dille anlatır. Gulliver’in Gezileri, yazarın en ünlü eseri olarak bilinir. İngiliz Edebiyatı klasikleri arasındadır. Kitapta dört ayrı yolculuktan dört farklı bölümden bahsedilir. Eser yasa ve yönetim başta olmak üzere bir çok değeri sorgular ve işler. Kitabın geleceği öngören kısmına gelecek olursak; Gulliver’in Gezileri’nde Mars’ın iki tane uydusu bulunuyordu. Kitabın yayımlanmasından tam 151 yıl sonra bilim insanları Mars’ın gerçekten de iki uydusunun bulunduğunu keşfetti.
Jules Verne, Amerika Birleşik Devletleri’nden Ay’a seyahat eden üç adamın öyküsünü yazdı. Verne mührünü taşıyan Ay’a Yolculuk isimli roman ilk kez 1865 yılında yayınlanmıştır. Amerika’da biten iç savaş sonrasında işsiz kalan bazı işçilerin Ay’a ulaşabilecek bir mermi yapmaya çalışma çabası konu alınıyordu. Bu icat düşüncesi dünyanın dört bir yanında büyük yankı uyandırdı ve hatta gönüllü olarak Ay’a gitmek isteyenler bile oluştu. Eserde Ay’a yolculuk etme fikri üzerinde duruluyor. Romandan yaklaşık 100 yıl sonra ise Apollo 11 1969 yılında Ay’a ulaştı. Böylece Jules Verne’nin yaklaşık 100 yıl önce hayalini kurduğu olay gerçekleşti.
Fahrenheit 451, Ray Bradbury tarafından 1953 yılında yayınlandı. bu distopik eserde, insanlar kitapların itfaiye ekipleri tarafından yakıldığı bir dünyada yaşıyor. Tek yaptıkları şey televizyon seyretmek ve izledikleri şovların zihinlerine müdahale etmesine izin vermek. Bradbury tarafından yaratılan ve romanda bahsedilen ufak bir teknolojik araç yıllar sonra icat edilecek. Romanda yer alan kulak içi kulaklıklar gündelik yaşama uyarlandı bile. Hatta müzik dinlemenin yanı sıra bir iletişim aracına dönüştüğünü dahi söyleyebiliriz.
John Brunner tarafından kaleme alınan Stand on Zanzibar romanı ilk kez 1969 yılında raflarda yerini aldı. Kitap tüyler ürperten bir içeriğe sahip çünkü ABD kasabalarında saldırıların olduğu bir dönemi anlatıyor. Brunner, yakın geçmişte ABD’de gerçekleştirilen eylem ve saldırılar hakkında önceden tahminde bulundu. Zihninde sürreal bir dünya yaratan yazarın yazıları, zaman geçtikçe reel bir çerçeve kazandı. Bunun yanı sıra romanda günümüz teknolojisinde mevcut olan bazı icatlardan da söz ediliyor.
8. The Narrative Of Arthur Gordon Pym Of Nantucket / Edgar Allan Poe
Nantucket’tan Arthur Gordon Pym’in Öyküsü 1838’de Edgar Allan Poe tarafından yazıldı. Kitap, avlanmaya çıkan denizcilerin gemilerinin fırtınaya yakalanması sonucunda okyanusta sürüklenmelerini ve ardından yaşanan olayları konu ediniyor. Gemi batıyor ve gemiye ait küçük bir parçada yaşam savaşı veren, geriye kalan birkaç denizci aralarında zor bir karar veriyor. Asıl zorluk tam burada başlıyor. Herkes bir çöp çekiyor ve kısa çöpü çeken diğer denizcilerin onu yemesine izin vermiş oluyor. Edgar’ın hayal gücü gerçekten şaşkınlık verici. Gelelim asıl kehanetin gerçekleşmiş tarafına, yaklaşık 50 yıl sonra yolculuk ettikleri gemi Mignonet’te bir fırtınada batan bir denizci, arkadaşları tarafından yiyecek olarak seçilmişti. Kitabı uzun bir deniz yolculuğunda okumak enteresan olabilir.
Geleceği öngören kitaplar listemizde bulunan bir diğer kitap da The Machine Stops. Forster’ın ütopyasına göre dünyada yaşam bitmiş ve insanlar yer altında bir sisteme bağlı olarak yaşamakta. Yemek, müzik, duş tamamen teknolojik ve tuşlarla sağlanıyor. İnsanların artık birbirine ihtiyacı kalmamış durumda. Tamamen ruhsuz ve makinesel bir düzenin hakim olduğu Forster ütopyasında insanlar duygularıyla aralarındaki bağı kaybetmiş. Aslında günümüz gerçekliğinin bir yansıması bile diyebiliriz bu kitap için. Biraz dikkatli okununca günümüz dünyasında fazlasıyla detay ve benzerlik yakalamak mümkün.
