20. yüzyılın ortalarında Maurice Halbwachs isimli bir abi çıkıp toplumsal bellek diye bir terim attı ortaya. Üzerinde çok durmadan bu listede neden bundan bahsettiğimizi söyleyip geçelim, isterseniz araştırırsınız. Halbwachs’ın ortaya attığı bu terim, sonradan pek bir yankı uyandırdı ve iktidarların “ulus yaratma” çalışmalarına vesile oldu. Her toplum kendi millet bilincini tarihinden alır ve hiç bir ülke kendi tarihini başarısız olarak anlatmayı tercih etmez. Her ülkenin tarihi kahramanlıklarla doludur. Örneğin Almanya 1978 yılındaki Holocaust dizisine değin Yahudi Soykırımı’nı tüm tarih kitaplarından silmiş ve toplumu bu gerçekten soyutlamıştı. Holocaust dizisiyle birlikte bırakın Almanya’yı, tüm dünyada “lan bi dakka, böyle bir şey olmuştu!” sesleri yükselmeye başlayıp olaylar silsilesi yeniden tarih kitaplarına girmeyi başarmıştı. Bunu da yine araştırırsınız isterseniz.
Bunlardan neden bahsettik?
Her toplumun kendisini var etmek için bir belleğe ihtiyaç duyduğu gibi, her birey de kendisini bir takım “şeyler” üzerinden tanımlar. Galatasaraylı olmak, Kadıköylü olmak, Müslüman olmak vs vs. Bunun sonu yok. Kısacası insanlar bir bütünün parçası olmak isterler ya da bir bütünün parçası olduklarında kendilerini daha rahat ve güvende hissederler. Kavgaya çağırılacak adam olması gibi yani. Bu tanımlamalar Türkiye gibi nitelikli okuma yazma oranının düşük olduğu toplumlarda çoğunlukla az sayıdadır. Yani bir birey örneğin sadece “Müslüman olmak” gibi bir etiketle girdiği topluluk içerisinde ömrünü tamamlayabilir. Fakat daha gelişkin (bu ne demekse) toplum ve bireylerde bu etiketlerin sayısı artabilir. Akademik olarak böyle bir sonuca varılmış mıdır emin değiliz ancak düşününce “bir bireyin kendisini tanımladığı etiket sayısı arttıkça bir alt kültüre dahil olur.” demek doğruymuş gibi geldi bize. Biz bunu buraya yazalım da… 🙂
Alt kültür ne ola ki?
Sosyologlar oturup toplum üzerine kafa yoran insanlardır. Toplum bilimi, bkz. sosyoloji. Bu adamlar toplumu tanımlarken bir terim atmış ortaya, alt kültür. Vikipedi’ye göre alt kültür: Hakim kültürle bağlantısını koparmadan ancak çeşitli önemli noktalarda ayrılarak gelişen bir kültürdür.
Yani?
Her toplumda bir hakim kültür vardır. Toplumun çoğunluğu tarafından kabul edilmiş, benimsenmiş bir kültür. Kültür dediğimiz şey her ne kadar yaşayan bir organizma olsa da, bu hakim kültür çoğunlukla değişmeye ve gelişmeye kapalıdır. Korumacıdır, muhafazakardır. Muhafazakar nedir aha o da burada. İşte alt kültüre mensup bir insan, bu hakim kültürden ayrı olarak gelişir. Bu kültürle bağlarını koparmaz ama onunla birlikte de yapamaz. Bir kaç örnek vermek gerekirse: hip-hop kültürü bir alt kültürdür, arabesk de alt kültür olabilir, sanatla ilgilenmek ya da toptan entelektüel olmak da bir alt kültürdür. Son dönemde sıkça duyduğumuz hipster’lık da bir alt kültürdür mesela.
Arı kovanına çomak sokmak
Alt kültürün ne olduğunu ortaya koyduğumuza inanıyoruz. Peki niye giriştik biz buna ve neden şişirdik kafanızı durduk yere? Çünkü duramadık, arı kovanına çomak sokmaya karar verdik; ofiste kendi aramızda tartışıp dururken buna değinelim dedik. Nerd nedir? Geek nedir? Aralarındaki farklar nelerdir? (Burcu Bakdur buna bulaşmaz umarız.)
Kim çıkarttı lan bunu?
İnternetin bilinen, bilinmeyen köşelerinde bu iki tayfa birbiriyle sürekli bir savaş halinde. Ne alıp veremedikleri var, kim kimi neden çekemiyor emin değiliz. Haddimiz olmayarak bu yazının sonucunda bu iki grup arasında da bir barışa vesile olmayı umut ediyoruz. Nedir bu kelimelerin anlamı diye baktık öncelikle ve gördük ki TDK’nın bu konuda bir bilgisi yok. Yabancı bir kaç sözlük karıştırdık ve kendimizce bir tanımlama yaptık.
Nerd: Belli bir konuyla derinden ilgilenen, o konuyla ilgili her şeyi bilen kişi, uzman. Bilgi manyağı, başarı odaklı.
Geek: Belli bir konu ya da alana gönülden bağlı olan, onunla ilgili her şeyi takip eden, biriktiren kişi, fanatik. İlgi duydukları alan ya da konuyla alakalı yeni, ilginç ve güncel şeylere takıntılı kişiler.
Neyin savaşı bu?
Tam anlamış değiliz ama tanımlar arasındaki farkı bilmeyen ya da bilse de kendisine yediremeyen insanların yürüttüğü bir savaş olduğuna inanıyoruz. Bu iki grup aslında çoğu zaman birbirleriyle aynı noktada kesişiyor ve bu savaş belki de o kesiştikleri noktalardan çıkıyordur emin değiliz. Hani iki ülkenin tek bir toprağı istemesi gibi bir şey olabilir. Geekler aynı zamanda nerd olabilir ve tam tersi nerdler de geek olabilir. Bu iki gruptan da fazlasıyla örnek var.
Nerd, üreten, çalışan kişilerdir
Şimdi savaşı ateşlemek gibi bir niyetimiz valla yok, bunu belirtelim. Ama yapılan tanımlamaları incelediğimizde şunu gördük ki, nerd grubuna ait olan kimseler entelektüel açıdan daha zenginler, üzerinde konuştukları konuyla alakalı derinlemesine bilgi sahibiler. Bilmeden konuşmuyorlar. Bilgileri de öyle kulaktan doğma değil. Akademik dünyaya yakınlar ve orada bulunmaktan keyif alıyorlar. Hani durduk yere bilmem ne algoritmasından falan bahseden, arkadaşlarıyla yazılım geliştirmekten ya da yeni çıkan bir bilgisayar dilinden falan konuşan, durduk yere literatürden alıntılar yapan kişiler varsa, bilin ki bu kişi nerd’tir. Bu adamlar üretirler, üretmeye çalışırlar, beyinleri hiç durmaz sürekli çalışır. Bir de genellikle içe dönük, sosyal ortamlarda bulunmaktan çok haz etmeyen kişilerdir. Yalnız kalmak onlar için daha keyiflidir.
Geek ise biriktiren, toplayan kişidir
Geek ise belli bir konuda fanatik olan, o konuyla ilgili her şeyi toplayan, biriktiren, evinin duvarlarını, raflarını o konuya ait olan şeylerle donatan kişilerdir. Böyle söyleyince kötü gözüktüğünün farkındayız ama dedik ya, aslında bu iki tanımlama çoğu zaman tek bir kişi üzerinde birleşebiliyor. Örneğin, Star Wars dünyasıyla alakalı her şeyi bilen, toplayan, biriktiren, bütün o evreni avucunun içi gibi bilen kişiler geek diye tanımlanır. Ama bize kalırsa bu adam aynı zamanda nerd’tir de, zira otur, anlatsın sana Star Wars ile ilgili ne bilmek istiyorsan. Geek’ler fazlasıyla sosyal insanlardır, temalı partiler, toplanıp RYO oynamak falan bunların işidir. Adamlar zaten o topladıkları figürleri, biriktirdikleri şeyleri de arkadaş çevresinde sergileyen, bununla övünen ve gelişen kişiler. Tabi ki sosyal olacaklar.
İkisi arasında illa bir çizgi çizmek gerekirse
Biz bu çizgiyi şöyle çizmeyi tercih ederiz. Belli bir üretimi yapan kişilere nerd, onu kullanan, gönülden bağı olan kişilere de geek deriz. Yani dostum, evinde oturup Dungeons and Dragons oynuyor, her türlü figür ve çizgi romanları biriktiriyor ama yaşadığın o evrene yeni bir katkıda bulunmuyorsan geek’sin, bir tüketicisin. Ama ortaya yeni bir şey koyuyor, var olanı yeniden üretime sokuyor, yeniliyor, geliştiriyorsan nerd’sin, üreticisin.
Kesişen ve ayrışan çizgiler
Bu iki gruba kafayı takmış olan Burr Settles isimli bir mühendis, Twitter’da nerd ve geek hashtaglerini referans alarak, bu hashtaglerle birlikte başka hangi hashtaglerin kullanıldığını incelemiş. Yani #nerd ile birlikte başka hangi hashtagler kullanılmış, #geek ile birlikte hangi hashtagler kullanılmış onu ayırmış adam ve yukarıdaki gibi bir grafik hazırlamış. Çalışmanın detaylarına listenin en altındaki kaynakçadan inceleyebilirsiniz.
Turuncu renkteki kısım geek’leri, maviler de nerd’leri temsil ediyor ve grafiğin sağına doğru gittikçe nerd’lik, üst sola doğru gittikçe de geek’lik artıyor. Nörobilim, seminer, Harvard, biyoloji, fizik gibi konuların sağ alt kısımda olması, nerd’lerin akademik insanlar olduğunu, trendy, belgesel, ipod, teknoloji, marka gibi kelimelerin de sağ tarafta ve üstlere yakın kısımda olması da geek’lerin daha çok tüketici insanlar olduğunu gösterebilir.
Avengers, oyuncu, Star Wars, gözlük, kitap kurdu, kütüphane, çizgiroman, okumak vs. gibi kelimelerin grafikteki yerine bakınca da, bu iki gruba dahil olan insanların ortak ilgi alanlarının da çok fazla olduğunu görebilirsiniz.
Sosyal ortamlarda geek’i nerd’ten, nerd’i geek’ten nasıl ayıracağız?
Şimdi neden böyle bir çabaya girmeniz gerekir pek bilmiyoruz da, hadi diyelim oldu. Geek’ler herhangi bir konuda konuşurken kendi yaşam tarzlarıyla ilgili alıntılar yapmaktan, göndermelerden hoşlanırlar. Mesela ortamda çalan bir şarkı konuşulurken, o şarkının The Beatles çakması olduğunu falan söyleyebilirler.
Nerd’ler ise ortamdaki muhabbete dahil olmaya çalışırken ne dediğini hiç anlamadığınız o arkadaşınızdır. Öyle göndermeler yaparlar, öyle sözler söylerler ki, kimse anlamaz, ama onun için bu çok anlamlıdır. “Dünyada 10 tip insan vardır, ikili kodu bilen ve bilmeyenler” gibi. İkili kodu bilmiyorsanız bu cümleyi anlamanız mümkün değildir mesela. Ya da “Dünyayı değiştirecektim ama kaynak kodunu vermediler.” eğer kodlamaya ilginiz yoksa, “kaynak kodu” terimini daha önce hiç duymadıysanız bu cümle de sizin için tamamen anlamsız olacaktır.
İki grup da başımızın tacıdır
Olmalıdır. Biraz komplo teorisi gibi gelebilir ama şuna derin bir biçimde inanıyoruz. Güç sahibi insanlar toplumun bilinçlenmesini, gelişmesini istemezler. Bu yüzden de medya aracılığıyla bunu sürekli engellemeye çalışırlar. Medya sürekli hakim kültür için üretim yapar, hakim kültüre yapılan üretimlerin tümünde alt kültürler yerilir, komik, dalga geçilecek ya da korkutucu, düşman biçiminde anlatılır. Hackerlar düşman ilan edilmiştir, geekler ve nerdler gözlüklü, şişman, komik görünen tipler olarak resmedilir vs vs. Bu hakim kültürün kendisini bu gibi daha üstün bir entelektüel sınıftan soyutlaması için yapılan, planlı bir davranıştır. Bu sayede hem bu entelektüel yapılanma içerisinde bir suskunluk sarmalı başlatılır hem de hakim kültürün, geekler, nerdler gibi entelektüel yapılanmaları kötü görmesi sağlanır. Baya baya ayrıştırma ve yok etmedir yani. Bu yüzden birçok nerd kendisine nerd denilmesinden hoşlanmaz. Geekler ise bu konuda daha rahattır, zira yukarıda bahsettiğimiz üzere, onlar zaten bir aradadırlar. Her iki grup da bizim başımızın tacıdır, olmalıdır.
Kaynaklar:
https://slackprop.wordpress.com/2013/06/03/on-geek-versus-nerd/