Bugün 21 Aralık, yani 2016’nın en uzun gecesi. Hava yeterince soğuk, yurdun büyük bir kesiminde kar var, çoğu yerde de yer yer atıştırıyor. Bu uzun geceyi değerlendirmek için plan yapmış olanlara ne mutlu. Ama eğer sizin bir planınız yoksa hemen bir kova mısır patlatıp TV’nin, bilgisayarın başına geçiyorsunuz. Sizler için bu geceye yakışır 21 film derledik. İzlemediğiniz mutlaka vardır, izleyin pişman olmayacaksınız.
1. Secret Life of Walter Mitty
İzleyici Yorumu: en başından beri burnunun dibinde olanı dünyanın öteki ucunda aramaya çıkıp yolda kendini bulan bir adamın hikayesinin anlatıldığı film. yer yer temponun arttığı sahneler olsa da genel anlamda sakin seyreden ve o sakinliğin insanın içini huzurla doldurduğu bir film olmuş. insanı gerçekten duygulandıran o son sahneye anlam katması adına bile izlenebilecek, izlendiğine de pişman olunmayacak bir yapım olmuş.
2. The Full Monty
İzleyici Yorumu: insanın neşesi kaçtığında ya da gülümsemek için fırsat kolladığında seyredilebilecek bir numaralı filmlerden… aptal, muz kabuğu esprili amerikan filmlerine çerez derim de, bununla sıcak çikolota tadını almanın mümkün olduğunu söylemekten kendimi alamam.
3. Die Welle
İzleyici Yorumu: plan yapmadan aniden izlemeye karar verilen filmlerin yerinin başka olduğunu bir kez daha kanıtlayan film. beklentisiz, zaman bolluğundan rastgele açıp izledim ve böyle yaparak filme haksızlık ettiğimi düşündüm. klas filmmiş. hangi tarafta olurlarsa olsunlar şu siyasi fikir fanatiklerine bi şekilde izlettirilmesi lazım. herkes 1 kişiye izletse…
4. Locke
İzleyici Yorumu: steven knight‘ın yazıp yönettiği tom hardy nin başrolünü (hatta filmdeki tek rolü) oynadığı, gerçek zamanlı, bir kişi, bir araba ve bir telefondan oluşan cast ile son zamanlarda izlediğim en sıradışı film.
5. In Bruges
İzleyici Yorumu: komik diyaloglara sahne olsa da daha çok başarılı bir dram havası veren film. finalinde gözden bir damla yaş getirtenlerden. collin farrel’ın kaşları bile sırıtmamış ayrıca, o derece büyüleyici..
6. Confessions
İzleyici Yorumu: müthiş bir intikam hikayesini anlatan japon gerilim filmi. film boyunca bölüm bölüm itirafları seyrediyoruz. kızı öldürülen bir öğretmenin sınıftaki konuşmasıyla başlıyor, daha sonra diğer kahramanların itiraflarıyla olay örgüsü tamamlanıyor. birçok sahne slowmotion çekilmiş. bu sahnelerin üzerine bir de kaliteli müzikler gelince filmin karanlığına iyice kaptırıyorsunuz kendinizi. karakterlerin psikolojileri de kendi konuşmalarıyla çok iyi aktarılmış. ucu açık ve bazılarını tatmin etmeyen bir sonu olsa da kesinlikle izlenilmesi gereken bir film.
7. The Thin Red Line
İzleyici Yorumu: saving private ryan’dan kat kat güzel olduğunu düşündüğüm film, savaştaki şiddeti şekli olarak anlatan hatta zamanla bir aksiyon filmine dönüşen saving private ryan gibi değil ruhta oluşan tahrifatları derinlemesine anlatmış, hissettirmiş filmdir.
8. The French Connection
İzleyici Yorumu: günümüz hoplamalı zıplamalı aksiyon filmlerine alışmış bünyelere aşırı yavaş gelen, ama aslında çok güzel olan polisiye aksiyon.
9. Suspiria
İzleyici Yorumu: soğukkanlı eniştemi bile korkutan, o sebepten dolayı nerden bulurum acaba diye yana yana dönmemi sağlayan film.
10. Stand By Me
İzleyici Yorumu: geçen sene izlediğim ve çok beğendiğim film.gerçekten film hakkında söylenen iyi yorumlar sonuna kadar doğru yapılmış.bundan 10 yıl önce bir cumartesi günü film hakkında hiçbir bilgim yokken zdf kanalında filmin nehir sahnesini görmüştüm ve tekrar filmi izlediğimde tesadüfen bu sahneyi görünce o zamanı hatırladım.o zamanın çocuk oyuncularını ve en çok da river phoenix için izlenmesi gereken filmdir.filmin sonunda filmle aynı adı taşıyan şarkının da çalması ilginç bir detay =)))
11. Groundhog Day
İzleyici Yorumu: bugün aslında dündü diye türkçeye çevrilen , 93 yapımı film .
izlerken gülmekten karnıma ağrı girdi diyeceğiniz filmlerden . komedi filmi olmasının yanı sıra hayatı sorgulatan bir yanı vardır.
tavsiye olunur.
12. 12 Angry Men
İzleyici Yorumu: tek mekanda geçen bir film, özel efekt yok, şaşırtcı senaryo yok.
tüm bu “yok”lar ile şimdi çevrilse en fazla tv draması olabilecekken, 1957 yılında çevrilerek ortaya şaheser çıkarılmış olan filmdir.
13. Heavenly Creatures
İzleyici Yorumu: kate winsletin arzı endam ettiği ve iyi performans sergilediği,gerrçekliğinden dolayı seyirciyi diken diken eden peter jackson filmi
14. 10 Things I Hate About You
İzleyici Yorumu: çok güzel bir film
insanin ruhunu alip baska diyarlara götürüyor
herkesin en sevdigi film olmakla beraber
tsyd tarafindan yilin filmi seçilmisti
15. Some Mother’s Son
İzleyici Yorumu: gerçek dava adamlarını anlatan bir filmdir.izlenirken yürek burkulur gözler yaşarır kimsenin kimseye şartsız,acısız özgürlük vermeyeceğini öğretir bu film.defalarca izlenmesi gerekir.
16. Let The Right One In
İzleyici Yorumu: ben bu filmi diğer tüm vampir filmlerinden çok çok ayrı tutuyorum. bu film vampir filmlerine bambaşka bir boyut getirmiş. filmi göğüsleyen harika iki tane çocuk oyuncu var. filmi şaheser haline getirebilen, başrol oyuncularının çocuk olduğu filmler nadirdir. bu da nadir hazinelerden. kıyıda köşede kalmış enfes bir film. görüntü olarak, az replikle çok şey anlatabilmesi olarak izlemeye doyamadığım görsel şölen resmen. bol bol kar da var. bol bol psikolojik ögeler de barındırıyor. rahatsız eden, geren sahneler de oldukça fazla. harikulade bir psikolojik gerilim. film hakkında söyleyeceklerimi bitirip yazmama vesile olan haberi de iliştireyim. dizisi çıkıyormuş efendim. bol bol kar görme dileğiyle bekleyişe geçiyoruz.
17. They Came Together
İzleyici Yorumu: yeri geldiğinde bağırta çağırta güldüren, romantik komedilerle dalga geçen bir romantik komedi filmi.
not: adı da ayrıca yarmaktadır.
18. The Secret In Their Eyes
İzleyici Yorumu: hani bazı filmler izleyiciyi şaşırtır böyle tokat yemişe çevirir ya? işte bu film bildiğin dövüyor seyirciyi, böyle ağzına burnuna… yalnız dayağı yemek için biraz sabır gerekli.
filmin içeriği oldukça zengin, bence sırf bu yüzden birden fazla kez izlenmesi gerekiyor. ayrıca her ne kadar konsepti daha farklı olsa da bana bol bol memories of murder*’ı hatırlattı. kesinlikle kült bir film.
19. The Intouchables
İzleyici Yorumu: muhtemelen farkedilmeyecek ama farkedenler tarafından kesinlikle beğenilecek film. yüzümde, bazen kahkahalara dönen sürekli bir tebessümle izledim.
20. Gone Girl
İzleyici Yorumu: bir kadına eşya gibi davranılmaya başlandığı zaman kadının aldığı şeklin en uç noktası bu film. günümüzde ilişkilerde bile en minnoş kızı 3-5 ayda canavara çevirip “sen hastasın” diyerek ayrılan birçok erkek gördü bu gözler. kadın eşya değildir. kadınları delirtmeyin.
21. Billy Elliot
İzleyici Yorumu: yönetmenin anlatmak istediğini aşırıya kaçmadan anlattığı film. işçi-zengin çatışması veya baba ile oğlu arasındaki ilişki, hepsi tadında. filmi izledikten sonra dansetmemek imkansız. soundtrack mükemmel.