Gaspar Noé provokatif ve insanın sınırlarını zorlayan filmleriyle meşhur. Bir de filmlerini seyreden insanların filmi bitiremeden salonu terk etmesiyle! Gaspar Noé, filmlerini izleyicisini zorlamayı, perdeye bakmayı güçleştirmeyi, herkesin görmek istemeyeceği anları göstermeyi seviyor. Onun filmleri hem eleştirmenleri hem de sinemaseverleri ikiye bölüyor: Kimi bu zorlayıcı deneyimden hoşlanırken kimi nefret ediyor. Gaspar Noé’nun son filmi Climax, harika başlayan bir partinin içilen sangrialardan sonra nasıl kontrolden çıktığını anlatıyor. Prömiyerini 71. Cannes Film Festivali’nde yaptıktan sonra, Filmekimi’nde gösterilen Climax, vizyonda da yerini aldı. 2 Kasım’da Başka Sinema salonlarında gösterime giren filmi izlemenizi şiddetle öneriyoruz. Ama kuru kuru değil elbette, 96 dakikalık hipnotize edici bir yolculuğu andıran Climax’i neden izlemeniz gerekiyor, sebepleri bir bir sıraladık.
1. 2002’deki Irreversible’dan beri sinemaseverlerle arası çok da iyi olmayan Gaspar Noé’yu seyirciyle barıştırdı
Hani dedik ya Gaspar Noé’nun filmlerini izlerken herkes patır patır salondan çıkıyor diye… İşte Climax bu kuralı değiştirdi! Nasıl değiştirdiğine yönetmenin kendisi de şaşırıyor ve diyor ki “Bir yerde bir şeyi yanlış yaptım herhalde!” Özellikle başrollerde o dönem karı-koca olan Monica Bellucci ve Vincent Cassel’i buluşturan 2002 yapımı Irreversible, Cannes Film Festivali’nde gösterildiğinde olay yaratmıştı. Filmin 9 dakikayı aşıp 10 dakikaya yaklaşan tecavüz sahnesi, izleyenler için uzadıkça uzamış, bir türlü bitmek bilmemiş, hal böyle olunca midesindekileri tutamayanlar olduğu gibi, salonu terk edenlerin sayısı da bir hayli fazla olmuştu. Hatta size tam sayı verelim: 250! Evet BBC’nin 26 Mayıs 2002 tarihli haberine göre 250 kişi sinema salonunu terk etti ve salonda görevli itfaiye şefi 25 yıllık meslek hayatında böyle bir şey görmediğini söyledi. Filmin başrol oyuncusu Monica Bellucci, filmi izlemenin kendisi için de zor olduğunu ve bazı sahnelere bakamadığını itiraf etmişti. Gelelim Climax’e… Bu sene de Cannes Film Festivali’nde gösterilen filmden kaç kişi çıktı dersiniz? Altı… Evet sadece altı…
2. Profesyonel dansçılar, amatör oyuncular ve tabii ki Sofia Boutella…
Climax, oyunculukları açısından da farklı bir tecrübe. Şöyle ki, Sofia Boutella dışında filmde rol alan isimlerden hiçbiri profesyonel oyuncu değil. Peki Boutella’yı nereden tanıyoruz? Cezayirli dansçı ve oyuncu Boutella, 2014’te Kingsman: The Secret Service, 2016’da Star Trek: Beyond, 2017’de ise Atomic Blonde ve The Mummy’de rol almıştı. Ancak önceki hiçbir rolünde Boutella’yı Climax’teki gibi izlemediniz. Zaten büyük ihtimalle hiçbir oyuncuyu daha önce Climax’teki gibi izlemediniz ve hatta daha da hedef büyütürsek, daha önce Climax gibi bir şey de izlemediniz!
3. İnsanı hipnotize eden dans sahneleri…
Filmdeki herkesin profesyonel dansçı olduğundan bahsetmiştik. Bunun etkisiyle Climax’teki dans sahneleri o kadar dinamik ve estetik ki, kendinizi oturduğunuz yerde ister istemez minik minik kıpırdarken bulabilirsiniz. Üstelik Gaspar Noé, efsane dans sahnesini tek bir planda çekmiş, sadece bunun için bile izlenir.
4. İyisi, kötüsü, tüm rahatsız ediciliği ve hayran bırakan müzikleriyle bir buçuk saatlik bir video klip gibi Climax!
Dans deyip de müziklere değinmemek olmaz! Climax’te çalan her bir şarkı muazzam. Filmin fragmanında da duyduğumuz ve muhteşem dans sahnesinde arkada çalan 10 dakikalık Cerrone – Supernature, Patrick Hernandez – Born To Be Alive, Daft Punk – Rollin’ & Scratchin’, Soft Cell – Tainted Love, Giorgio Moroder – Utopia Me Giorgio ve The Rolling Stones – Angie filmde duyabileceğiniz enfes parçalardan sadece birkaçı. Haliyle kendinize bir adet “Climax soundtrack” edinmek isteyebilirsiniz.
5. Gaspar Noé, Climax ile ustalara selam çakıyor. Peki ama kimlere?
Filmin başlarında izleyeceğimiz ve dansçılar hakkındaki ilk fikirlerimizi oluşturacak uzun ve keyifli röportaj sahnesinde Gaspar Noé, adeta hangi yönetmenlere selam çaktığını gösteriyor ve Climax’in izlemesi zor bir film olduğu mesajını daha filmin en başından veriyor aslında. Bu yapımlar arasında Pier Paolo Pasolini’nin Salò, or the 120 Days of Sodom, Louis Bunuel’in Un Chien Andalou ve Dario Argento’nun korku klasiği Suspiria yer alıyor. Ayrıca Noé, verdiği bir röporajda Stanley Kubrick imzalı 2001: A Space Odyssey’in bir “karşı-sürüm”ünü çekmek istediğini söylemişti. “2001’de maymunun insana nasıl evrildiğini görüyorduk, benim filmimde ise insanların nasıl maymuna dönüştüğünü izliyoruz” diyor Noé…
6. 15 sayfalık senaryodan 1 buçuk saatlik film çıkar mı? Öyle bir çıkar ki…
54 yaşındaki yönetmenin dediğine göre Climax, bir sayfalık bir tretman, 15 sayfalık senaryo, Youtube’daki dans videolarından izleyip seçilmiş dansçılar, iki haftalık çekim süreci ve el kamerasıyla çekilmiş uzun planlardan oluşuyor. Yönetmenin kendi ağzından çıkmış şu tanımın merak uyandırmaması bize sorarsanız çok zor.
7. Tüm rahatsızlık ediciliğine rağmen Climax, Gaspar Noé’nun en kolay izlenen, en sürükleyici ve en akıcı filmi.
“Yok ben fazla zora gelemem” diyenlerdenseniz, size iyi bir haberimiz var: Climax, Gaspar Noé’nun izlemesi belki de en kolay filmi! Eleştirmenlerin “Gaspar yumuşamış, çok da iyi olmuş, çok da güzel olmuş” yorumunda bulunduğu Climax, kamera hareketleri açısından yönetmenin 2009 tarihli filmi Enter the Void ile benzerlik taşıyor. Ancak şöyle bir detay var ki, Noé’nun en beğenilen filmlerinden biri olan Enter the Void, 2 saat 41 dakika! 2015 çıkışlı Love ise 2 saat 15 dakikalık uzunluğunun yanında çoğu kişiye göre “fazla erotik”. Irreversible ise diğer filmlere oranla kısa diyebileceğimiz şekilde 1 saat 37 dakika olsa da, 10 dakikalık tecavüz sahnesi saatler gibi geldiği için yönetmenin en zorlayıcı filmi. Climax ise elbette izlemesi kolay film, çıtır çerez bir film değil, ancak 96 dakikalık süresi ve kışkırtıcılık açısından Noé’nun diğer filmlerine göre daha “uslu ve sakin” olmasıyla, daha fazla izleyiciye ulaşacak gibi görünüyor. En azından salondan zengin kalkışı yapan 250 kişinin çıkmayacağını biliyoruz.