Rüyaların gerçeğe dönüşmesi kuşkusuz insanoğlunun en büyük amaçlarından belki de ilki. Bir hayal kurarsınız ve onu gerçeğe dönüştürmek için var gücünüzle çalışırsınız. Çalışırsınız, çalışırsınız ve bazen başarıya ulaşır bazense hayal kırıklığına uğrarsınız. Bazen hayalin size birkaç beden büyük fazla geldiğini anlar ondan vazgeçersiniz. Bazen de büyük geldiği için var gücünüzle çalışmaya devam edersiniz. Fakat bu anlatacağımız gerçek hikayede kendisine büyük beden olan bir hayali oldurtmaya çalışan birine şahit olacaksınız.
Netflix‘te Fyre Festivali Fiyaskosu adlı belgeseli belki izlemişsinizdir. New Yorklu genç girişimci Billy McFarland kendisini gerçekleştiremeyeceği bir rüyaya odaklamış ve rapçi Ja Rule‘un ile Fyre Festival’ini yaratma kararı almıştı. Fakat bu festival tam bir fiyaskoyla sonuçlanmıştı.
Nasıl mı?
Her şey New Yorklu genç girişimci Billy McFarland’ın aklına birçok insanın rüyasını süsleyecek bir fikrin gelmesiyle başladı: Bahamalar’da her şeyin sınırsız olduğu ve tanıtımını süper modellerin yaptığı bir festival!
Billy McFarland bu fikrini önce dünyaca ünlü rapçi Ja Rule’a götürdü. Sıcakkanlılığın zirvesini yaşayan Ja Rule ise bu projeye bayıldı ve Billy ile ortak olmaya karar verdi. Böylelikle festival çalışmaları Kasım 2016’da başlamış oldu
Aslında fikir basitti. Bahamalar’da bir ada satın almak ve bu adada dünyaca ünlü sanatçıların eşliğiyle süper modellerle partilemekti. Rüya gibi değil mi?
Bu ikili yavaş yavaş bu fikirleri için yatırımcı alıyor ve eldeki sermayelerle işe koyuluyorlardı. İlk iş aşağıda gördüğünüz adayı satın almaktı. Billy o işi ilk başta halletmiş ve ortağına “Adayı satın aldım” demişti
Kısa sürede özellikle sosyal medya reklamlarına milyonlarca dolar harcandı. Kendall Jenner, Bella Hadid ve Emily Ratajkowski gibi birçok süper model bu adaya gelerek fotoğraf ve video çekimlerinde yer alırken, ortaya rüya gibi bir tanıtım filmi çıktı
Adayı cazibeli kılan bir diğer şeyse “Pablo Escobar’ın satın aldığı ada” olmasıydı. Bu adada festivale gelenler bir nevi kendilerini birkaç günlüğüne Escobar gibi hissedecekti. Hoş reklam çekimlerinde yaban domuzlar bile bulunuyordu
Hatta Ja Rule “O kadar para verdim. Yaban domuzu görmek istiyorsam görürüm” açıklaması yaparak bu partinin ne kadar özel ve çılgın olacağını özetliyordu
2017’nin bahar aylarına geldiğimizde festivalin şartları göz kamaştırıyordu. Adaya özel jetlerle uçulacak, festivale özel olarak hazırlanan villalarda ve lüks çadırlarda konaklanacak, yatlarda ünlülerle coşulacak, ünlü şeflerin hazırladığı menüler ve sınırsız içki imkanı sunulacaktı
Hatta festivalin sanatçıları açıklanmış, Blink 182, Disclosure, Major Lazer gibi isimler line-up’da yerini almışlardı. Bilet fiyatları ise 250.000 dolara kadar satışa çıkmıştı
Binlerce insan bu çılgın parti için bilet satın aldı. Influencerlar özel olarak davet edildi. Herkes unutulmaz bir deneyim yaşayacağına çok emindi. Coachella, Burning Man gibi birçok büyük festivalin sponsoru bile bu festivale yatırım yapmayı düşünüyordu
Fakat tüm bunlar konuşulurken Billy, acı sonun yaklaştığının farkında olsa da buna verdiği tepki her zaman pozitif oluyordu. Billy ne zaman paraya sıkışsa New York’a uçuyor birkaç kişiyle anlaşıyor ve nakit sıkıntısını gideriyordu
Adanın en büyük sorunu altyapı oldu. Özellikle tuvalet ihtiyacı gibi basit insani ihtiyaçları karşılama konusunun yanı sıra internet ve elektrik gibi dev sıkıntıları vardı
En sonunda adanın satılık değil kiralık olduğu anlaşılınca Billy ve arkadaşları festivale çok az süre kala yeni bir ada bulmaya çalıştılar. Uzun uğraşlar sonucu ada bulundu fakat küçük bir sorun vardı
Ada birçok bakımdan yaşama elverişsizdi. Hala yerel halk orada “kendi yağında kavrulma” modunda takılıyordu. Billy geldi ve tüm adayı maaşa bağlayarak festivali yetiştirmeye çalıştı
Bu rezalet bir fikirdi. Fakat Billy son güne kadar festivalin yetişeceğine emindi. Bu arada sosyal medya hesaplarından olmayan bir festivalin reklamını yapmaya devam ediyorlardı