Şans nedir? İnsanlar şanslı ve şanssız mı doğarlar? Yoksa herkes kendi şansını kendisi mi yaratır? Hepimizin genelde merak ettiği bu sorularla birlikte, yaşadığımız olaylar üzerine kendimize yakıştırdığımız bir kavram aslında şans.
Eğer dünya enerjiyle dönüyorsa zaten iyi iyiyi, kötü de kötüyü çeker. Dolayısıyla kendimize herhangi bir sıfatı yapıştırmamamız en mantıklısı olur.
Şimdi sizlere dünya üzerinde ki şanslı mı yoksa çok mu şanssız olduğunu anlayamadığımız bir insanın hikayesini anlatacağız.
Frane Selak’a hangisini demek daha mantıklı olur bilemedik, siz karar verin.
1. Talihsiz mi talihli mi olduğunu anlayamadığımız olaylar 1962 yılında başlıyor.
2. Saraybosna’dan Dubrovnik’e giderken tren raylardan çıkıyor ve göle düşüyor. Kazadan sadece Frane kurtuluyor.
3. Kazadan 40 yıl sonra garip olaylar devam ediyor.
4. Küçük bir uçakla Rijeka’ya giderken uçak dağa çakılıyor.
5. Frane uçağın bozuk kapısından samanlıkların üzerine düşüyor ve kazadan yine bir tek o sağ çıkıyor.
5. 2 sene sonra otobüs yolculuğu yaparken, otobüs uçuyor. Kazada 4 kişi hayatını kaybederken Frane yine ve yine kurtuluyor.
6. Toplu taşımadan korkmaya başlayan Frane, kendi arabasını kullanmaya başlıyor.
7. Bu sefer de arabasının motoru alev alıyor ve araba patlıyor. Frane arabadan tam zamanında çıkıyor.
8. Araba kullanmaktan vazgeçmeyen Frane, tekrar bir araba yolculuğu yaparken yine arabanın motoru alev alıyor. Evet bildiniz! Frane kurtuluyor.
9. 1995 yılında kendisine direkt olarak otobüs çarpıyor. Yine bildiniz! Frane kurtuluyor.
10. 1996 yılında kamyonun sıkıştırması sonucu arabası uçurumdan aşağıya düşüyor. Frane camından uçurumun kenarındaki ağaca takılıyor ve tabii ki kurtuluyor.
11. 2003 yılında piyango bileti alıyor ve kazanıyor. Bu da bir nevi kurtulmak sayılır tabii.
12. Dünyanın en şanslı aynı zamanda şanssız insanı olan Frane’in hikayesini video şeklinde izlemek isterseniz buyurunuz.