Dünya çapında mitolojiler ve halk efsaneleri, yalnızca kahramanlar ve canavarlarla değil, aynı zamanda güçlü ve ilham verici kadın karakterlerle de doludur. Bu efsanevi figürler, hem toplumsal normları sorgular hem de kadınların güç ve zekâlarını yüceltir. Şehrazad’ın stratejik zekâsı, La Diablesse’in büyüleyici ama tehlikeli doğası, Grýla’nın korkutucu yetenekleri ve diğerleri, kültürel anlatılarda kadınların nasıl öne çıktığını ve efsanelerdeki rollerini nasıl şekillendirdiklerini gösterir. Bu yazımızda, bu kadın karakterlerin hem tarihsel hem de kültürel bağlamda nasıl şekillendiğini, toplumsal normlara nasıl meydan okuduklarını ve halk efsanelerinin önemli bir parçası olarak nasıl yer aldıklarını inceleyeceğiz. İşte dünya çapında folklor ve mitolojide güçlü kadınlar…
1. Şehrazad
Folklor ve mitolojide güçlü kadınlar yazımıza başlıyoruz. Şehrazat, Binbir Gece Masalları’nın baş karakterlerinden biridir. Bu masallar, Orta Doğu ve Asya’nın halk öykülerini içerir ve Aladdin, Ali Baba, Sinbad gibi ünlü karakterlerle tanınır. Ancak Şehrazad, bu öykülerin merkezinde olmasına rağmen genellikle yeterince dikkat çekmez.
Şehrazad’ın öyküsü, zalim bir Sultan olan Şehriyar’la başlar. Sultan, eşinin sadakatsiz olduğunu öğrenince onu idam ettirir ve tüm kadınları suçlayarak her gün yeni bir kadınla evlenip ertesi gün onu öldürmeye karar verir. Bu uygulama üç yıl boyunca devam eder. Sonra, Sultan’ın vezirinin kızı Şehrazad, Şehriyar ile evlenmeyi teklif eder.
Düğün gecesi, Şehrazad küçük kız kardeşine veda etmek ister ve ona bir hikaye anlatır. Hikaye devam ederken sabah olur, fakat Sultan hikayenin sonunu merak ettiği için Şehrazad’ın anlatmaya devam etmesine izin verir. Bu şekilde, her gece yeni bir hikaye anlatmaya devam ederken, Sultan Şehrazad’a aşık olur ve onun bu alışkanlığını devam ettirmesine izin verir. Sonunda, Şehrazad, zekası ve cesaretiyle hem kendi hayatını hem de diğer kadınların hayatlarını kurtarır ve Sultan’la evlenir. Güzellik ve itaat gibi geleneksel kadın özelliklerinin ötesinde, güçlü ve akıllı bir karakter olarak öne çıkar. Bu nedenle, kadınlar için önemli bir rol modeldir.
2. La Diablesse
La Diablesse, Karayipler folklorunda yer alan bir karakterdir ve “dişi şeytan” olarak çevrilebilir. Özellikle Trinidad, Tobago ve Grenada bölgelerinde bilinir. La Diablesse, güzelliğiyle erkekleri cezbettiği ve onları ölüme sürüklediği söylenen bir ruh olarak tanımlanır. Uzun boylu, güzel bir kadındır ve erkekler onun varlığından o kadar büyülenirler ki, genellikle bir bacağının inek toynağı olduğunu ve çürüme kokusunu fark etmezler. Kadınlar veya çocuklar için hiçbir tehdit oluşturmasa da, erkekleri ölümlerine nasıl çektiğine dair sayısız hikaye vardır. La Diablesse’in hikayesi, erkeklerin sadakatsizliğini ve aşırı içki içmelerini caydırmayı amaçlar. Aynı zamanda, insanları orman ve vahşi doğanın tehlikeleri hakkında uyaran bir uyarı hikayesi olarak da yorumlanır.
3. Grýla
Grýla, İzlanda folklorunda yer alan bir trol kadındır ve özellikle Noel zamanı ile ilişkilidir. Grýla, yıl boyunca kötü davranan çocukların bir listesini yapar ve Noel arifesinde onları çantasına toplar. Çocukları mağarasına getirip bir güveçte pişirir. İlk iki kocasını öldüren Grýla, üçüncü kocası Leppaludi ve on üç Yule Lads (Noel Çocukları) ile birlikte yaşar. Yule Lads, yaramazlıktan yerlilere işkenceye kadar her şeyi yapar.
Grýla’nın hikayesi, çocukları iyi davranışlara teşvik etmek ve kış koşullarına dair uyarılar yapmak için kullanılır. Grýla ve ailesinin korkutucu doğası, geleneksel aile dinamiklerini altüst eder ve doğal dünyanın tehlikeleri konusunda bir uyarı olarak işlev görür.
4. Cihuateteo
Cihuateteo, Aztek mitolojisinde yer alan öteki dünyadan gelen ruhlar olarak tanımlanır. Cihuateteo, doğum sırasında ölen kadınların ruhlarıdır ve bu kadınlar savaşta ölen savaşçılar gibi onurlandırılır. Ancak, Cihuateteo’lar sadece saygıyla değil, aynı zamanda korkuyla da karşılanır, çünkü mitolojiye göre yılda beş kez yaşayanların topraklarına geri döner ve kendi çocuklarını yetiştirme şansları olmadığı için diğerlerinin çocuklarını çalmaya çalışırlar. Bir Cihuateteo ile karşılaşan yetişkinler delirebilir veya felç geçirebilir. Cihuateteo, hem doğumun hem de çocuk sahibi olmanın tehlikeleri hakkında bir uyarı sunar. Aynı zamanda, bu ruhlarla ilişkili ritüeller, insanların doğa ve ruhlarla olan ilişkilerini ve korkularını yansıtır.
İlginizi çekebilir:
Zeus’tan Athena’ya: Yunan Mitolojisindeki Tanrı ve Tanrıçalar Hakkında Bilmeniz Gerekenler
5. Nang Tani
Folklor ve mitolojide güçlü kadınlar yazımıza devam ediyoruz. Nang Tani, Tayland folklorunda yer alan bir ruh olarak bilinir. Nang Tani, yabani muz ağaçlarının arasında geleneksel kıyafetler giymiş güzel bir kadın olarak görünür. Dolunay sırasında ortaya çıkar ve bazen iyi veya kötü şans getirir.
Nang Tani’nin amacı yerliler arasında tartışılır ve erkekler tarafından haksızlığa uğrayan kadınların intikamını alan bir ruh olduğu ve ayrıca Tayland kültüründe büyü ve tıp için olmazsa olmaz olan kutsal muz ağaçlarının temsilcisi olduğu söylenir. Yine de, koruları koruyan ve muz ağacı kesen herkese kötü şans getiren nazik bir ruh olduğu da efsaneler arasındadır.
Nang Tani, doğal dünya ve özellikle muz ağaçlarının korunması konusunda uyarı yapan bir figürdür. Ayrıca, doğanın gücü ve bu gücün insan hayatı üzerindeki etkileri hakkında bir mesaj iletir.
6. Mami Wata
Son yıllarda adından sıkça söz ettiren ve 2023 yılında Sundance Film Festivali’nde ödül alan Mami Wata, Afrika kökenli bir su ruhudur ve hem tek tanrı hem de birçok kadın figürüyle ilişkilidir.
Kökenleri yaygın olarak tartışılır. Batı Afrika’da görünse ve bazen binlerce yaşında olduğu varsayılsa da, diğerleri onun Afrika’daki Avrupa ve Amerikan emperyalizminin zamanından geldiğini öne sürülür. Bazıları isminin Pidgin İngilizcesinden geldiğini ve “ana su” anlamına geldiğini öne sürerken, diğerleri isminin Etiyopya kökenli olduğunu iddia eder.
Mami Wata, genellikle bir denizkızı veya yılan olarak tasvir edilir ve doğurganlıkla ilişkilidir. Hem koruyucu bir ruh hem de zalim olabilir, özellikle kadınların egoist davranışları nedeniyle kısırlığa yol açabilir. Aynı zamanda taraklar ve aynalarla derin bir ilişkiye sahiptir. Bir koruyucu tanrı olarak, kültünün esir köleler tarafından Amerika’ya getirilmesi şaşırtıcı görünmüyor, hatta köle gemilerini alabora ettiği bile söyleniyor. Mami Wata’nın hikayesi, zenginlik ve suyun tehlikeleri konusunda bir uyarı sağlar. Aynı zamanda, Mami Wata’nın yardımsever ve koruyucu doğası, hem tehlikeli hem de refah getiren bir ruh olarak görülmesini sağlar.
7. Glaistig
Glaistig, İskoç mitolojisinde yer alan bir tür peri veya hayalettir. Glaistig, genellikle bir keçinin alt gövdesine sahip güzel bir kadın olarak tanımlanır. Glaistig, ülke genelindeki yerel folklordan gelen birçok çeşidiyle hem yardımsever hem de kötü niyetli olarak bilinir. Bazı durumlarda geyik sürülerini korur ve avcıların sürüyü yalnızca kendisine bir adak sunmaları halinde görmelerine izin verir. Diğer geleneklerde, gezginleri rotalarından çıkarmak için taş attığı ve hatta bir tür succubus olarak kanlarını içtiği bilinir.
Bazı yerel masallarda, Glaistig veya Yeşil Kadın’ın geceleri süt karşılığında ev işleri yaptığı da söylenir. Doğrudan Banshee isimli çığlığı ölüm getiren bir çeşit peri ile bağlantılı olduğu düşünülür. Glaistig, İskoçya’nın değişken hava koşullarını ve vahşi doğanın tehlikelerini temsil eder. Ayrıca, İskoç folklorunda hem yardımcı hem de tehlikeli bir karakter olarak görülür.
8. La Madre Monté
La Madre Monté, Kolombiya’dan bir ruhudur. La Madre Monté, genellikle ormanların koruyucusu olarak görülür. İspanyolcada “Ana Dağ” anlamına gelir ve çeşitli şekillerde kendini gösterir. Ormanda yaşayanları korur, ancak ormanın zarar görmesini önler. Şiddetli fırtınalar sırasında ortaya çıkar ve ormandaki varlığı insanların yolunu kaybetmelerine neden olabilir. Tasvirleri uzun boylu, güzel bir kadından parlak kırmızı gözlü yaşlı bir kadına ve hatta bitki örtüsüne kadar değişiklik gösterir. Ormana girenleri şaşırttığı ve ormana zarar vermek isteyenleri rahatsız ettiği söylenir. La Madre Monté, Kolombiya’nın ormanlarındaki doğal düzeni korur ve doğal dünyaya olan saygıyı teşvik eder. Ayrıca, doğanın güçlü bir temsilcisi olarak, hem koruyucu hem de cezalandırıcı bir figürdür.
İlginizi çekebilir:
Umay’dan Kayra Han’a: Türk Mitolojisinde Tanrılar, Tanrıçalar ve Yaratılış Hikayeleri
9. Meng Po
Meng Po, Çin mitolojisinde önemli bir figürdür ve genellikle yaşlı bir kadın olarak tasvir edilir. Çincede “Meng Po” terimi, “unutkanlık tanrıçası” anlamına gelir. Bu figür, Çin’in yeraltı dünyası olan Diyu’da önemli bir role sahiptir. Diyu, ölümden sonraki yaşamın ve ruhların cezalandırıldığı yer olarak kabul edilir. Çin kültürüne göre, insanlar öldükten sonra bu yerden geçerler ve burada çeşitli cezalarla yüzleşirler. Bu cezalar, kişinin dünyadaki davranışlarına bağlı olarak değişir; örneğin, yıllarca yılanlar tarafından eziyet çekmek gibi.
Meng Po, genellikle Diyu’nun dokuzuncu veya onuncu mahkemesinde bekleyen bir figür olarak bilinir. Bu mahkemelerde ruhlara, geçmiş yaşamlarına dair anılarını unutturmak amacıyla Meng Po çorbası sunulur. Ruhlar bu çorbayı içtiklerinde, geçmiş yaşamlarına dair tüm anılarını unutur ve bu sayede yeniden doğarken temiz bir başlangıç yapabilirler. Ancak, bazı ruhlar çorbayı içmeyi reddeder ve bu durum, onların geçmiş yaşamlarına dair bazı anıları hatırlamalarına yol açar.
Meng Po’nun kökenleri MS 1. yüzyıla kadar uzanıyor, ancak bazı tarihçiler onun daha eski bir kökene sahip olduğunu öne sürüyor. İlk efsaneler, Meng Po’nun kocasının Çin Seddi’ni inşa ederken ölen bir kadın olduğuna işaret ediyor. Bu kadının yaşadığı acı, onu yeniden doğamamasına sebep olmuş ve Meng Po çorbasının yaratılmasını sağlamıştır.
10. Aida
Folklor ve mitolojide güçlü kadınlar yazımızın sonuna geldik. Aida, Senegal halk efsanelerine göre, acımasız bir hükümdarın egemenliğinden kaçan bir kız çocuğudur. Bu hükümdar, sadece erkek çocukları tercih ederken, kız çocukları ve annelerini öldürtür. Aida, bu zalim rejimden kaçtıktan sonra büyür ve dua etme yeteneğiyle yağmuru kontrol edebildiğini keşfeder. Aida, yağmurun yalnızca hükümdarın toprakları hariç her yere yağmasını sağlamak için dua eder.
Bir süre sonra, şiddetli kuraklık ve mahsul kıtlığı nedeniyle, Tarokoro kralı Aida’nın yağmurları kontrol edebildiğini öğrenir ve onu sarayına çağırır. Kral, Aida’ya neden böyle davrandığını sorar ve Aida, kralın politikalarını açıkça eleştirir ve cinsiyetçiliği nedeniyle ona ders verir.
Aida’nın hikayesi, kadınların su ve yaşamla olan bağını temsil eder. Kadınlar birçok mitolojide suyla ilişkilendirilir, çünkü su hayatın kaynağıdır. Aida’nın yağmuru kontrol etme yeteneği, kadınların dünyadaki güçlerini ve etkilerini gösterir. Senegal’in değişken iklimi ve aşırı hava koşulları, Aida’nın hikayesinin önemini artırır ve kadınların doğal güçleriyle toplumda nasıl bir etki yaratabileceklerini vurgular.
Kaynak: 1