Antik Mısır’ın yaklaşık 3000 yıllık tarihinde 170 firavun hüküm sürdü. Firavunların imparatorluktaki rolü son derece önemliydi. Hem dini hem de siyasi alanlarda söz sahibi oldukları için tipik bir hükümdardan daha fazla yetkiye sahiplerdi. Gerçekten de firavunlar, imparatorluğa hükmeden kişi olmanın dışında ilah kabul ediliyorlardı. Binlerce yıl önce yaşamış olsalar da bugün onlar hakkında çok fazla bilgiye sahibiz. Mısır’da her geçen gün firavunlarla ilgili yeni bir kalıntı ortaya çıkıyor. Bu da firavunları canlı bir şekilde tasvir etmemize yardımcı oluyor. İşte firavunlar hakkında 7 büyüleyici gerçek…
1. Firavunlar hem dini hem de siyasi liderlerdi
Antik Mısır firavunlarının dini unvanı “Her Tapınağın Yüksek Rahibi”, siyasi unvanı ise “İki Ülkenin Efendisi”ydi. Manevi bir lider olarak her firavundan kutsal ritüelleri yerine getirmesi ve tanrılarla insanlar arasında köprü olması bekleniyordu. Siyasi anlamda ise etkili bir diplomasi yürütmesi ve halka gıda kaynağı sağlaması gibi pragmatik şeyler talep ediliyordu.
2. Sadece firavunlar tanrılara adak sunabilirdi
Firavunlar, baş rahiplik rolü gereği tanrılara her gün adak sunardı. Antik Mısır halkı, sadece firavunların tanrılarla iletişim kurabileceğine inanıyordu. Bu nedenle firavunlar dışında hiç kimse bir tapınağa gidip tanrılara adak sunamazdı.
3. Firavunlar Horus’un enkarnasyonu olarak kabul edildi
Ruhun beden alması olarak tanımlayabileceğimiz enkarnasyon, Antik Mısır’da oldukça yaygın bir inanıştı. Her yeni firavun, tanrının ete kemiğe bürünmüş hali olarak görülüyordu. Firavunların özellikle tanrı Horus’un enkarnasyonu olduğu düşünülüyordu.
4. Makyaj yapmaları zorunluydu
Hem erkek hem de kadın firavunlar, göz çevresi başta olmak üzere yüzüne makyaj yapardı. Bunun en önemli sebebi tanrı Horus’a benzeme isteğiydi. Özellikle badem şeklinde yapılan göz makyajının bu benzerliği artıracağı düşünülüyordu.
5. Akraba evlilikleri oldukça yaygındı
Tarih boyunca birçok kraliyet ailesinde olduğu gibi, Antik Mısır hanedanlarında da akraba evlilikleri yaygındı. Öyle ki kız kardeşlerle evlenmek normal kabul ediliyordu. Örneğin Tutankhamun’un mumyalanmış vücudu üzerinde yapılan araştırmalar, ebeveynlerinin akraba olduğunu ortaya çıkardı.
6. Firavunların sakalları gerçek değildi
Firavunlar neredeyse tüm kabartma ve resimlerde uzun sakallarla tasvir edilmiştir. Ancak tarihçiler, firavunların gerçek hayatta sakalsız olduğunu belirtiyor. Bu tasvirlerin sebebi olarak, tanrı Osiris’i taklit etme isteği gösteriliyor. Gerçekten de sakal o kadar olmazsa olmaz bir şeydi ki ilk kadın firavun olan Hatshepsut bile takma sakalla tasvir edilmişti.
7. En büyük piramit firavun Khufu’ya ait
Antik Mısır hükümdarı Khufu’nun anıt mezarı Antik Dünyanın Yedi Harikası’nın en eski ve hayatta kalan tek yapısıdır. Keops olarak da bilinen Khufu, Dördüncü Hanedan firavunlarının en ünlüsüydü. Onun anıt mezarı olan Keops piramidi, şimdiye kadar yapılmış en büyük yapılardan biri kabul ediliyor. Bu yapı günümüzde, Antik Mısırlıların dehasının hayranlık uyandıran bir kanıtı olarak görülüyor.
Kaynak: 1