Dünyanın en genç başbakanı Sanna Marin yönetimindeki Finlandiya’da cinsiyet eşitliği konusunda çalışmalar yapılmaya devam ediyor. Ülkede 5 koalisyon partisinin liderlerinin tamamı kadın. Ülkenin siyasetine kadın liderler yön veriyor. Dünyaya örnek olan bu süreçte ise Finlandinya toplumsal konularda verdiği mücadelelerle öne çıkıyor. Bu kez de Finlandiya’da yeni hükümet, babaların çocuklarıyla daha fazla vakit geçirmesini sağlamak amacıyla her iki ebeveyne de eşit süreli doğum izni verilmesine yönelik planlarını açıkladı. Detaylara birlikte bakalım.
Dünyanın en genç başbakanı olan Sanna Marin, Finlandiya’da cinsiyet eşitliğini sağlamak için hala alınması gereken çok yol olduğunu söylemişti
Sanna Marin hükümeti, cinsiyet eşitliği için çalışmalarına başladı. Marin; babaların, çocukları küçükken onlarla yeterince zaman geçirmemesinden şikayet etmişti
Bu nedenle ise yeni hükümet, babaların çocuklarıyla daha fazla vakit geçirmesini sağlamak amacıyla her iki ebeveyne de eşit süreli doğum izni verilmesine yönelik planlarını açıkladı
Önerilen planda; ücretli ebeveynlik izninin, her ebeveyn için de 164 güne, toplamda da 14 aya çıkarılması öngörülüyor
Finlandiya’da mevcut doğum izni 4,2 ay. Babalar ise, çocukları iki yaşına gelinceye dek 2,2 ay izin kullanabiliyor. Buna ek olarak ebeveynler arasında paylaşılabilecek altı aylık bir izin de var, ancak, babaların sadece dörtte biri bu haklarını kullanıyor.
Yeni plana göre, her bir ebeveyne 164 günlük izin verilecek ve bu iznin yalnızca 69 günü, çiftler arasında aktarılabilecek
Bekar anneler ise her iki ebeveyne verilen iznin toplamı kadar izin kullanabilecek.
Diğer bir İskandinav ülkesi olan İsveç’te ise çocuğun doğumundan itibaren her ebeveyn 240 gün izin veriliyor
Danimarka’da da babalara doğumdan sonra iki hafta babalık izni veriliyor. Daha sonra da eşler 32 haftalık doğum iznini kendi aralarında paylaşabiliyor.
Avrupa Birliği de 2019’da hazırladığı bir direktifle üye ülkelerde her ebeveyne en az dört aylık doğum izni hakkı verilmesini ve bunların iki ayının annelere transfer edilmeyecek şekilde düzenlenmesini öngördü.
Kaynak: 1