Konu korsanlar olduğunda onlarca, hatta yüzlerce kitap ve film bulmanız mümkün. Bugün korsan dendiğinde aklımıza ıssız adalarda papağanıyla birlikte hazine arayan, tehlikeli bir adam geliyor. Tabii bir de yanlarında tahta bacaklı ve kanca elli mürettabatı olması gerekiyor. Peki korsanlar hakkında bildiklerimizin ne kadarı doğru? Filmlere aldanmamanız için korsanlar hakkında doğru bilinen yanlışları araştırdık ve yazdık. Bu bilgileri öğrendikten sonra Karayip Korsanları’na bambaşka bir gözle bakacaksınız! ? İşte korsanlar hakkında yanlış bilinen gerçekler…
1. Korsanlar, yalnızca erkeklerden oluşmuyordu. Kadın korsanlar da vardı!
Gemideki kadınların uğursuzluk getirebileceğini daha önce duymuş olabilirsiniz. Ancak korsan hikayelerine baktığımızda durumun pek de böyle olmadığını görüyoruz. Zira Jeanne de Clisson, tüm mal varlığını satarak denize açılan kadınlardan biri. Sayyida al Hurra ise dünyaca ünlü bir başka kadın korsan.
2. Korsanlar, yalnızca denizlerde olmuyordu
Korsanlar, genellikle denizle ilişkilendirilseler de aslında denize yakın şehirleri ve kaleleri de fethetmişlerdir. Barbaros Hayrettin Paşa, bu şekilde Cezayir’in hükümdarı olmuştur. Efsanevi Henry Morgan da kara keşiflerinde uzmandı. Kendisi Panama’yı işgal etti ve Jamaika’da vali yardımcısı oldu.
3. Kaptanlar, mutlak bir güce sahip değildi
İnanması güç olsa da korsan grupları oldukça demokratik bir yapıya sahipti. Tüm kilit pozisyonlar, yalnızca seçilmiş adaylara verilirdi. Dolayısıyla nereye gideceklerine, kimi soyacaklarına ve mahkumlarla ne yapacaklarına oybirliği ile karar verilirdi. Kaptanın düşünceleri sıradan bir denizcinin düşüncelerinden daha önemli değildi.
4. Yalnızca suçlular ve katiller korsan olmuyordu
Hepimiz korsanların acımasız olduğunu duymuşuzdur. Ancak bu bilgi pek de doğru değil. Düşük ücretler ve kötü çalışma koşulları yüzünden pek çok denizci korsanlığı tercih etmek durumunda kalıyordu. Aktif oldukları dönem bağlamında ele aldığımızda aslında oldukça barışçıllardı.
5. Tutsaklar, tahtada yürünmeye zorlanmıyordu
Tahtada yürümeyi ilk ortaya atan kişi, Korsanların Genel Tarihi kitabının yazarı Daniel Defoe’dur. Halbuki gerçek korsanların mahkumlara böyle bir şey yaptığına dair hiçbir kanıt yok!
6. Kanca ve tahta bacak, sanıldığı kadar yaygın değildi
Korsanlıkla özdeşleşen kayıp göz, bacak ve el; yalnızca korsanlara özgü değildi. O yıllarda birçok insan eksik uzuvlarının yerine bu tip eşyalar kullanıyordu. Göz bandı ise yaralanmanın aksine karanlık ortamlara uyum sağlayabilmek için tercih ediliyordu.
7. Her korsan ganimetlerini gömmüyordu
Sanılanın aksine korsanlar, dünyanın dört bir yanındaki ıssız adalara ganimetlerini gömmüyordu. Çaldıkları eşyaları satarak geçimlerini sağlamaya çalışıyorlardı.
8. Papağanlar, sanılanın aksine korsanların en yakın dostu değildi
Korsanlığın altın çağında, Avrupa’da egzotik hayvanlar moda olmuştu. Örneğin papağanlar çok değerlilerdi. Tabii korsanların papağan beslediğine dair hiçbir kanıt yok. Kesin olarak bilinen tek şey gemilerde kedi besledikleri. Bu sayede farelerden ve sıçanlardan kurtulabiliyorlardı. Ek olarak kedilerin iyi şans getirdiğine inanıyorlardı.
Kaynak: 1