Fikret Otyam’ın kim olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Türküler Anadolu’yu notalarla anlatıyorsa o renkler ile anlattı. Kendisi ressamdı.
Fikret Otyam’ın kim olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Kendisi, gözlemelere dalmayan, gerçek Anadolu röportajlarını yaptı. Kendisi gazeteciydi.
Fikret Otyam’ın kim olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Akdeniz Gazetecilik Vakfı ve Altın Portakal Kültür Sanat Vakfı’nın kurucu üyelerindendir. Kendisi, dünyanın acılı rengiydi. Tuvalinde uyusun, ışıklar içinde uyusun.
Hayatıyla ilgili milyarlarca bilgi, şu an ana akım medyada ekranlarınıza düşüyordur biliyoruz. Okuyor musunuz bilmiyoruz ama, sizin için Fikret hocanın neden bu kadar değerli bir adam olduğunu tartışalım dedik. Tartışmaya açık bir konu değil ama, Fikret Otyam, hakkında konuşunca değerli hissetmeniz gereken bir adam.
Tuvalinde uyusun, ışıklar içinde uyusun.
Mesela, şehir keşmekeşinde bir entelektüel değil, Antalya’nın köyünde bir münzevi huzur işçisiydi
Mesela 1950’den beri yazdım da duruldum demedi. Her hafta Aydınlık’a yazıyordu
Mesela usta – çırak ilişkisine değer veriyordu. Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrencisiydi
Mesela, bir şeyler ona aileden geliyordu. Bestekar ve orkestra şefi Nedim Vasıf Otyam’ın kardeşiydi
Mesela, onun için para ve pul, sanatın gerisindeydi. Kenan Evren’e, kendisini resmettiği için tazminat davası açmıştı
Ama talep ettiği rakam, 1 tl idi.
Mesela sanatını yaptığı hayatı yaşıyordu, poz değildi. Tablolarında tasvir ettiği bütün küçük baş hayvanlar, bahçesinin müdavimiydi. Büyük bir doğa aşığıydı
Mesela, sanatçıyı da tartardı. Aşık Mahzuni Şerif’i meşhur edenin Fikret Otyam olduğu pek bilinmez
Mesela, göz takıntılıydı. Kendisine göre dünyada 3 tane çok güzel göz vardı.
Doğu Anadolu kadını gözü, ceylan gözü ve eşek sıpası gözü
Ve son olarak, kaybettiğimiz Anadolu’nun renklere yönelik meddahından geliyor
Ne kadar oturursak oturalım,
sonu gitmektir dostlar,
sefa ile uğurlayın bizi.