1900’lü yıllardan 2000’lere kadar uzanan bir listeyle karşınızdayız! Türk sinemasının uluslararası alandaki başarısı gün geçtikçe artmakla birlikte, yapılan işlerin kıymeti hiç azalmıyor. Hepsi birbirinden farklı önem ve özelliklere sahip filmler, başarısını yurt dışında da tescillemiş olarak bizlere ulaşıyor. Uluslararası festivallerde oldukça beğenilen ve ödülle geri dönen Türk filmlerini sizler için derledik…
Susuz Yaz (1963)
Metin Erksan’ın Türk sinemasında unutulmaz filmlere imza attığını; Sevmek Zamanı, Yılanların Öcü, Kuyu filmleriyle çok yakından görüyoruz. Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı ödülünü alan Susuz Yaz filmi, uluslararası alanda başarı kazanan ilk Türk filmi oldu. Başrollerinde Erol Taş, Hülya Koçyiğit, Ulvi Doğan gibi başarılı isimlerin yer aldığı film, Necati Cumalı’nın aynı adlı romanından sinemaya uyarlanmıştır. Susuz Yaz, toplumsal olayların insan psikolojisini nasıl etkilediğini konu ediyor.
Sürü (1978)
Yönetmen koltuğunda Zeki Ökten’in oturduğu, senaryosunun Yılmaz Güney’e ait olduğu film “Sürü”… Başrollerinde Tuncel Kurtiz, Tarık Akan, Levent İnanır ve Melike Demirağ’ın bulunduğu film, 27. Berlin Film Festivali’nde en iyi film ödülünü almıştır. Berivan ve Şivan’ın aşk hikayesini, içinde bulundukları toplumun değer ve yargılarıyla seyirciye aktaran film, aşiretler arasındaki çatışmaları ve insan ilişkilerini dramatik ve gerçekçi bir tavırla ele alıyor.
Yol (1981)
Yine senaryosu Yılmaz Güney’e ait bir film… Yönetmenliği ise Şerif Gören üstleniyor. Başrollerinde Tarık Akan, Necmettin Çobanoğlu, Halil Ergün, Meral Orhonsay gibi isimlerin yer aldığı film, 1982 Cannes Film Festivali’nde büyük ödül olan Altın Palmiye’yi kazanmıştı. Türkiyenin Kült filmlerinden olan Yol; İmralı Açık Cezaevi’nden bayram izni için çıkan beş mahkumun yaşam öyküsünü ele alıyor. 1949’dan beri verilen Altın Palmiye ödülünü kazanan, Türkiye çıkışlı başka bir yapımın daha olmaması filmin bizim için ne kadar önemli olduğunu kanıtlıyor.
Güneşe Yolculuk (1999)
Yeşim Ustaoğlu’nun yönetmenliğini üstlendiği film, farklı kültürlere sahip iki insanın İstanbul’da yollarının kesişmesini anlatıyor. Oyuncu kadrosunda; Nazmi Kırık, Nevruz Baz, Mizgin Kapazan ve Ara Güler’in bulunduğu film, 1999 yılında 49. kez düzenlenen Berlin Film Festivali’nden Jüri Özel Ödülü, Kudüs Film Festivali’nden Barış Ödülü, São Paulo Uluslararası Film Festivali’nden Uluslararası Jüri Ödülü, Festróia–Tróia Uluslararası Film Festivali’nden de Jüri Özel Ödülü’nü kazanmıştı.
Uzak (2002)
Yönetmen koltuğunda Nuri Bilge Ceylan’ın oturduğu filmin başrollerini Muzaffer Özdemir, Mehmet Emin Toprak, Zuhal Gencer, Nazan Kesal paylaşıyor. Film; Cannes Film Festivali’nde Juri Özel Ödülü, Chicago Uluslararası Film Festivali’nden en iyi ikinci film, Montpellier Film Festivali, Trieste Film Festivali ve Beyrut Film Festivali gibi yerlerden en iyi film ödülünü almıştı. Uzak filmi; hayallerinden tamamen vazgeçmiş bir adamla, hayallerinin peşinden koşup İstanbul’a gelmiş bir gencin birbirleriyle kesişmesini ve yaşam öykülerini konu alıyor.
Duvara Karşı (2004)
Fatih Akın yönetmenliğinde çekilen film, intiharın eşiğinden dönmüş iki insanın hikayesini ele alıyor. Başrollerinde; Birol Ünel, Sibel Kekilli, Güven Kıraç gibi isimlerin yer aldığı yapım, 54. Berlin Film Festivali Altın Ayı Ödülü’nü kazanmıştı.
Pandora’nın Kutusu (2008)
Yönetmenliğini Yeşim Ustaoğlu’nun yaptığı film; kaybolan annelerini aramak için annesinin yaşadığı kasabaya doğru yola çıkan üç kız kardeşin hikayesini anlatıyor. Oyuncu kadrosunda; Tsilla Chelton, Derya Alabora, Övül Avkıran, Osman Sonant, Tayfun Bademsoy, Onur Ünsal gibi isimler yer alıyor. Pandora’nın Kutusu; Fajr Film Festivali’nden Jüri Özel Ödülü’nü, 56. San Sebastian Film Festivali’nden ise En İyi Film Ödülü’nü kucaklamıştı.
Çoğunluk (2010)
İlk uzun metrajlı filmi olan Seren Yüce “Çoğunluk” ile, toplum baskısından bunalan bir gencin hayat hikayesini ele alıyor. Bartu Küçükçağlayan, Settar Tanrıöğen, Esme Madra ve Nihal Koldaş’ın başrolü paylaştığı film, 67. Venedik Film Festivali’nde Geleceğin Aslanı Ödülü’nü, Mumbai Film Festivali’nde ise En İyi Film Ödülü’nü almıştı.
Tepenin Ardı (2012)
Emin Alper’in yönetmen koltuğunda oturduğu filmde, erkek egemen kültürünün problemli yansımaları konu alınıyor. Tamer Levent, Reha Özcan, Mehmet Özgür gibi isimlerin yer aldığı bu yapım, Emin Alper’in ilk uzun metraj filmi olma özelliğini de taşıyor. Tepenin Ardı ile 7. Asya Pasifik Film Ödülleri, 19. Palic Avrupa Film Festivali ve 12. Osian’s Cinefan Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’nü, 18. Saraybosna Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü’nü, 47. Karlovi Vary Festivali’nde ise En İyi Asya Film Ödülü’nü almıştı.
Yeraltı (2012)
Zeki Demirkubuz’un yönetmenliğini yaptığı film; Dostoyevski’nin başyapıtı olan “Yeraltından Notlar” adlı kitabından beyazperdeye uyarlandı. Bireyin varoluşsal sorunlarını irdeleyen bir yapım olan Yeraltı, 9. Uluslararası Dubai Film Festivali ve 12. Osian’s Cinefan Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’nü almıştır. Filmin oyuncu kadrosunda ise Engin Günaydın, Nergis Öztürk, Serhat Tutumluer gibi isimler yer alıyor.
Kış Uykusu (2014)
Nuri Bilge Ceylan imzalı bu yapım; Orta Anadolu’nun bir şehrine emekliliğini geçirmek için yerleşen Aydın’ın eşi ve kardeşi ile ilişkilerine değiniyor. Demet Akbağ, Haluk Bilginer, Melisa Sözen ve Nejat İşler gibi isimler yer aldığı film, 64. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülü’nü almıştı.
Ayla (2017)
Kore’de savaşmış Süleyman Dilbirliği’nin gerçek hikayesinden sinemaya uyarlanan yapımın yönetmenliğini Can Ulkay üstlenmiştir. Başrollerini Çetin Tekindor, Taner Birsel, İsmail Hacıoğlu ve Ali Atay’ın paylaştığı yapım, Cape Town Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Kurgu Yönetmeni Ödülü’nü, Uluslararası Asya Film Festivali’nde ise En İyi Film Ödülü’nü almıştı.
Kelebekler (2018)
Tolga Karaçelik yönetmenliğindeki yapımın oyuncu kadrosunda; Bartu Küçükçağlayan, Tuğçe Altuğ, Tolga Tekin, Serkan Keskin, Ezgi Mola, Hakan Karsak, Ercan Kesal gibi oyuncular yar alıyor. Uzun zaman önce yolları ayrılmış olan 3 kardeşin, babalarının isteği üzerine yeniden bir araya gelmelerini konu alan Kelebekler, Sundance Film Festivali ve Bükreş Uluslararası Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’nü almıştı.