Ferhan Şensoy‘u yazıyla, resimle, ara başlıkla anlatmak gerçekten de zor iş. Dünyaya, olaylara ve insanlara bakışı yıllardır ters açılardandır Ferhan Şensoy’un. İğneyi de çuvaldızı da size batırır. İnsanın saftirikliğini, salaklığını ve cüretkarlığını en iyi bu şekilde yüzüne vuracağına, insanın akıllanacağına dair değil de en azından başkalarına bu halleri gösterip, hal ve gidişata bir çeki düzen vereceğine inanır. E çünkü insan olmak bunu gerektirir.
İsmini bilen ama gerçekte neler yaptığını, neler yaşadığını bilmeyenler için hayli eğlenceli anı kitapları da var hocanın. Su gibi okuyup bitirirsiniz. Bitirirken İstanbul’dan Anadolu’ya yollarda, kulislerde, otel odalarında yaşanmış nice entresan olaya şahit olursunuz. Filmini çekse hepsi bir Pardon’a eş değer gelecek ne maceralar ne tiplemeler… Biz parantezi küçük tutulalım, şimdilik işi Pardon’un efsane replikleriyle sınırlayalım. Spoiler içerir demeye gerek yoktur herhalde?
Konumuz tıpkı ergenekondaki gibi tırt bir yapılanmanın daha küçük boyutu. Bir arkadaş grubundan örgüt yaratmaya çalışan Türk adalet sistemi ve bir garip vatandaş… Karşınızda kısa bir özetle adaletsizliğe karşı Ferhan Şensoy Pardon’u.
Daha başlangıçtaki sorgu sahnesiyle yerinizden sallar
PKK’lı mısın?
Hayır Ankaralıyım.
..
Kürt müsün?
Hayır, Çerkesim.
Devletimizin her durumu örgüte bağlamasına en doğal yollardan itirazı vardır
Hiçbir örgütle ilgim yok. Beni adamdan sayıp alacak örgüte, zaten ben girmem.
Türk esnaf klişelerine dair tersten bakan tespitler
Yahu Muzo, neydi bizim Aydın’ın büfesinin adı? Ay Büfe’mi, Dın Büfe mi?
Kolluk kuvvetlerine dair ince görme
Polis niye takip ediyor seni?
Hiç! Polisin salaklığı işte! Ben kaçıyorum diye kovalıyor.
“Hapishane nediri” çişle açıklayabilir
Kimsiniz?
Sana ne, ne istiyorsun?
Çişim var.
Yap oraya.
Tam nereye?
Bulunduğun yere yap!
İşkencenin varlığına dair püri pak yaklaşımlar
Muhtelif… Çok değişik makinaları var. Her şey bilgisayara bağlı. Fakat çok temiz, hastane gibi. Devamlı etrafı temizliyorlar. Hiç ortalıkta kan falan yok. Öyle miden falan kalkmıyor…
Ölüm yaşam ve uhrevi dünya ile ilgili aşırı samimiyet
Koğuşta ölüm orucuna başlamışlar. Biz de tutalım mı?
Ben tutamam oğlum, ben ramazanda da tutmuyorum.
Sevdi mi çok sever bu yüzden kızdı mı da çok kızar
Asuman evlendi mi? (cevap gelmeyince)
Evlenmiştir orospu!
Bitmek bilmeyen mahkumiyet günlerinin absürtlüğünü en derinden yaşar
Koğuşa bir televizyon alalım mı?
Niçin?
Söküp içine bakmak için.
Derin devletin halkla ilişkisini en basit haliyle yazıp geçer
Gazetede okudum, kırmızı bültenle aranan hapis herif Türkiye’ye giriş yapmış, sevgilisiyle buluşmuş
O başka oğlum, kırmızı bültenle aranıyorsa, o herif zaten devletin adamıdır…