Cinsiyet ayrımcılığı, cinsel tacizler ve istismar… Son yıllarda kadınlar üzerlerinde kurulan baskılara ses çıkarıyor, bu ses çeşitli topluluklara ve hareketlere dönüşüyor. Belki de tarihte ilk kez kadınlar dalga dalga yükseliyor. “Korkmuyoruz, buradayız!” diyor. #MeToo gibi dünya çapında yayılan hareketlerden önce 2008 yılında kurulan FEMEN, cinsiyet ayrımcılığa dikkat çekmek için çok farklı bir yol seçmişti. İstismar edilen ve hır görülen bedenlerini bu defa saklamak yerine seslerini duyurmak için kullandılar. Ancak Femen’in kurucularından biri olan Oksana Shachko Paris’teki evinden ölü bulundu. Bir de not bırakmıştı…
Son dönemde cinsiyet ayrımcılığına karşı başlatılan hareketlerden belki de en dikkat çekeni, en farklısı; FEMEN
2008’de kurulan ve kendilerini “teşhirci protesto grubu olarak tanımlayan FEMEN’in amacı cinsel ayrımcılığa karşı savaşmak. Bunu yaparken de vücutlarını silah olarak kullanıyorlar
Kadınları bastırmanın ilk yolunun kadın vücudu üzerinde hakimiyet kurmak olduğunu ve erkeklerin egemen oldukları bir dünyada yaşadığımızı vurguluyorlar
Bu düzene karşı gelmek için vücutlarını kullandıkları protestolar arasında Türkiye’de gerçekleştirilenler de var. ODTÜ, Gezi olayları, Twitter yasağı, kadına şiddet…
Oksana Shachko ise FEMEN’in kurucularından biriydi. 1987’de doğan Shachko 2008’de Anna Hutsol ve Alexandra Shevchenko ile birlikte Femen’i kurdu
Bir dönem oyunculuk yaptı ve Je suis Femen (I Am Femen) belgeselinde yer aldı. Belgesel birçok ülkede dikkat çekti
Paris’e yerleşen Oksana Shachko burada ressamlık yapmaya başladı. Ancak arkadaşları son 2 yılda 2 kez intihara kalkıştığını söylüyor
Bir arkadaşı ise Paris’te resim sergileri düzenleyen ve varlıklı insanlarla arkadaşlık eden Oksana’nın sahip olduğu bohem hayat biçiminin onu tükettiğini söylüyor
Oksana Shachko evinde ölü bulunduğunda yanında bir de “Hepiniz sahtesiniz” yazan bir not bulunduğu iddia ediliyor
Kaynak; 1 2