‘Yerli malı yurdum malı’ ya da ‘çakma Erasmus’ gibi takma isimleri bulunan bu program, şehir dışında okumak isteyen de okuyamayan ya da hayalindeki üniversiteye gitme fırsatını yakalayan arkadaşlarımız için gerçekten de güzel bir fırsat. Hani aileden uzaklaşmak olsun, ayrı yaşamak olsun bunları doya doya yaşayabilirsiniz. Tabi her şeyde olduğu gibi bu programın da ufak tefek, ama oldukça tatlı zorlukları mevcut. Biz de sizler için yaşayabileceğiniz bu zorlukları listeledik.
1. Ben nereye düştüm?
Eğer İstanbul gibi büyük bir şehirden küçük bir şehre gittiyseniz vay halinize! İlk başlarda bir daralmalar, “afakanlar bastı” demeler sıkça olacaktır. Her hafta ailenizin, arkadaşlarınızın yanına gitmek isteyeceksiniz muhtemelen. Ama biraz sabır diyoruz.
2. Erasmus mu yapsaydım acaba?
Bu soruyu her defasında kendinize soracaksınız. Tabi çok idealist biriyseniz ona lafımız yok. Arkadaşlarınızın ‘çakma Erasmus naber?’ diye yanınıza geldiklerinde içgüdüsel olarak yaşadığınız hayatı fazlasıyla övme durumları sizi bekliyor. Hele ki Erasmus yapan bir arkadaşınız varsa yandınız. Çünkü o ‘gecelerin insanı’ siz ‘acıların çocuğu’ olursunuz.
3. Tüh, herkes de ortamını kurmuş!
Eğer 3. ya da 4.sınıfta gittiyseniz arkadaş ortamını kurmak biraz zor. Siz okulun ilk günü kantinde tek başınıza tostunuzu yerken millet goy goy yapıyor. E malum bunlar üniversite öğrencileri. Ya napacaklardı?
4. Öğrenci kulüplerine ne taraftan gidiliyor?
İşin en acı ve komik hali ne yazık ki. İnsanlarla sosyalleşmek adına genelde en aktif olan kulüp tercih edilir. Genelde mühendis olup da iletişim kulübüne gelen çok olur. İletişimin kızları çok havalıymış, duyup gelmişler. Sorsanız amacı sadece arkadaş edinmektir. İnansak mı napsak?
5. Apartınızın giriş saati var mı?
Şehir dışında okumak aileden uzak, özgür bir hayat demektir. Bu yüzdendir ki giriş saati olan apartlar hiçbir zaman tercih edilmez. Ama bakmaya ailenizle gideceğinizden ötürü müdüre gizlice sormak durumunda kalırsınız. Eğer giriş saati varsa hemen başka bir bahane bulunarak o apart tercihler arasından silinir. He tabi bir de barlar sokağına yakınlığı çok önemli!
6. Zaten benim için önemli olan eğitim
Her Farabi öğrencisinin klişe cevabıdır. Özellikle erasmusa karşı yaptığı savaşta bu cümle çokça kullanılır. Hep bir kariyer odaklılık, başarı peşinde koşan insan profili çizilir. Eğitim şart abicim!
7. Ey aşk nerdesin?
Yaşadığı şehirde aşkı bulamadıklarından olacak ki hep bir gerçek aşkı bulma ümidiyle gidiliyor. Gazlayan arkadaş tayfası da varsa eğer eyvahlar olsun! Ne yazık ki genelde sonuç hüsran oluyor, bizden söylemesi.
8. Haydi barlar sokağına
‘Ooo bu akşam içiliyormuş arkadaşlar’ denildi mi o gece dibini görmeyen olmaz. Arada birkaç tane uyumsuz çıksa da kalanlar sağolsun be dostlar!
9. Bekle beni İstanbul!
İstanbul dışında okuyanlar için de okumayanlar için de ‘Bekle beni İstanbul!’ İstanbul’da okuyorsanız eğer ailenizi ve arkadaşlarınızı görmek için sabırsızlanırsınız. Eğer İstanbul dışında okuyor ve bu koskoca şehre geliyorsanız kolay gelsin diyelim, aman dikkat edin!
10. Ya dersler uyuşmazsa?
Sıkça başınıza gelebilecek ama kolayca da halledilebilecek bir olaydır. İnsanı panik yaptırırlar orası doğru. Bir sürü evrak işiyle uğraşmaktan kendinizi devlet dairesinde çalışıyormuş gibi hissedersiniz.
11. Kendimi tanıtmadığım hoca mı kalmış?
Her hocaya kendinizi tanıtmak zorundasınızdır. Hep bir göze girme çabası yorar adamı. Zaten hocanın zorlaması dışında en önde oturan öğrenci görürseniz bilin ki o farabidir.
12. İkinci dönem dersleri de zormuş.
Bu da en büyük yalanlardan biridir. Derslerin zor gelmesinin sebebi ikinci dönem kurmuş olduğunuz arkadaş ortamından ötürüdür. Hele ki sınavınızın bir gün öncesinde bir parti varsa bilin ki o ders bütünlemelere kalır. Arkadaşlarla takılmak varken ders de neymiş ayol?
13. Bu sene de bitti çok şükür.
Çok şükür dedirtir ama sizi de üzer. Kurmuş olduğunuz arkadaşlıklar sene sonunda o kadar tatlı gelir ki hiçbirinden ayrılmak istemezsiniz. Ailenizin bir parçası haline gelmiştir her biri. Yaşanılan tatsız olaylar da unutulur. E bıraktığınız ders de yoksa “aman sabahlar olmasın.”