1940’lı, 50’li yıllar sanatta; örnek vermek gerekirse edebiyatta ve resimde çok mühim sanatkârlarımızın yetiştiği yıllardır. Devrin sanat eserlerinde de bir aykırılığı, karşı çıkmayı bulmamız işten bile değil. Dünyadaki sanat akımlarını tanımış, hatta yurtdışında bulunmuş sanatçılar, Türk sanatına da avangard, yıkıcı bir soluk getirerek yeniliğin kapılarını aralarlar. O dünyadan gelme bir isim olarak Fahrelnissa Zeid de devrin önemli bir sanatçısı, kadınıdır. 1991’de hayata veda etse dahi bugün hâlâ pek çok sergide eserlerini görebileceğimiz Fahrelnissa Zeid’i, bu avangard kadını biraz tanıyalım, tanıtalım istedim. Şu meşhur Halikarnas Balıkçısı’nın kardeşi olması mesela, sık duyduğumuz bir şey olmasa gerek.
1. İlk yıllar
Fahrelnissa, 1901’de Büyükada’da doğar. Fotoğrafta Fahrelnissa, kardeşleri, annesi ve babasıyla birliktedir. Sadrazam Cevat Paşa’nın yeğeni, Türk yazar Halikarnas Balıkçısı, yani Cevat Şakir’in de kız kardeşidir. Sanatçı bir ailede doğup büyümesi yalnızca ağabeyinden ileri gelmez. Bir diğer kardeşi de ressam Aliye Berger’dir. İlk eşi yazar İzzet Melih Devrim ile olan evliliğinden de ressam ve yönetmen iki çocuk dünyaya getirir. Fahrelnissa, eğitimini İstanbul Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi’nde alır. Buranın ilk kadın mezunlarından biridir. Devrin birçok ressamı, sanatçısı gibi onun yolu da bir süre sonra Paris’e düşer: 1924 yılında Paris’te Académie Ranson, Atelier Bissière’de eğitim hayatını sürdürür. Hayatı boyunca da Avrupa, Amerika ve Ortadoğu bölgelerinde elli civarı sergiye katılır.
2. Resme başlama öyküsü
Fahrelnissa, henüz sekiz yaşındayken, ağabeyi Halikarnas Balıkçısı’nın yaptığı bir resmi görür ve çok etkilenir. Ardından kendisi de resim yapmaya başlar ve ilk işini ağabeyine gösterir. Yaptığı resmi beğenen ağabey, kardeşini teşvik eder ve resme devam etmesini önerir. On dört yaşında anneannesinin bir suluboya portresini yapan Zeid, artık zehri almıştır.
3. Irak Büyükelçisi ile evlilik
Fahrelnissa, 1934’te Irak’ın Ankara temsilci olan Emir Zeid ile evlenir, soyadını da buradan alır. Bu evliliğiyle beraber prenses unvanını alan ressam, Amman’a yerleşir. Emir Zeid’den de Raad adında bir çocuk dünyaya getirir. Eşi Berlin’e atanınca o da 1930’lu yılların Hitler Almanya’sında yaşar. Emir Zeid, İkinci Dünya Savaşı ile beraber Londra’ya atanınca uzun yıllar Londra’da yaşamaya başlarlar. Burada sanat dünyasıyla olan yakınlığı, verdiği davetler ve etkileyici zarafeti adının duyulmasına ve kendisine hayran olunmasına vesile olur.
4. Yurtdışında sergi açan ilk kadın
Fahrelnissa Zeid, Türkiye’den başka ülkelerde sergi açan ilk kadın sanatçımız olarak bilinir. İngiltere, Ürdün, Almanya, Paris, Brüksel, Londra’daki büyük sanat merkezlerinde açtığı kişisel sergiler buna örnektir. Ülkemizde ise şair Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun da bulunduğu bir ressamlar topluluğu olan D Grubu’na katılır ve ilk sergisini de Maçka’daki evinde açar.
5. Bedevi kadınları konu ettiği resimleri
Fahrelnissa Zeid, 1930’lu yıllarda eşinin atanmasıyla Almanya Berlin’de bulunsa da, 1938’de kısa bir süre Bağdat’ta yaşar. Batı kültür ve sanat dünyasını tanıdığı Almanya’dan sonra Doğu’nun kapalı dünyasında Bedevi kadınlarını tanır. Onlar hakkında resimler yapar ve şöyle der: “Bedevi kadınları en sevdiğim temaydı. Onların her şekil ve pozda eskizlerini çiziyor, resimlerini yapıyordum. Sabahın erken saatlerinde göz alabildiğince dümdüz uzanan kırmızı ufuktan yarasa sürüleri gibi belirirlerdi. Kollarını iki yana açarak başlarında taşıdıkları yükü dengelemeye çalışırlardı.”
6. Aldığı nişanlar
Yurtdışında kişisel sergilerini açan ilk kadın sanatçımız olarak Fahrelnissa Zeid’i uluslararası pek çok kurum da ödüllendirir. 1981’de Ürdün Kraliyet Nişanı, 1987’de İtalyan Rispoli Nişanı, 1988’de Fransız Commandeur des Arts et des Lester Nişanı’nı alır. Zeid’in Avrupa’daki bu tanınırlığı, orada görüp geliştirdiği sanat hayatı ve yaptığı eserler modern Türk sanatının da öncü isimlerinden biri olmasını sağlar.
7. Resim dili
Şu ana değin yazdıklarımızdan bir bağımsız ve kendi ayakları üstünde duran bir kadından bahsettiğimiz az çok anlaşılıyor. Bu etkili ve coşkulu kişiliğin pekâlâ sanatında da aynı havayı bulmamız işten bile değil. Ressamın kendine özgü bir resim dili vardır. Tek bir kategoriye sığdırılması mümkün olmayan resminde; portre de, soyut çalışmalar da, spontane işler de görmemiz mümkün.
8. 1970’ler
Fahrelnissa Zeid, eşi Emir Zeid’in 1970’teki ölümünün ardından oğlu Raad’ın yaşadığı Amman’a 1976’da yerleşir. Burada bir sanat enstitüsü kurarak artık bir sanat çatısı dünyaya getirir. Son dönemlerine doğru portrelere ağırlık veren ressam 1988’de İstanbul, 1990’da da Almanya ve Fransa’da sergiler açar. 5 Eylül 1991’de Ürdün Amman’da vefat eden sanatkâr Amman El Rağdan Sarayı Kraliyet Mezarlığı’nda toprağa verilir.