Gittiğimiz yolun sonunun kötü olacağını daha önce tecrübe edinmiş birinden öğrenebiliriz ama bunun haricinde evrenin bize gönderdiği işaretlerle de kötü bir sona yaklaştığımızı anlayabiliriz. Çok geç olmadan gönderilen bu işaretleri fark edersek belki de kıyametin kıyısından dönebiliriz. Sadece kötü sonlanacak durumlarda değil bazen de kötü gideceğini hissettiğiniz durumlar bir anda rayına oturabilir. Bunlar da evren tarafından gönderilen işaretlerle size iletilir fakat çoğu zaman görmezden gelebilir ya da fark etmeyebiliriz.
Evren tarafından gönderilen işaretler titreşim frekanslarımızla ilgili
Düşük frekanstayken duygularımız bizim olumsuz sonuçlara doğru gittiğimizi anlatmaya çalışır. Tam tersine yüksek bir titreşim frekansına sahipken daha olumlu ve doğru yola giden olaylarla karşılaşırız.
Vücudumuz ruhumuzdan daha düşük bir frekansa sahip olduğundan sürekli yüksek frekansta kalamayız
Vücudumuzu sürekli daha yüksek bir frekansta tutmak kolay değil. Bu sebeple evrenin bize gönderdiği işaretleri anlamamız zorlaşıyor. Yüksek frekansta gönderilen işaretleri anlamamız daha kolay olabiliyor.
Daha düşük veya yüksek frekansa giderken evren bize çeşitli işarelet göndermeye başlar
Evreni anlayabilmek için frekanslar ve titreşimlerle ilgili bilgi sahibi olmamız gerekir. Evren bizim için iyi olacak bir şeye adım attığımızda eğer frekansımız da yüksekse bizi oraya yönlendirir ve biz bir tek hedefe odaklanarak istediğimiz şeyi elde edebiliriz. Örneğin karnınız acıktı, hedefiniz o an yalnızca yemek yiyecek bir yer bulmak. Hedefe odaklandığınız anda frekansınızın da yükselmesiyle istediğiniz yere ulaşırsınız. Aynı şekilde istediğiniz bir şeye odaklandığınızda frekansınız yükselir ve evrenin de size sunduğu işaretlerle sonuca varabilirsiniz.
İşte evrenden yollanan işaretlere örnekler
1. Çok büyük veya alışılmadık bir his
İçinizde farklı bir hissin varlığını algıladığınız zamanlar olmuştur. İşte belki bu his size evrenin gönderdiği işaretlerden olabilir. Gitmemeniz gereken bir yer veya yapmamanız gereken bir şey size evren tarafından bu yollarla aktarılıyor.
2. Migren veya şiddetli ağrı gibi fiziksel belirtiler
3. Fiziksel bir yaralanma veya hastanede yatmanıza yol açan bir hastalık
Bu fiziksel yaralanma veya rastgele gelen hastalık, sizin hiç beklemediğiniz anlarda sizi bulmuş olabilir. Belki de sebepsiz kazalar ve yaralanmalar size gönderilen işaretleri anlamamanız sonucunda gerçekleşmiştir.
4. Son derece kötü bir hava
Muhteşem bir yaz gününden sonra gelen şimşekli ve gök gürültülü hava hepimizi korkutur. Böyle durumlarda bize gönderilen işaretleri aramamız gerekiyor. Bu işaretler bizi kötü sonuç doğuracak bir şeyi yapmaktan alıkoyabilir.
5. Rastgele denk gelen kötü şans
“Son zamanlarda ne yapsam olmuyor” dediğiniz anları düşünün. Olmasını düşündüğünüz şeylerin bile olmaması kötü şansla beraber sizin hevesinizi kaçırıp o olaya olan inancınızı azaltabilir. Ama bunları daha önceden fark ettiğimizde olası sonuçlara karşı önlem alabiliriz.
6. Mide bulantısı
Elbette yaşadığınız her mide bulantısı evrenin size yolladığı bir işaret olarak düşünülemez fakat saydığımız işaretlerden birkaçıyla beraber mide bulantısı yaşıyorsanız belki bu bir işarettir. Hayatınızdaki olayları düşünün.
7. Yerini dolduramayacağınız bir şeyi kaybetmek veya maddi sıkıntı
Çocukluğunuzdan beri hep yanınızda taşıdığınız bir oyuncağı veya çok sevdiğiniz birinin size hediye verdiği bir şeyi kaybetmiş olabilirsiniz. Ya da kaybetmek yerine sizin için çok değerli olan bir şeyi çaldırmış da olabilirsiniz. Tüm bunların haricinde finansal sıkıntılar yaşıyor olabilirsiniz. Tüm bunları değerlendirdiğinizde belki tanıdık bir şeyler bulup evrenin işaretlerine anlam vermeye başlarsınız.
8. Etrafınızda garip davranan hayvanlar
Kuş sürülerinin bir anda kafanızdan geçmesi ya da sokak köpeklerinin etrafınızı sarıp havlamaları, çeşitli hayvanların garip davranışları size işaret olabilir.