Edebiyatın, insan üzerinde iyileştirici bir etkisi olduğunu düşünüyorsanız; bilin ki yalnız değilsiniz. Bilim insanları da bu konuda sizin gibi düşünüyor. Bu düşünceden yola çıkan bir grup bilim insanının, yaptıkları araştırmalar şöyle söylüyor: “Nitelikli romanlar, insan beynini geliştiriyor; sosyal bağları etkileyerek kişiliği değiştirebiliyor ve böylece ilişki kurmayı kolaylaştırıyor.”
Toronto Üniversitesi öğretim üyesi psikiyatr Keith Oatley ve Ingrid Wickelgren tarafından Scientific American’da yazılan makaleye göre; roman kahramanlarıyla özdeşleşmek, hayal dünyasını zenginleştirdiği gibi sosyal bağları da güçlendiriyor.
İşte iki bilim insanı tarafından insan beynini en fazla geliştirdiği belirlenen 10 roman.
1. Johann von Goethe / Genç Werther’in Acıları
“Gidip onu gördüm. Artık güneş, ay ve yıldızlar istediği gibi dolaşsın. Ben ne zaman gündüz, ne zaman gecedir bilmiyorum. Gözüm artık hiçbir şey görmüyor.”
2. Jane Austen / Aşk ve Gurur
“Benim gerçekten sevdiğim insanlar azdır, beğendiklerim ise büsbütün az. Dünyayı görüp tanıdıkça hoşnutsuzluğum artıyor. İnsanların iç yüzünün nasıl hiç göründüğü gibi çıkmadığını; iyi ya da akıllı gibi görünenlere bile nasıl hiç güven olmadığını her gün daha açıkça anlıyorum.”
3. Nathaniel Hawthorne / Kızıl Damga
“Her gün duyduğum başkalarının övgülerinden bunalınca gidip günahkarların en rezili olduğumu anlatabileceğim tek bir arkadaşım ya da can düşmanım olsaydı eğer, ruhum ayakta kalmayı başarabilirdi belki. Gerçeğin bu kadarcığı bile beni kurtarabilirdi. Ama şimdi her şey sahte, her şey boş, her şey ölü.”
4. Gustave Flaubert / Madam Bovary
“Eğer ıstıraplarımız birisine yarayabilseydi, bir fedakarlık yapmış olmak düşüncesiyle kendimizi teselli ederdik.”
5. George Eliot / Middlemarch
“Her sınır, bir bitiş olduğu gibi; bir başlangıçtır da.”
6. Leo Tolstoy / Anna Karenina
“Hayatın bütün bu çok zor ve yanıtsız sorularına verdiği ortak yanıtın dışında bir yanıt yoktu. Bu yanıt şuydu: Günün gerektirdiği şekilde yaşamak, yani unutmak.”
7. Virginia Woolf / Bayan Dalloway
“İnsanının bedenini sadece alışkanlıkların iskeleti dik tutar.”
8. Toni Morrison / Sevgili
“Bu eller bana ait. Bunlar benim ellerim. Hemen ardından göğsünde bir çarpma hissetti ve yeni bir şey daha keşfetti: Yüreğinin atışları. Baştan beri orada mıydı?”
9. J.M. Coetzee / Utanç
“Sorun üzgün olup olmadığımız değil. Sorun nasıl bir ders aldığımız. Sorun, üzgün olduğumuza göre şimdi ne yapacağımız.”
10. Muhsin Hamid / Gönülsüz Köktendinci
“Az karşılaşılan şeylere duyulur bu ilgi; birilerinin koyduğu edep kuralları birilerinin de uygunsuzluğa duyduğu arzuyu artırır.”