Sene 2000’lerin başı. mIRC‘de #Zurna’da geyiğin dibine vururken, “Kız MSN’i var mı?” diye etrafı darlarken bir anda karşımıza sosyal ağlar çıktı. O zaman aslında kimse tam olarak bugün zirve noktasına ulaşan “sosyal medya”nın tam olarak ne ifade ettiğini bilmiyordu. Ama ilk sosyal paylaşımlarımızı yaptığımız, hala sürdürdüğümüz arkadaşlıklarımızın temellerini attığımız bu sosyal ağları unutmak ne mümkün…
Bugünün popüler ve kendi fenomenlerini yaratan Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal ağları aslında bu ilk sosyal ağ denemelerine çok şey borçlu. Kurucuları bir Mark Zuckerberg olamadığı için bir süre sonra kayıplara karışsalar da biz de onları hala sevgi ve özlemle anıyoruz.
İşte birçoğunun tamamen kapandığı, bazılarının ise küçük bir kasaba nüfusuna eş değer aktif kullanıcısıyla hayalet platformlar olarak hayatına devam ettiği buram buram nostalji ve ergenlik kokan eski sosyal ağlar listemiz.
1. Yonja
İster inanın ister inanmayın Yonja hala var ama bizim ergenliğimizin Yonja’sı farklıydı be. Daha ADSL’in olmadığı dönemlerde arkadaşlığa ve sanal aşka aç insanların akın ettiği, kız fotoğraflarına bakmak için ergen erkeklerimizin türlü taklalar attığı Yonja’mızı nasıl unutur, nasıl içimizden atarız?
2. 80630
“Yonja çok bozdu abi ya” diyenlerin girdiği daha kaliteli bir sosyal ağdı 80630. “Dı” dediğimize bakmayın hala var bu Türk işi ilk sosyal ağ ama bugün kaç kişi kullanıyor ne siz sorun ne biz söyleyelim. Davetiyeyle insan kabul eden 80630’da kullanıcılar nickleriyle var oluyorlar, forum özelliği sayesinde her konuda rahat rahat atıp tutabiliyorlardı. Bir de “Çarpıldıklarım” vardı. İki kişi karşılıklı olarak birbirlerini “Çarpıldıklarım”a eklediğinde ana sayfada kalp yanıp sönüyordu. Tinder’ın 2004 versiyonu resmen. Off çok güzeldi be Altan.
3. AC90 (Activity Corner)
Yonja ve 80630’un ardından hayatımıza giren AC90’ın popülerliği kısa sürdü ama sosyal ağların tadını almış nesil burayı da pek sevdi. Yonja ve 80630’da hesabı olan herkesin “AC90 diye bir site çıkmış” diye yemeyip içmeyip üye olduğu sitenin aklımızda kalan en önemli özellikleri profilinize kimler bakmış, kim sizi yasaklamış gibi bilgileri şeffaf şeffaf sıralamasıydı. Yalnız çok kasıyordu; biz de buradan Myspace’e geçtik.
4. Myspace
Ah Myspace Tom, vah siteye kaydolan herkesin ilk arkadaşı olan alçakgönüllü Myspace Tom. Seni tanımayan bir nesli biz de tanımıyoruz. Facebook’un atası olan Myspace aslında selfie’nin de doğduğu ilk yer. Her yeni eklediğimiz kullanıcının sayfasına girip üşenmeden “Eklediğin için teşekkür ederim” yazısını yazdığımız, ünlendiğimiz nickleri ilk kullandığımız ve hatta profilimizin arka planını düzenlemek için kod yazmayı öğrendiğimiz (HTML bilgimi sana borçluyum Tom) siteydi Myspace. Şimdi nasıl “Tumblr kızı” diye bir şey varsa o zaman da “Myspace kızı” kavramı vardı. Emo akımı Myspace’den dünyaya yayılmıştı hatta. Myspace’in en güzel yanı da herhalde yeni müzik gruplarını keşfetmemizi sağlamasıydı. Ne gruplar, ne şarkıcılar Myspace’de meşhur oldu tey tey.
5. Orkut
Türk girişimci Orkut Büyükkökten tarafından kurulan ve en büyük şanssızlığını Myspace’in en popüler zamanına denk gelmesiyle yaşayan Orkut daha geçtiğimiz günlerde hayata gözlerine yumdu. Google’ın altında hizmet vermesine rağmen bugünün sosyal ağlarına yenilen Orkut’un diğer bir şanssızlığı ise kurulduktan bir ay sonra Facebook’un Harvard’da ilk adımlarını atmasıydı. Özellikle Brezilya dolaylarında popüler olan Orkut erkeklerin “kız düşürmek” için kullandığı bir sosyal ağ olmaktan öteye gidemedi ve Google’ın Google+’ı kayırmasıyla hakkın rahmetine kavuştu.
6. Friendster
Hala numarımızı ezbere bildiğimiz ICQ’da takılırken ortaya çıkan Friendster Türkiye’de çok fazla popüler olamadı. Çünkü aynı zamanlarda coşan Yonja’yı nedense biz daha çok sevdik. Ama arkadaşlarımızın arkadaşlarıyla networking yapma olanağı sağladığı için hoşumuza da o zamanlar gitmedi değil. Şimdi Friendster bir sosyal oyun sitesi olarak hayatına devam ediyor.
7. Hi5
Yine Yonja ile aynı zamanlarda hayatımıza giren, sürekli gönderdiği e-postalarla spam devliğine imza atan Hi5’i de atlamak olmaz. Yonja’dan sonra o zamanın ergen erkeklerinin göz bebeğiydi Hi5.
8. LiveJournal
Kilitli lise günlüklerimizi bir kenara bırakıp ilk kez online ortamda günlük yazmaya yönelten siteydi LiveJournal. Bugünün blog trendinin başlangıcı bile diyebiliriz LiveJournal’a. Ünlü bir düşünürün dediği gibi “Bugünün tüm ünlü bloggerlarının yolu LiveJournal’dan geçmiştir.”
9. Xanga
Xanga, Yonja ve Hi5’teki sevgili bulma modelinden sıkılan adamların daha çok günlük tutma hevesiyle girdiği siteydi. Ancak aşşırı reklamlarıyla canımızdan bizi kısa sürede bezdirdin Xanga, kimse kusura bakmasın.
10. DeviantART
Taa 2000’de kurulan DeviantART hala var. Zamanında tasarımcıların, sanat düşkünlerinin hava atmak için kullandığı, “Ay siz Myspace’e girerken ben DeviantART’ta işlerimi paylaşıyorum” dediği bu sanat odaklı sosyal ağ sonradan Behance’nin popülerliğine kurban gitti ama olsun.
11. Last.FM
Last.FM de hala bir şekilde var olan müzik odaklı sosyal ağlar arasında. Ancak özellikle Spotify, Deezer gibi online müzik dinleme platformlarının yükselişi ve Türkiye pazarına girmesinden sonra eski havası kalmadı. Bir de o zamanlar Pandora vardı (Bir ara Türkiye’de sansürlenmişti ama dünyada hala popüler o ayrı), Last.FM ve Pandora’cılar olarak ikiye ayrılır, dinlediğimiz müziklerle arkadaşlarımıza havamızı atar, sayfalarına “Ay uyumumuz süper olmuş canımmms” diye mesajlar yazardık.