İzleyiciyle buluştuğu dönemde adından çok söz ettiren Blue Is the Warmest Color’ın yönetmeni Abdellatif Kechiche’nin yeni filmi Mektoub, My Love: Intermezzo, geçen ay gösterildiği Cannes Film Festivali’ne damgasını vurmuştu. 2017 yapımı Mektoub, My Love: Canto Uno’nun devam filmi niteliğindeki film, içerdiği uzun ve gerçek cinsel ilişki sahnesiyle büyük tepki çekmişti. Birçok kişi sinema salonunu terk ederken, filmden çıkanlar arasında yapımcılar ve film eleştirmenleri de yer aldı. Dünyanın en prestijli film festivali kabul edilen Cannes’da bu gibi bir durum ilk kez yaşanmıyor. Peki prestijli festivalde daha önce hangi filmler “fazlasıyla” cesur sahneleriyle tepki çekmişti? Sansasyon yaratan olaylı filmleri hatırlamak isteyenleri şöyle alalım…
1.Thriller: A Cruel Picture (1973)
Yönetmen koltuğunda oturan Bo Arne Vibenius’un Alex Fridolinski takma adını kullanarak çektiği İsveç yapımı filmi, “They Call Her One Eye” ya da “Hooker’s Revenge” adıyla da görebilirsiniz. ABD’de dublajlı olarak izleyiciyle buluşan film, kendine tutkulu bir de hayran edinmişti: Quentin Tarantino! Hatta Tarantino filme kafayı öyle bir taktı ki, Kill Bill’de Daryl Hannah’nın canlandırdığı Elle Driver karakteri için de yönetmene ilham kaynağı oldu. Sadede gelelim: Thriller: A Cruel Picture, onu uyuşturucuya alıştıran ve seks işçiliğine zorlayan kişilerden intikam almaya yeminli, dilsiz bir kadının hikayesini anlatıyor. Başlangıçta İsveç sansür kurumu tarafından yasaklanan film, bolca pornografik sahnenin yanı sıra gore unsurlar da içeriyor.
2.Sweet Movie (1975)
Yugoslav yönetmen Dušan Makavejev imzasını taşıyan komedi-dram türündeki Sweet Movie, yolları kesişen iki kadının avangart hikayesini anlatırken bolca cinsel içerikli sahne barındırıyor. Prömiyerini 1975 yılında Cannes’da yapan film, birçok ülkede yasaklanmış ya da fazlaca sansürlenerek gösterim şansı bulmuştu.
3.Life of Jesus (1997)
Fransız yönetmen Bruno Dumont’nun ilk uzun metraj denemesi olan Life of Jesus, Freddy önderliğindeki bir grup gencin hikayesini merkeze alıyor. Freddy’nin kız arkadaşı Marie ile ilişkisinin, genç kıza ilgi duyan başka bir gencin devreye girmesiyle bozulmasını ve çetenin tamamına yayılan agresifliği gözler önüne seren film, sert bir tecavüz sahnesiyle birlikte izlemesi güç yakın çekimleriyle de festivale damga vurmuştu. Life of Jesus, festivalde gösterildiği 1997 yılında yönetmen Dumont’a, En İyi İlk Film – Camera d’Or ödülünü kazandırmıştı.
4.The Idiots (1998)
İzleyicisini provoke etmeyi seven yönetmen Lars von Trier imzasını taşıyan The Idiots, Dogma 95 manifestosu çerçevesinde çektiği filmlerden… Golden Heart üçlemesinin ikinci filmi olan The Idiots, tamamen dijital kameralarla çekilen ilk yapımlardan biri olma özelliğini taşıyor. Filmin olay yaratan sahneleri arasındaysa, bir hayli cüretkar bir duş sahnesi ve hemen arkasından gelen grup seks sahnesi yer alıyor. The Idiots, 1998 yılında Cannes’da yarışma bölümünde gösterilmişti.
5.Pola X (1999)
Herman Melville’in 1852 yarihli eseri “Pierre; or, The Ambiguities,”in aslında kısmen sadık kalmış provokatif beyazperde uyarlaması Leos Carax imzasını taşıyor. Guillaume Depardieu’nün canlandırdığı Pierre karakteriyle Yekaterina Golubeva’nın hayat verdiği Isabelle karakteri arasında geçen seks sahnesiyle yankı uyandıran film, ‘Yeni Fransız Aşırılığı’nın ilk örneklerinden kabul ediliyor.
6.The Pornographer (1999)
Yaşlanmakta olan bir porno film yönetmeninin, oğluyla ilişkilerini sıkılaştırmak isterken, bir yandan da porno sektörüne dönme çabalarının işlendiği The Pornographer, Bertrand Bonello imzalı erotik bir drama. Ovidie ve Titof adlı iki Fransız porno oyuncusu arasında geçen seks sahnesiyle adından fazlaca söz ettiren film, FIPRESCI ödülünün sahibi olmuştu.
7.The Center of The World (2001)
Peter Sarsgaard’ın, Florence adında bir striptizciye, Las Vegas’ta kendisiyle üç gece kalması için 10 bin dolar ödeyen milyoner Richard Longman’ı canlandırdığı filmin yönetmen koltuğunda Wayne Wang oturuyor. Florence rolünde Molly Parker’ı izlediğimiz film, fazla detaya girmek istemediğimiz “lolipop” sahnesiyle olay yaratmıştı.
8.The Brown Bunny (2003)
Vincent Gallo ve Chloë Sevigny’nin tutkulu aşıkları canlandırarak başrolleri paylaştığı film, 2003 yılında Cannes Film Festivali’nde gösterilmiş, ünlü film eleştirmeni Roger Ebert, filmi Cannes tarihinde izleyiciyle buluşan en kötü film olarak nitelemişti. Gallo ve Sevigny’nin oral seks sahnesi, büyük patırtı koparmıştı.
9. 9 Songs (2004)
Başından sonuna kadar erotik sahnelerle bezeli olan Michael Winterbottom imzalı 9 Songs, filmin adından da anlaşılacağı üzere dokuz indie rock parçasıyla tamamlanıyor. Filmdeki yakın çekimli cinsel içerikli sahneler, izleyiciyi bir hayli rahatsız etmişti.
10. Shortbus (2006)
Hedwig and the Angry Inch’in yönetmeni John Cameron Mitchell imzasını taşıyan Shortbus, New York’ta yaşayan, kadın, erkek, eşcinsel ve heteroseksüel karakterlerin hayatlarını anlatan film, gençlerin aşk ve cinselliğin kesiştiği maceralarına odaklanıyor.
11.Antichrist (2009)
Lars von Trier’in fırtınalar koparan Antichrist’ı, önce fazlasıyla cesur bir seks sahnesi, ardından da bir çocuğun ölümüyle açılıyor. Willem Dafoe ve Charlotte Gainsbourg’un canlandırdığı anne-baba, oğullarının ölümüyle suçluluk duygusuyla kıvranırken, film de gittikçe artan erotizm ve şiddet dozuyla, izleyicisi için gittikçe daha zor bir seyirlik haline geliyor. 2009 yılında Cannes’da izleyiciyle buluşan Antichrist’ın gösterimi sırasında, pek çok kişi çareyi salonu terk etmekte bulmuştu.
12.Love (2015)
İmza attığı her işle izleyicisini sarsmayı seven Arjantinli yönetmen Gaspar Noé, Tokyo’da geçen 2009 yapımı sıra dışı filmi Enter the Void’daki seks sahneleriyle olay yaratmıştı. Ama Noé, bununla yetinmedi elbette. Paris’te geçen ve geçmişe dönük anlatımıyla öne çıkan 2015 yapımı Love’da, Amerikalı sinema öğrencisi Murphy ve Fransız sevgilisi Electra’nın ilişkisi merkeze aldı. 2015 yılında Cannes Film Festivali’nde gösterilen Love’daki mastürbasyon ve grup seks sahneleri izleyicide şok etkisi yaratmıştı.