Evet, bir erkek için ev işi yapmak bir gereksizlikler silsilesi, hormonlarının ve yaradılış genlerinin hunharca reddettiği bir kaos olabilir. Ancak evde iş paylaşımı her iki cins arasında süper bağlar kuracak, pek çok potansiyel harala gürelenin önüne geçecektir.
Çamaşır makinesi bir muamma mıdır?
Değildir. Ancak niyeyse bir erkek için o bir fantazyadır. Hadi çamaşırı da ben yıkayayım kıyağından sonra siz otururken içeriden –Mualllaaaaa, bu niye olmuyo? sorusu illa gelecektir. Onu bu muammadan kurtarabilirsiniz. Sakin olun. Renklerin ayrılmasından başlayabilirsiniz.
Bulaşık makinesinin içine yerleştirileceklerin açıları, kütle ve hacimleri arasındaki hassas denklem nedir?
Erkek için, o makinenin yerleştirme raflarındaki girinti çıkıntıların genelde pek bir anlamı yoktur. Hadi tabak, bardak bölümlerine onları yerleştirir, haklarını yemeyelim ancak yerleştirilecek şey bir tencere veya tava olduğunda, işte o bir sıkıntı. Açı-kütle ve hacim burada devreye giriyor. Ona küçük matematik sürprizleri yapın. Pratik yapmak ve örneklemek bu sorunu çözecektir.
Origami ile kıyafet katlama arasındaki farklar nelerdir?
Giyilmiş kıyafetlerden dağ oluşturmak, onlara baştan çıkarıcı şekiller vermek ve hatta katlı kıyafetleri rekor sürelerde yamultmak gibi sıradışı kabiliyetleri olan erkeklere düzenli olmanın dayanılmaz hafifliğini anlatmanız saçma kaçacaktır. Onun bu yeteneğinin üzerine gidip origami yapmaya yönlendirmeyi deneyin. Ancak bu konuda siz kendinizi görmezden gelmeye alıştırmaya çalışsanız sonuç daha başarılı olabilir. Bu doğal yetenekler bazen serbest kalmalıdır belki de.
Sırlar odası : Mutfak
Mutfak erkeğin hayal gücünün doruklarında gezmesini sağlar, kabul. Ondan muhakkak gelecek olan şu soruya hazır olun; ‘-Muallaaaa, şey nerde ya?’ Şey? O bir sır. Ne aradığını asla bilemeyeceğiniz bir sır. Dahası milyon defa ziyaret ettiği o sırlar odasında aradığı o şeyin hiç yeri değişmemiş olsa dahi onu asla bulamaması da bir sır. O şey bir erkek için görünmezdir, bunu böyle bilin. Çözüm? Bırakın o organize etsin mutfağı, siz nasılsa ‘şey’leri bulabilirsiniz.
Yemek programlarının jön aşçılarına özenen erkeği tanıyalım, bilelim
Bir video klipte, dizide, reklamda, filmlerde gördüğümüz, mutfağa narkotik şube baskını yapılmışcasına birbirine girmiş mutfak tezgahı, ocak ve elinde ne idüğü belirsiz bir bulamaçla golden retriever kaş oynaklığına sahip sempatik bir adam klişesi. Meselemiz zaten -bana niye yemek yaptın ki Kenan? değil, o yağların, sosların, parçalanmış sebzelerin tavandan sarkamasının esrarı (bkz. Sırlar Odası) Bu noktada erkek yarattığı tarifine sanat, yaratım sürecine de esrime süsü verse de gerçekte olan mutfak gereçlerini bilmiyor, yemeklik malzemeyi tanımıyor olmasıdır. Basit tarifler ve uygulamalı gereç kullanımı seanslarıyla bu çılgınlığa dur diyebilirsiniz.
Belediyenin ev içi çöp hizmeti var mıdır?
Yoktur. Bir erkek salonda yediği gofretin ambalajını sehpaya bıraktığında, sümüklü mendilini kütüphaneye koyduğunda, içtiği kolanın pet şişesini koltuğun yanında unuttuğunda(!) yani özetle etrafa saçtığı çöp dramatik bir biçimde ortadan kaybolduğunda buna bir anlam yükleyemediğinden, cesaretlenir. Merakı perçinlenir ve fakat bu ‘ben attım kayboldu’ gizemini çözmek yerine bu duruma hayali anlamlar yüklediğinden eylemini çeşitlendirerek sürdürür. Ona bir çocuğa Noel Baba gerçeğini anlatırcasına yumuşak, hayallerini darma duman etmeden o çöpleri kaldıranın siz olduğunuzu söyleyin. Doğru yolla aktardığınızda bu gerçeği kaldırabilirler. Diş perisi de yoktur, o parayı bibingil koyuyordu ey er kişisi.
Erkeğin erkek arkadaşları evde bir araya geldiğinde misafir güruhu değil Voltran oluşturur
Evvela, eğlenmek esnasında erkek kişisinden mütevellit erkek kişinin arkadaşlarının radarına ‘yenge’ olarak takılmanızın bir takım sorumlulukları üzerinize yığacağını unutmayın. O ev sınırları içinde bir yenge olarak ‘-Ya Mualla yenge sana da zahmet oldu ama…’ diye başlayan taleplere yanıt vermeniz ve hatta kimsesizin kimi olmaya kadar yolu olan bir sürece doğru sürüklenmeniz işten bile değildir. Tabi eğlence sonrası da tek başınıza bir yenge titriyle evi toplamak da size düşecektir. Öyleyse o oluşan Voltran’ın bir parçası olun. Yenge değil enişte olun. Ne bileyim, geğirin.
Araba tozuna ‘beni yıka’ yazan zihniyeti evin içine davet edin
Toz almak nedir? Neden yapılır? Bu soruların yanıtlarını bir erkeğe sağlam argümanlar sunarak açıklamak gerekir. Çünkü toz dediğimiz tortu onların gözlerinde filtrelenir ve irise bile ulaşmadığından beyne ‘kirli’ mesajını iletemez. Tozu yalnızca gören sizsiniz,bunu unutmayın. Elinize toz bezi aldığınızda sizin şizofrenik bir eylem yaptığınızı düşüneceğinden ikna süreci uzun sürebilir. Sabırla ona tozlu yerleri yakından inceletin. Kafasına bastırın. Kanıtlamak için belli bir noktanın tozunu uzun süre almayın ve yeterli toz biriktiğinde üzerine ‘beni yıka’ yazarak göndermeyi algılamasını umun. Ama zor bir iş onu diyeyim. Bastırın o kafaya.
Camın kiri bizi neden ilgilendiriyor?
Kirli camlar bir kadını irite eder değil mi? Ancak ‘temiz pencere, güneşi içeri davet etmektir’ tadında romantizm içeren sözler bir erkeğe daha ulaşamadan havada moleküllerine ayrılıp yok olacağından hiç o topa çıkmaya lüzum yok. Yüksek yerlere çıkılarak yapılacak bir temizlik aktivitesinde erkeğe sağlam bir sebep gerek. Her erkek içinde bir süper kahramanlık dürtüsü barındırır. O süper kahramana seslenin. Cam silmek, perde takmak gibi aktivitelerde ona Spiderman’den bir eksiğinin olmadığını, isterse Süperman’i tek geçebileceğini hatırlatın.
Vileda kovası bir kimya laboratuvarı mıdır?
Bir erkekte deterjan kokteyliyle yanlışlıkla kitle imha silahı yaratabilecek bir potansiyel bulunduğunu unutmayın. Deterjanın kimyasal bileşenleriyle şaka olmaz. Hijyen adına Vileda kovasının 4/1’ini çamaşır suyuyla doldurup ev paspaslayıp sonra ‘-Muallaaa benim bi başım döndü ya’ demesini beklemeyin. Öncelikle deterjanları erkeklerin erişemeyeceği yerlerde muhafaza edin. Ve kovayı mutlaka ama mutlaka siz hazırlayın. Silme işini ona bırakın. Orada sorun yok.
Kontrolsüz duş, duş değildir. Canımı sıkma benim
Erkek kişisi ardında muhakkak iz bırakır. Okunacak değil temizlenecek izlerden bahsediyorum. Erkek duştan çıkmaz, duş onunla çıkar. Söz konusu duş evde tur atar ve erkek kurur, duş alan ev kurumaz. Onu kurutmak gerekir. Duş alan erkeğin bir de bu ‘tüm zemin ıslansın’ eyleminin sonrasında ‘ıslak havlumuzu varsa yatağa yoksa koltuğa ama mutlaka zor kuruyan bir zemine bırakalım’ ritüeli takip eder. Evet, ritüelistik davranış biçimleri için yapılacak bir şey yoktur ne yazık ki. Bu duş merasimlerini onun şahsi özelliği gibi görüp, oraya buraya bıraktığı ıslak havlusuyla baldırına baldırına öyle gelişine vurun bi tane. O da sizin şahsi ritüeliniz olsun.