Bir ara “Vatandaşı olmasan aslında çok eğlenceli” ülke deniyordu, durum öyle hallere geldi ki artık bu bile denemiyor. Gerçekten de ülkenin siyasi yapısı kısa süre öncesine kadar yurt dışındaki stand up’lara falan konu edilir hallerdeydi. Uzak doğulusundan, batılısına bizdeki siyasilerin demeçlerini televizyonlarda gösterip, milletçe eğleniyorlardı. Ama artık onlar bile halimizi izlediklerinde “AUOOV” sesleriyle şaşırıyorlar.
Dün bu olaylardan birini daha yaşadık. Şehit uzman çavuş Hakan Aktürk’ün evini telefonla arayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Aktürk’ün kız kardeşi “Senin Bilal’in de böyle bayrağa sarılı gelirse bizi anlarsın” dedi. Cumhurbaşkanı’nın karşılığı “Ağabeyin de bu mesleği seçmeseydi” oldu. Şehidin kardeşi ise ‘Meslek mi koydunuz ki, herkes memleketini terkedip de gitmezdi.’ karşılığını verebildi. (CHA)
Meslek seçmenin önemi malum. Bu nedenle Erdoğan’ın “devlet adamı” olmadan önce uğraştığı farklı mesleği araştıralım dedik. Karşımıza 2008 yılının Milliyet Gazetesi’nin yaptığı bir haber çıktı. O dönemler muhalif haberler çıkabilen gazete şu derlemeyi yapmış:
Sucukçu
“Ben Kars’tan Erzurum’a karkas et (gövde eti) getirip, sucuk yapmış adamım. Sen kime anlatıyorsun?” beyanı Erdoğan’a ait.
İmam
İmam Hatip lisesi mezunu olduğu için zaten bu ehliyete sahip. Ayrıca “Ben İstanbul’un imamıyım” demişti.
Fubolcu
İettspor’da kadrolu top koşturdu.
Muhasebeci
Bir fabrikada muhasebe müdürlüğü yaptı.
Distribütör
Şirket kurup (Başbakanlığı sırasında da) bayilik yaptı.
İşçi
“Ben işçiyim, işçilikten gelme birisiyim” şeklindeki sözleri ona ait.
Savcı
“Evet savcıyım” (Ergenekon bağlamında) sonra aniden Savcılıktan vazgeçildi. Sahiden de savcı olanlar ülkeden kaçtı.
Tüccar
“Ben ticaret adamıyım, iyi pazarlık yaparım” demeci de Cumhurbaşkanı’nın.
Bonus: Kuyumcu
İstanbul Kuyumcular Odası, dün Ankara’daki toplantıda Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilmeden hemen önce 1993-1994 yılları arasında İstanbul Hasköy’de kuyumculuk yaptığını açıkladı. (Sözcü)