Hepimizin “oyun” kelimesi geçtiğinde aklından geçen birkaç oyun vardır. Artık her gün onlarca oyun yapılıyor. İşte o oyunlardan bazıları, dünyanın ve oyun sektörünün gidişatını değiştirecek bir ivme yakalıyor. “Efsane” sıfatını kazanıyor, hayatımıza giriyor ve bambaşka dünyanın kapılarını bizlere açıyor. Haydi hep beraber tarihte iz bırakan en iyi oyunlar ve hikayelerini inceleyelim.
1. Pong, 1972
Bir oyun düşünün. Çok basit, çok kolay, fakat her şeyin başlangıcı…
Pong, en eski arcade oyunlarından biridir, hatta tarihteki ilk arcade oyunudur. Pong’dan önce oyun endüstrisi henüz elle tutulur bir genişliğe ulaşmamıştı. Fakat 1972’de işler değişti. Pong oyunu tam bu zamanda çıkarak herkesi şaşırttı. Bu efsanenin yaratıcıları Nolan Bushnell, Allan Alcorn ve Ted Dabney bu oyunu tüm evlere sokabileceğine inandı ve Atari ile beraber bu işbirliğine başladı. Bu çalışmanın sonuçları ise inanılmazdı. 1975’te tam 150,000 sistem satışı sadece Pong ile gerçekleşti. Pong, oyunların ne kadar büyük bir etki alanı olduğunu herkese kanıtladı. Ve bundan daha da önemlisi; yaş ve cinsiyet fark etmeksizin oyunların herkese ulaşabileceğini ve herkes tarafından sevilebileceğini kanıtlamış oldu. Bu sebeple Pong, dünyaya oyunların gücünü kanıtlayan ilk oyun olarak kalplere kazındı.
2. Pac-Man (1980)
Hayaletlerin o kadar da korkunç olmadığını bize öğreten bir oyun. Topluma etkisi ise bambaşka. Pac-Man, Namco tarafından yapılmış bir oyun. Aynı zamanda Pong’da olduğu gibi, arcade oyunlarda atılan en büyük adımlardan birisi.
Pac-Man’in hikayesi 1979’da Toru Iwatani ve 9 kişilik ekibi ile başlamıştı. Iwatani, hem erkek hem de kadın oyunculara hitap edebilen gerçekten eğlenceli ve heyecanlı bir oyun yapmayı hedeflemişti ve bunu başardı. Pac-Man’de çok keyifli bir yapay zeka yazmayı başarmışlardı. Hayaletlerin hepsi farklı bir desende hareket etmeyi başarıyordu ve bu her oyunu birbirinden farklı yapıyordu. Pac-Man, nam-ı diğer Dobişko, kısa süre içerisinde büyük rekorlar kırdı ve dünyanın en başarılı oyunları arasına girmeyi başardı. 60 milyon dolardan fazla gelir elde etti ve Namco’nun en büyük sembolü haline geldi. Sadece finansal olarak değil, Mario’da olduğu gibi kendine bir marka bilinirliği kazandırmayı başardı.
3. Tetris (1984)
Koskoca bir neslin ellerini terletmiş, halen turnuvaları yapılan bir efsane: Tetris.
Efsanelerin efsanesi Tetris’in hikayesi, uzun zaman öncesine, Sovyet Rusya zamanına dayanıyor. Rus bilgisayar mühendisi Alexey Pajitnov tarafından yapılan Tetris, 6 Haziran 1984 tarihinde ilk oynanabilir versiyonu ile hayat buldu. Tetris ismi ise “4 parçalı” anlamına gelen “tetra” ve Pajitnov’un en sevdiği spor türü olan “tenis” kelimelerinin birleşimi ile ortaya çıktı. Tetris, Sovyet Rusya’dan Amerika’ya gönderilen ilk oyun olmuştu.
Tetris’in dünyayı bu derece ele geçirmesinde eğlence faktörünün yanında, her cihazda ulaşılabilir olması da büyük rol oynuyordu. Oyunun çıkmasından tam 9 yıl sonra piyasaya sürülen Game Boy’da dahi Tetris oynanabiliyordu. Bu ulaşılabilirlik ile yaklaşık 170 milyon kopya satmayı başarmıştı.
4. Mario 64 (1996)
Mario… Öyle bir oyun düşünün ki Mario ismi söylendiğinde herkesin kafasında kırmızı şapkalı tatlı bir karakter canlanıyor. İnsanlara Mario diye isimler takılıyor. Mario dünyayı bambaşka bir şekilde etkiledi. Ete bürünen bir oyun olmayı başardı.
Mario ilk çıktığında Nintendo oyun sektörünün en büyüğü olarak anılıyordu. Mario 64 ile birlikte Nintendo 64 konsolu da satışa çıkmıştı. Bu yeni konsol ve oyun sadece insanların oyun oynama şeklini ve teknolojiyi değiştirmedi, aynı zamanda oyun yapımcılarının oyun yapma şeklini de değiştirdi. Bundan önceki oyunlar ve Mario prototipleri iki boyuta sahipti. Yani oyuncular sadece sağa, sola, yukarı ve aşağı hareket edebiliyorlardı. Fakat Mario 64, oyun yapımcılarına ve insanlara bambaşka bir kapı açtı. Mario 64’te oyuncular ilk defa 3D bir platformla karşılaştı. Artık ileri ve geri hareket etmek de mümkündü. Üç boyutlu yeni bir oyun dönemi başlamıştı. Oyunun büyük başarısı ve insanların şaşkınlığı ile beraber, Nintendo başarılı bir şekilde 3D oyun geliştirme platformunun tanıtımını yaptı. Bu, oyun geliştirme konusunda ve oyun sektöründe büyük bir devrim anlamına geliyordu. Artık 360 derece hareket edilebilen, “analog” ve “joystick” kontrollerinin kullanıldığı oyunlar yapılacaktı. Konsol oyunlarının, ve özellikle grafiklerini seyretmeye doyamadığımız 3D oyunlarımızın başlangıcı Mario 64’le olmuştu.
5. World of Warcraft (2004)
Günümüze biraz daha yaklaşalım. Hatta o kadar yaklaşalım ki, 2004’te piyasaya sürülen bir oyun günümüzde hala en çok oynanan oyunlar arasında olsun.
World of Warcraft 2004’te çıkan bir MMORPG, yani “devasa çok oyunculu rol yapma oyunu”dur. Oyun sektörünün liderlerinden Blizzard Entartainment’ın Warcraft evreninin büyümeye başladığı zamanlarda, dördüncü oyun olarak çıkarılmıştı. Çıkmasından tam 5 yıl sonra oyuncu sayısı 10 milyonu geçmişti. Oyuncular arasında inanılmaz bir sansasyon yarattığı gibi, tıp dünyasında da “oyun bağımlılığı” tartışmalarını alevlendirmişti. Müthiş bir evrende, müthiş bir özgürlük yaşayan çok sadık bir oyuncu kitlesi vardı ve oyuncu sayısı durmaksızın katlanıyordu. 2014’te kayıtlı oyuncu sayısı 100 milyon’u devirdi. Yıllar bizleri bile eskitirken World of Warcraft’ı eskitemiyordu. 2017’de toplam geliri 9 milyar doları aşmıştı.
World of Warcraft, oyuncular arasında yılların eskitemediği oyun olarak bilinir. Rol yapma oyunlarında yukarıda bahsettiğim gibi inanılmaz bir çığır açmıştır ve devasa bir gelir elde etmiştir. Yıllar yıllar sonra halen oyun haftalık güncellemeler ile geliştirilmektedir ve güçlü bir oyuncu kitlesi bulunmaktadır.
6. Angry Birds (2009)
Yıllar geçti, ve “gamer” kavramı oluştu. World of Warcraft gibi devasa dünyalar açıldı, ve oyun dünyası gerçekten kemikleşmeye başlamışken Angry Birds, herkese hitap edecek oyun nasıl yapılmalı kavramını bizlere tekrar hatırlatmayı başardı. Artık kırmızı kuşlar ve yeşil domuzlar hepimizin günlük eğlencesi haline gelmişti.
Angry Birds, çıkışı ve büyümesiyle mobil oyunun etki gücünü herkese kanıtlamayı başarmıştı. Özellikle bunu çok basit bir oyun mekaniği ile nasıl yapılacağını gösterdi. Çıkan dev oyunlardan farklı olarak oyun dünyası ucuz, ulaşılabilir, indirmesi ve oynaması kolay bir oyunla karşı karşıyaydı. Bir çizgi film tarzı ile basit bir oynanışın ne kadar eğlenceli bir ürün çıkarabileceğini ortaya koydu. Çıkışı ile birlikte milyonlarca oyuncuya ulaşan Rovio Entartainment, bu oyun serisinin devamı olarak çizgi film serisi ve bir film dahi çıkardı. Haziran 2015 itibariyle seri 3 milyar indirme sayısına ulaştı. Günümüzde halen seri devam ediyor ve Rovio yeni oyunlarla karşımıza çıkıyor.
7. League of Legends (2009)
Tarihte sadece birkaç oyun “türünün lideri” ya da “türünün ilk örneği” kategorisine girebilir. League of Legends bu efsanevi oyunlardan bir tanesidir.
Her şey yukarıda bahsettiğim World of Warcraft’tan önce çıkan Warcraft III oyunu ile başladı. Warcraft III, oyunculara aynı Minecraft’ta olduğu gibi kendi oyunlarını ve oyun modlarını tasarlama şansı sunuyordu. Bir grup Warcraft III oyuncusu DOTA adı verilen çok popüler bir mod yarattı. Bu modun yaratıcıları büyük bir popülarite ve başarıya ulaştıktan sonra 2005’te kendi oyunlarını yapmaya karar verdi ve yaratmış oldukları DOTA’dan esinlenerek League of Legends projesini hayata geçirdi. Blizzard’ın da izniyle, 2009’da League of Legends piyasaya sürüldü. Angry Birds’de olduğu gibi ücretsiz bir oyun olarak başladı ve öyle devam etti. Gelirini ise oyun içerisindeki mikro para işlemleri ve satılık sanal ürünlerle sağıyordu. Zaman geçtikçe popülerleşmesi ile MOBA, yani Multiplayer Online Battle Arena oyun türünün başlangıcı oldu.
Sadece 2 yıl içerisinde 12 milyon aylık aktif oyuncu sayısına ulaşan League of Legends inanılmaz bir büyüme göstererek 2014’te 67 milyon ve ardından 2017’de tam 100 milyon aktif aylık oyuncu sayısına ulaştı. Sadece 2019’da elde ettiği yıllık gelirin 2 milyar dolar civarı olduğunu da buraya not düşelim.
Aslında bu oyunu bu listeye eklemek istememizin tek sebebi müthiş geliri, büyümesi ve başarısı haricinde e-spor dünyasını inanılmaz bir hale getirmesi. League of Legends’ın oyuncu kitlesinin büyümesiyle oyun içerisindeki rekabet de arttı. Profesyonel takımlar ve turnuvalar oluşturulmaya ve dünya tarafından pür dikkat takip edilmeye başlandı. 2019’da LoL Dünya Finali’nin canlı yayınında anlık 44 milyon izleyiciye ulaşmasıyla e-spor ve oyun sektörüne kattığı inanılmaz değeri tüm dünya görmüş oldu. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş gibi takımlar dahil olmak üzere dünyada onlarca profesyonel e-spor takımı ve oyuncusu var. Bu yeni sektörün gelişmesinde ve büyümesinde ise League of Legends, çok önemli bir rol oynuyor.
8. Minecraft (2011)
Minecraft, özgürlüğün oyun dünyasındaki en büyük tanımlarından biridir. İçinde dünyalar bulunan bir oyun düşünün. Üstelik bu dünyaları oyuncular yaratıyor. Bu yaratıcılık, başarıyı da beraberinde getirdi ve Türkiye’nin nüfusundan daha fazla insan, her ay bu oyunu oynar hale geldi.
İsveçli oyun geliştiricisi Markus Persson tarafından yapılan Minecraft, 2011’de Mojang tarafından yayınlanmıştır ve 2015’te Microsoft tarafından satın alınmıştır. 2011’de oyun ilk çıktığında büyük oyun şirketleri göz alıcı grafiklerle derin oyunlar yaparken, Minecraft basitliği ve ulaşılabilirliği ile Angry Birds’te olduğu gibi büyük bir etkileşim yaratmıştır. Oyunda pixellerden yapılmış 3D objeler ve 3D bir dünya ile oyuncuların özgür bir şekilde bir hayat yaşaması sağlanır. Kesilir, biçilir, üretilir ve oyuncular kendi dünyasını yavaş yavaş kurar. Üstelik oyun sadece bununla kalmaz, “Java Edition” denilen versiyon ile oyuncular oyunun farklı modlarını yaratarak büyük çevrimiçi dünyalar açmışlardır.
2019 sonunda yayınlanan raporlara göre dünyanın en çok oynanan oyunu olarak tahtına oturmuştur. Sayısız ödülleri, 180 milyondan fazla kopyası ve aylık 120 milyon aktif oyuncu ile yaşamına devam etmektedir.
Yukarıda listelediğimiz oyunlar, dünyayı değiştirmekte ve etkilemekte oyunun rolünün ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne seriyor…
Oyun, kimisine göre bir sosyalleşme aracı, kimisine göre bir zaman öldürme aracı, kimisine göre ise bir iş. Yukarıda incelediğimiz tüm oyunlar günümüzü değiştirdi, ve değiştirmeye devam ediyorlar. Oyun sektörü hem ülkemizde hem de dünyada durmaksızın bir büyüme gösteriyor. Yukarıda bahsettiğimiz olaylar ve rakamlar ise dünyayı değiştirmekte ve etkilemekte oyunun rolünün ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne seriyor. Kimi zaman yüzlerce kişilik dev ekipler oyunlar yapıyor, kimi zaman ise bir oyuna mod yapan 3-4 genç dünyayı değiştirecek bir oyunu ortaya koyuyor.
Velhasıl, dünyayı değiştirmek, tüm insanlara ulaşmak artık çok daha kolay. Oyun, her şeyin yanında çok büyük bir kanal. Her gün yeni oyun stüdyoları ve oyunlar piyasaya çıkıyor. Eğer sizin de oyunlara ilginiz var ise, dünyayı değiştirmek, bir Mario yapmak, Minecraft yapmak istiyorsanız tek ihtiyacınız istek, hayal gücü ve bir bilgisayar. Oyun geliştirme dünyasına adım atmak için bir Türk girişimi olan Game Factory‘yi de inceleyebilir, oyun geliştirme dünyasına bir giriş yapabilirsiniz.
O zaman, oyuna devam! 🙂