Genel anlamda yol kitaplarının tek bir ortak noktası vardır: bir şeylerden kaçan insanlar. Bu kitapların çoğunluğu varoluşsal bir kriz yaşayan anlatıcılar etrafında şekillense de kimi anlatılar gerçekten hayatlarında somut anlamda var olan bir şeylerden kaçan kişilerin yaşadıklarını anlatan hikayelerdir. Bu listede kurgusal anlatılardan seyahat ve anı güncelerine kadar birçok farklı türde kaleme alınmış yol kitaplarını sizler için derledik. İşte tüm zamanların en iyi yol kitapları…
Yolda – Jack Kerouac
Jack Kerouac’ın Yolda adlı romanı Beat Kuşağı’nı tanımlayan kurgu ve otobiyografinin harika bir karışımını sunan bir romandır. Beat Kuşağı için adeta bir İncil olarak görülen Yolda, Sal Paradise adlı genç bir adamın çılgın Dean Moriarty ile tanıştıktan sonra Amerika Birleşik Devletleri’nde birlikte çıktıkları nefes kesen yolculuğu anlatır. Bu ikilinin alkol, seks, uyuşturucu ve caz yoluyla özgür hissetme ve tatmin olma arayışları, Amerikan Rüyasının bir nevi testi olan bireysel özgürlüğün keşfine dönüşür. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Seyahat Sanatı – Alain de Botton
Alain de Botton, Seyahat Sanatı kitabında Gustave Flaubert, Edward Hopper, William Wordsworth ve Van Gogh dahil olmak üzere bir dizi yazar, sanatçı ve düşünürün yardımıyla, tatil romantizminden otel mini barlarına, havaalanlarından manzara gezilerine kadar her şeye yönelik paha biçilmez bilgiler sunuyor. Varmamız gereken yere vardığımızda ne yapmamız gerektiğini söyleyen rehberlerin karşıt görüşü olan Seyahat Sanatı, neden ilk başta gittiğimizi açıklamaya çalışırken aynı zamanda faydalı bir şekilde yolculuklarımızda nasıl daha mutlu olabileceğimizi öneriyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Ye, Dua Et, Sev – Elizabeth Gilbert
Kendini keşfetmenin yoğun bir şekilde ifade edildiği dokunaklı bir anı kitabı olan Ye, Dua Et, Sev, kendi mutluluğunuzun sorumluluğunu üstlendiğinizde ve toplumun ideallerini taklit ederek yaşamaya çalışmayı bıraktığınızda neler olabileceğini anlatan bir kitap. Değişime duyulan amansız bir ihtiyaçla uyanmış olan herkese hitap edebilecek olan Ye, Dua Et, Sev, kendisini erken yaşta orta yaş krizine girmiş olarak bulan yazar Elizabeth Gilbert’in dünyevi zevk arayışı, manevi bağlılık ve hayattan gerçekten ne istediği üzerine sorduğu sorularla birlikte tek başına çıktığı bir yıllık süren dünya turu etrafında şekillenir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Simyacı – Paulo Coelho
Kitap, Mısır’ın çöllerinde bir hazineyi bulmak için çıktığı yolculukta kendi içindeki hazineyi keşfeden Endülüslü Santiago’nun hikayesini anlatıyor. Yol boyunca Roman bir kadınla, kendisine kral diyen bir adamla ve bir simyacıyla tanışan Santiago, okuyucuya rüyalarının peşinden gitmenin önemini bir kez daha hatırlatıyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Motosiklet Günlükleri – Ernesto Che Guevara
Yirmi üç yaşında, Ernesto Che Guevara ve arkadaşı Alberto Granado, kendi kıtalarını keşfetmek için anavatanları Arjantin’den motosikleti La Poderosa ile yola çıkarlar. Her zamanki turistik yerleri ziyaret etmek için değil, sıradan insanlarla tanışmak ve Latin Amerika yaşamını daha iyi anlamak için çıktıkları bu seyahatte genç Che, kadınların, şarabın, heyecan verici kaçışların ve dostluğun gücü gibi gençlik maceralarının yanı sıra aynı zamanda yoksulluk ve felsefeyi de ilk elden öğrenir ve dünyanın en ünlü ve hayran olunacak devrimcisi ve özgürlük savaşçısına dönüşür. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Huckleberry Finn’in Maceraları – Mark Twain
Kitabın Tanıtımından: Büyük Amerikan romanları arasında yerini alan HuckleberryFinn’in Maceraları, Mark Twain’in de en iyi yapıtı olarak kabul edilir. Eğitimsiz, batıl inançlara sahip, ama iyi kalpli bir çocuk olan Huck, işsiz güçsüz ve ayyaş babasından kaçar. Kendisi gibi kaçak olan siyahi köle Jim’le birlikte Mississippi Nehri boyunca macera dolu bir yolculuk yaparlar. Twain, nehrin iki yakasında yaşayan her sınıftan insanı sergileyen eşsiz portreler sunarken, yer yer komik ve ironik bir üslup tutturur. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Yabana Doğru – Jon Krakauer
1991’de üniversiteden mezun olduktan hemen sonra Christopher Johnson McCandless, hayranlık duyduğu Jack London ve John Muir tarafından yapılanlara benzer bir vizyon arayışıyla Amerika’nın Batı ve Güneybatı’sını keşfetmeye çıktı. Bu keşfine başlamadan önce çölün ortasında plakasını söküp arabasını terk etti ve tüm parasını yaktı. Kendisine yeni bir isim verdi ve para ve eşyalar tarafından engellenmeden, doğanın sunduğu ham, filtresiz deneyimlerde özgürlüğü bulmak için yola çıktı. Arkasında çaresiz anne babasını ve kız kardeşini bırakarak vahşi doğada kayıplara karışan McCandless, dört ay sonra bir grup geyik avcısı tarafından ölü olarak bulundu. Jon Krakauer tarafından kaleme alınan Yabana Doğru, McCandless’in çıktığı bu yolculukta arkasında bıraktıklarının ışığında yazılan bir biyografik kitaptır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Yol – Cormac McCarthy
Cormac McCarthy’nin kıyamet sonrası temalı romanı Yol, bir baba ve küçük oğlunun, endüstriyel uygarlığı ve neredeyse dünyadaki tüm yaşamı yok eden tanımlanmamış bir patlama sonucunda yanmış Amerikan topraklarında çıktıkları birkaç aylık bir süre boyunca devam eden zorlu yolculuğu anlatıyor. Hiçbir ümidin kalmadığı topraklarda çıkılan bir yolculuğun hikayesi olan Yol, birbirlerinin sevgisiyle ayakta kalmaya çalışan bir baba ve oğlun portresini çiziyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Bir Dinozorun Gezileri – Mina Urgan
İngiliz edebiyatı profesörü ve yazar Mina Urgan’ın kaleme aldığı Bir Dinozorun Gezileri, yazarın başta Akdeniz Bölgesi ve Bodrum civarı olmak üzere Anadolu, Paris, İngiltere, İtalya, Sovyet Rusya ve Amerika’ya Urgan’ın tabiriyle dinozorca yani az parayla, tadını çıkarmayı ve insanları tanımayı hedefleyerek yapılmış gezilerini anlattığı bir anı ve gezi kitabıdır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Seksen Günde Dünya Gezisi – Jules Verne
Jules Verne’in en sevilen kitaplarından biri olan Seksen Günde Dünya Gezisi, Londralı bir beyefendi olan Phileas Fogg’un, üyesi olduğu bir kulüpte bir gece vakit geçirirken arkadaşlarıyla sadece seksen günde dünyayı dolaşabileceğine dair girdiği bahis sonucu çıktığı olağanüstü yolculuğu anlatır. Fogg ve uşağı Passepartout’nun egzotik topraklardan ve tehlikeli yerlerden geçerek sonunu getirmeye çalıştıkları bu yolculukta, yaşadıkları aksiliklere göğüs germeye çalışırken aynı zamanda zamana karşı da yarış halindedirler. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında – John Steinbeck
1960 yılında John Steinbeck, köpeği Charley ile birlikte kendi memleketi ABD’yi Maine’den California’ya kadar yeniden keşfetmek ve tarih yazmak için kamyonetiyle yollara koyulur. Amerika’nın sahip olduğu manzaraları, sesleri ve Amerikan halkının özü ile temasını kaybetmiş olabileceğini hisseden Steinbeck, ormanlardan ve çöllerden, toprak yollardan ve otoyollardan büyük şehirlere ve görkemli vahşi doğalara doğru ilerleyerek anlayışlı ama bir o kadar da esprili bir gözle Amerika’ya ve orada yaşayan insanlara dair gözlemlerini anlatır Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında’da. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Bozkır: Bir Yolculuk Hikayesi – Anton Çehov
Anton Çehov’un acemi bir yazardan bir kısa öykü ustasına dönüşümünü ortaya koyan Bozkır: Bir Yolculuk Hikayesi, dokuz yaşındaki bir çocuğun Kiev’deki yeni okuluna, görkemli manzaralardan bilinmeyen bir kadere doğru yaptığı yolculuğun unutulmaz hikayesini anlatıyor. Kitabın Tanıtımından: Eğitimi için annesinden ayrılıp dayısıyla birlikte yola koyulan Yegoruşka capcanlı bir dünyada bulur kendini. Bu yolculukta bütün hiyerarşisi ve adetleriyle Rus toplumunun farklı katmanlarından insanların; tüccarların, din adamlarının, köylülerin, işçilerin ve arabacıların arasına karışır. Rus yaşam biçiminin ve ruhunun canlı imgelerini gözümüzün önüne getiren şiirli bir dille tasvir edilen Bozkır, renkleri, sesleri ve kokularıyla hikâyenin ana karakterlerinden biridir adeta. Üzerinde yolculuk eden insanlardan bağımsız, kendi yaşamını sürer, soluk alıp verir. Çehov bozkırla insan varoluşu arasındaki paralellikler aracılığıyla doğayla insan arasında simbiyotik bir ilişki kurmuştur. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Lovecraft Country – Matt Ruff
Sihir, güç, umut ve özgürlüğün zamana yayılan, siyahi bir ailenin çeşitli üyelerine dokunan hayali bir karışımı olan Lovecraft Country, bugün hala insanlığa musallat olmaya devam eden ırkçılığın yıkıcı ve sürekli değişen portresini sunuyor okuyucuya. 1954 yılında Chicago’da babası Montrose kaybolduğunda, henüz yirmi iki yaşında ordudan ayrılmış olan gazi Atticus Turner, George Amcası ve çocukluk arkadaşı Letitia ile birlikte babasını bulmak için New England’a doğru bir yolculuğa çıkarlar. Atticus’un büyük büyükannesinin sahibi olduğu mülkün varisi olan Bay Braithwhite’ın malikanesine yaptıkları yolculukta hem beyaz Amerika’nın sıradan korkularıyla hem de George’un anlattığı tuhaf hikayelerden çıkmış gibi görünen kötü niyetli ruhlarla karşılaşırlar. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı – Robert M. Pirsig
Amerikan edebiyatının en heyecan verici kitaplarından biri olarak kabul edilen Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı, 1974’te yayınlandıktan hemen sonra en çok satanlar listesinde yerini aldı. Bir baba ve oğlunun yaz boyunca süren motosiklet gezisinin anlatımı olan kitap, nasıl yaşanacağına dair temel soruların kişisel ve felsefi bir serüvenine dönüşüyor. Varoluşun karmaşasıyla harmanlanan Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı, nasıl daha iyi yaşanır sorunsalı etrafında şekillenen dokunaklı bir kitaptır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Demiryolu Serserileri – Jack London
Eğlenceli bir otobiyografik öyküler koleksiyonu olan Demiryolu Serserileri’nde Jack London, berduş sokaklar arasında yaşadığı ve yolda geçirdiği günlerinden kesintiler sunuyor okuyucuya. Yük vagonlarında yaşamaktan yemek yemeye kadar serseri hayatının detaylı portresini çizen hikayeleriyle London, yaşadığı deneyimlerin zenginliği ve yaşamak için yalan söyleme zorunluluğu sayesinde de edebi kariyerinde bir sıçrama yaşar. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Doğu Avrupa’da Yolculuk – Gabriel Garcia Marquez
“Sınıfların ortadan kalkması hayret verici bir şey. Herkes eşit, herkes aynı düzeyde, herkes kötü dikilmiş eski püskü giysiler içinde, ayaklarında kalitesiz ayakkabılar var. Hiç acele etmiyorlar, telaş yok, sanki yaşamak için her şeyi ağırdan alıp tüm vakitlerini kullanıyorlar. Burada da köylerdeki aynı saf, iyi kalpli ve sağlıklı kalabalık kitleler var ama devasa boyutlarda.” diye yazıyor Gabriel Garcia Marquez Doğu Avrupa’da Yolculuk adlı güncesinde. 1950’li yıllarda Avrupa’ya dış haber muhabiri olarak gönderildiği zamanlarda Doğu Bloğunda yer alan sosyalist ülkelere yaptığı seyahatlerini anlattığı bu kitapta, hem kişisel yaşantısına dair izler sunarken hem de dönemin sosyo-politik düzenine dair izlenimlerini de aktarır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kayıp Çocuk Arşivi – Valeria Luiselli
Kitap, Amerika’yı bir baştan bir başa geçen yolculukları sırasında güneybatı sınırında bir göçmen kriziyle karşı karşıya kalan bir ailenin yol hikayesidir. Birkaç faklı bakış açısıyla kaleme alınan Kayıp Çocuk Arşivi, metinleri, sesleri ve görüntüleri harmanlayan modern bir edebi başarı olarak görülmektedir. Deneyimlerimizi nasıl belgelediğimize ve bizim için en önemli şeyleri nasıl hatırladığımıza dair zengin ve ilgi çekici bir hikâye anlatan kitap, günümüzdeki adalet ve eşitliğin doğasını incelerken bizi dikkate değer bir ailenin yaşamının derinliklerine götürüyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Jack Kerouac’ın Yolda adlı romanı Beat Kuşağı’nı tanımlayan kurgu ve otobiyografinin harika bir karışımını sunan bir romandır. Beat Kuşağı için adeta bir İncil olarak görülen Yolda, Sal Paradise adlı genç bir adamın çılgın Dean Moriarty ile tanıştıktan sonra Amerika Birleşik Devletleri’nde birlikte çıktıkları nefes kesen yolculuğu anlatır. Bu ikilinin alkol, seks, uyuşturucu ve caz yoluyla özgür hissetme ve tatmin olma arayışları, Amerikan Rüyasının bir nevi testi olan bireysel özgürlüğün keşfine dönüşür. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Alain de Botton, Seyahat Sanatı kitabında Gustave Flaubert, Edward Hopper, William Wordsworth ve Van Gogh dahil olmak üzere bir dizi yazar, sanatçı ve düşünürün yardımıyla, tatil romantizminden otel mini barlarına, havaalanlarından manzara gezilerine kadar her şeye yönelik paha biçilmez bilgiler sunuyor. Varmamız gereken yere vardığımızda ne yapmamız gerektiğini söyleyen rehberlerin karşıt görüşü olan Seyahat Sanatı, neden ilk başta gittiğimizi açıklamaya çalışırken aynı zamanda faydalı bir şekilde yolculuklarımızda nasıl daha mutlu olabileceğimizi öneriyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kendini keşfetmenin yoğun bir şekilde ifade edildiği dokunaklı bir anı kitabı olan Ye, Dua Et, Sev, kendi mutluluğunuzun sorumluluğunu üstlendiğinizde ve toplumun ideallerini taklit ederek yaşamaya çalışmayı bıraktığınızda neler olabileceğini anlatan bir kitap. Değişime duyulan amansız bir ihtiyaçla uyanmış olan herkese hitap edebilecek olan Ye, Dua Et, Sev, kendisini erken yaşta orta yaş krizine girmiş olarak bulan yazar Elizabeth Gilbert’in dünyevi zevk arayışı, manevi bağlılık ve hayattan gerçekten ne istediği üzerine sorduğu sorularla birlikte tek başına çıktığı bir yıllık süren dünya turu etrafında şekillenir. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kitap, Mısır’ın çöllerinde bir hazineyi bulmak için çıktığı yolculukta kendi içindeki hazineyi keşfeden Endülüslü Santiago’nun hikayesini anlatıyor. Yol boyunca Roman bir kadınla, kendisine kral diyen bir adamla ve bir simyacıyla tanışan Santiago, okuyucuya rüyalarının peşinden gitmenin önemini bir kez daha hatırlatıyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Yirmi üç yaşında, Ernesto Che Guevara ve arkadaşı Alberto Granado, kendi kıtalarını keşfetmek için anavatanları Arjantin’den motosikleti La Poderosa ile yola çıkarlar. Her zamanki turistik yerleri ziyaret etmek için değil, sıradan insanlarla tanışmak ve Latin Amerika yaşamını daha iyi anlamak için çıktıkları bu seyahatte genç Che, kadınların, şarabın, heyecan verici kaçışların ve dostluğun gücü gibi gençlik maceralarının yanı sıra aynı zamanda yoksulluk ve felsefeyi de ilk elden öğrenir ve dünyanın en ünlü ve hayran olunacak devrimcisi ve özgürlük savaşçısına dönüşür. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kitabın Tanıtımından: Büyük Amerikan romanları arasında yerini alan HuckleberryFinn’in Maceraları, Mark Twain’in de en iyi yapıtı olarak kabul edilir. Eğitimsiz, batıl inançlara sahip, ama iyi kalpli bir çocuk olan Huck, işsiz güçsüz ve ayyaş babasından kaçar. Kendisi gibi kaçak olan siyahi köle Jim’le birlikte Mississippi Nehri boyunca macera dolu bir yolculuk yaparlar. Twain, nehrin iki yakasında yaşayan her sınıftan insanı sergileyen eşsiz portreler sunarken, yer yer komik ve ironik bir üslup tutturur. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
1991’de üniversiteden mezun olduktan hemen sonra Christopher Johnson McCandless, hayranlık duyduğu Jack London ve John Muir tarafından yapılanlara benzer bir vizyon arayışıyla Amerika’nın Batı ve Güneybatı’sını keşfetmeye çıktı. Bu keşfine başlamadan önce çölün ortasında plakasını söküp arabasını terk etti ve tüm parasını yaktı. Kendisine yeni bir isim verdi ve para ve eşyalar tarafından engellenmeden, doğanın sunduğu ham, filtresiz deneyimlerde özgürlüğü bulmak için yola çıktı. Arkasında çaresiz anne babasını ve kız kardeşini bırakarak vahşi doğada kayıplara karışan McCandless, dört ay sonra bir grup geyik avcısı tarafından ölü olarak bulundu. Jon Krakauer tarafından kaleme alınan Yabana Doğru, McCandless’in çıktığı bu yolculukta arkasında bıraktıklarının ışığında yazılan bir biyografik kitaptır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Cormac McCarthy’nin kıyamet sonrası temalı romanı Yol, bir baba ve küçük oğlunun, endüstriyel uygarlığı ve neredeyse dünyadaki tüm yaşamı yok eden tanımlanmamış bir patlama sonucunda yanmış Amerikan topraklarında çıktıkları birkaç aylık bir süre boyunca devam eden zorlu yolculuğu anlatıyor. Hiçbir ümidin kalmadığı topraklarda çıkılan bir yolculuğun hikayesi olan Yol, birbirlerinin sevgisiyle ayakta kalmaya çalışan bir baba ve oğlun portresini çiziyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
İngiliz edebiyatı profesörü ve yazar Mina Urgan’ın kaleme aldığı Bir Dinozorun Gezileri, yazarın başta Akdeniz Bölgesi ve Bodrum civarı olmak üzere Anadolu, Paris, İngiltere, İtalya, Sovyet Rusya ve Amerika’ya Urgan’ın tabiriyle dinozorca yani az parayla, tadını çıkarmayı ve insanları tanımayı hedefleyerek yapılmış gezilerini anlattığı bir anı ve gezi kitabıdır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Jules Verne’in en sevilen kitaplarından biri olan Seksen Günde Dünya Gezisi, Londralı bir beyefendi olan Phileas Fogg’un, üyesi olduğu bir kulüpte bir gece vakit geçirirken arkadaşlarıyla sadece seksen günde dünyayı dolaşabileceğine dair girdiği bahis sonucu çıktığı olağanüstü yolculuğu anlatır. Fogg ve uşağı Passepartout’nun egzotik topraklardan ve tehlikeli yerlerden geçerek sonunu getirmeye çalıştıkları bu yolculukta, yaşadıkları aksiliklere göğüs germeye çalışırken aynı zamanda zamana karşı da yarış halindedirler. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
1960 yılında John Steinbeck, köpeği Charley ile birlikte kendi memleketi ABD’yi Maine’den California’ya kadar yeniden keşfetmek ve tarih yazmak için kamyonetiyle yollara koyulur. Amerika’nın sahip olduğu manzaraları, sesleri ve Amerikan halkının özü ile temasını kaybetmiş olabileceğini hisseden Steinbeck, ormanlardan ve çöllerden, toprak yollardan ve otoyollardan büyük şehirlere ve görkemli vahşi doğalara doğru ilerleyerek anlayışlı ama bir o kadar da esprili bir gözle Amerika’ya ve orada yaşayan insanlara dair gözlemlerini anlatır Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında’da. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Anton Çehov’un acemi bir yazardan bir kısa öykü ustasına dönüşümünü ortaya koyan Bozkır: Bir Yolculuk Hikayesi, dokuz yaşındaki bir çocuğun Kiev’deki yeni okuluna, görkemli manzaralardan bilinmeyen bir kadere doğru yaptığı yolculuğun unutulmaz hikayesini anlatıyor. Kitabın Tanıtımından: Eğitimi için annesinden ayrılıp dayısıyla birlikte yola koyulan Yegoruşka capcanlı bir dünyada bulur kendini. Bu yolculukta bütün hiyerarşisi ve adetleriyle Rus toplumunun farklı katmanlarından insanların; tüccarların, din adamlarının, köylülerin, işçilerin ve arabacıların arasına karışır. Rus yaşam biçiminin ve ruhunun canlı imgelerini gözümüzün önüne getiren şiirli bir dille tasvir edilen Bozkır, renkleri, sesleri ve kokularıyla hikâyenin ana karakterlerinden biridir adeta. Üzerinde yolculuk eden insanlardan bağımsız, kendi yaşamını sürer, soluk alıp verir. Çehov bozkırla insan varoluşu arasındaki paralellikler aracılığıyla doğayla insan arasında simbiyotik bir ilişki kurmuştur. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Sihir, güç, umut ve özgürlüğün zamana yayılan, siyahi bir ailenin çeşitli üyelerine dokunan hayali bir karışımı olan Lovecraft Country, bugün hala insanlığa musallat olmaya devam eden ırkçılığın yıkıcı ve sürekli değişen portresini sunuyor okuyucuya. 1954 yılında Chicago’da babası Montrose kaybolduğunda, henüz yirmi iki yaşında ordudan ayrılmış olan gazi Atticus Turner, George Amcası ve çocukluk arkadaşı Letitia ile birlikte babasını bulmak için New England’a doğru bir yolculuğa çıkarlar. Atticus’un büyük büyükannesinin sahibi olduğu mülkün varisi olan Bay Braithwhite’ın malikanesine yaptıkları yolculukta hem beyaz Amerika’nın sıradan korkularıyla hem de George’un anlattığı tuhaf hikayelerden çıkmış gibi görünen kötü niyetli ruhlarla karşılaşırlar. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Amerikan edebiyatının en heyecan verici kitaplarından biri olarak kabul edilen Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı, 1974’te yayınlandıktan hemen sonra en çok satanlar listesinde yerini aldı. Bir baba ve oğlunun yaz boyunca süren motosiklet gezisinin anlatımı olan kitap, nasıl yaşanacağına dair temel soruların kişisel ve felsefi bir serüvenine dönüşüyor. Varoluşun karmaşasıyla harmanlanan Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı, nasıl daha iyi yaşanır sorunsalı etrafında şekillenen dokunaklı bir kitaptır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Eğlenceli bir otobiyografik öyküler koleksiyonu olan Demiryolu Serserileri’nde Jack London, berduş sokaklar arasında yaşadığı ve yolda geçirdiği günlerinden kesintiler sunuyor okuyucuya. Yük vagonlarında yaşamaktan yemek yemeye kadar serseri hayatının detaylı portresini çizen hikayeleriyle London, yaşadığı deneyimlerin zenginliği ve yaşamak için yalan söyleme zorunluluğu sayesinde de edebi kariyerinde bir sıçrama yaşar. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
“Sınıfların ortadan kalkması hayret verici bir şey. Herkes eşit, herkes aynı düzeyde, herkes kötü dikilmiş eski püskü giysiler içinde, ayaklarında kalitesiz ayakkabılar var. Hiç acele etmiyorlar, telaş yok, sanki yaşamak için her şeyi ağırdan alıp tüm vakitlerini kullanıyorlar. Burada da köylerdeki aynı saf, iyi kalpli ve sağlıklı kalabalık kitleler var ama devasa boyutlarda.” diye yazıyor Gabriel Garcia Marquez Doğu Avrupa’da Yolculuk adlı güncesinde. 1950’li yıllarda Avrupa’ya dış haber muhabiri olarak gönderildiği zamanlarda Doğu Bloğunda yer alan sosyalist ülkelere yaptığı seyahatlerini anlattığı bu kitapta, hem kişisel yaşantısına dair izler sunarken hem de dönemin sosyo-politik düzenine dair izlenimlerini de aktarır. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Kitap, Amerika’yı bir baştan bir başa geçen yolculukları sırasında güneybatı sınırında bir göçmen kriziyle karşı karşıya kalan bir ailenin yol hikayesidir. Birkaç faklı bakış açısıyla kaleme alınan Kayıp Çocuk Arşivi, metinleri, sesleri ve görüntüleri harmanlayan modern bir edebi başarı olarak görülmektedir. Deneyimlerimizi nasıl belgelediğimize ve bizim için en önemli şeyleri nasıl hatırladığımıza dair zengin ve ilgi çekici bir hikâye anlatan kitap, günümüzdeki adalet ve eşitliğin doğasını incelerken bizi dikkate değer bir ailenin yaşamının derinliklerine götürüyor. Kitabı incelemek ve satın almak için buraya tıklayabilirsiniz.
İlginizi çekebilir:
Sizin İçin Seçtik: Bir Solukta Okuyabileceğiniz Son Dönemlerin En İyi 20 Kitabı