Söyleyecek sözümüz kalmadığında bizi en iyi onlar anlattı. Derdimizi en çok onlar anladı. Saman alevi gibi yanıp geçerken kalbimiz, kulağımızda onlar vardı. Kor ateşlere düştüğümüzde dudaklarımızda onlar. Yıllar yılı hep en iyi arkadaşımız oldular. “Biz yazsak da aynı böyle yazardık, söyleseydik tam da böyle söylerdik, ne eksik ne fazla” diye hissettik. Belki de bu yüzden yeniden söylenmiş hallerini pek sevmedik, coverlarına dudak büktük. Türk Rock ve pop müziğinde çok iyi sözler yazıldı, şahane parçalar yapıldı. Bir ucundan tutup yeniden hatırlamak istedik. Siz de aklınıza gelenlerle listeye ekler yapınız.
Gemiler – Orhan Atasoy
Nam-ı diğer Asit Orhan. Herkeslerin bir dönem dudaklarına değmiş bu muhteşem eser ona ait. Teoman öncesinde bu şarkıyı duyanlar, çok daha farklı duygularla dinlerler eseri. Çünkü rüzgara karışan ses Türk Rock müziği için her dönem eşsiz tınlayan Orhan Atasoy’a aittir.
Deniz rüzgara karışmış güneşte,
Martılar uçardı o yeşil gözlerde
Sıcak kumlu o evlerde
Dalga sesleri vardı gülüşlerde gülüşlerde
Sen geçerken sahilden sessizce
Gemiler kalkar yüreğimden gizlice…
Metin Kurt Yalnızlığı – Kesmeşeker
Ne demiş Metin Kurt: Halka en yakın yer neresi? Çizgi. Ben de çizgide beklerdim. Antrenör ve idarecilerin olduğu tarafta oynamayı sevmiyorum. Kapalının önünde oynamamak için bir devre sağ açık, bir devre de sol açık oynardım.”
Bu güzel lafı eden güzel abimizin hakkını ancak Kesmeşeker verirdi. Bir kesme şeker gibi pırıl pırıl eder bu şarkı insanın kalbini. Bir kere dinlemekle bitmez, dönüp dönüp fısıldar kulağınıza: Haydutlar ölmeden son bir dans ne dersin, Sen mi güzeldin yoksa hayat mı güzel
Yani iki şişe ucuz şarap
Bir tarih yazabilir
Verdiğim tüm sözler
Bir anda uçabilir
Sıcak bir bira
Aşk sendikasında
Metin Kurt gibi yalnızız
Ceza sahasında
Ne güzel, ne güzel..
Issızlığın Ortasında – Moğollar
Türkiye’de bir ilk yaşanıyordu. Leman çizerlerinden Kaan Ertem “Moğollar tekrar bir araya gelsin” dedi ve bir imza kampanyası açıldı. 4000’den fazla imza toplandığı halde bir umudumuz yoktu, ama hayal gerçek oldu ve 90’ların unutulmaz olaylarından biri kayıtlara geçti. Cahit Berkay, Taner Öngür ve Engin Yörükoğlu yanlarına Serhat Ersöz’ü alarak, 31 Mayıs 1993’te İstanbul Cemal Reşit Rey’de verdikleri muhteşem bir konserle geri döndüler.
Moğollar bir araya geldikleri gibi kendilerinden bekleneni tüyleri diken diken ederek yerine getirdi. 1993’de yaşanılan Sivas Katliamına karşı en mert ve unutulmaz sözler Moğollar’dan geldi.
Çığlık kalleş
Sessizlik mi dost
Ateş ve duman
Hain düşman
Issızlığın ortasında
Issızlığın ortasında.
Tamirci Çırağı – Cem Karaca
Şu dünyada başka hiçbir şeye benzemeyen sesi, kulağa bir dokundu mu kişiyi olduğu yere mıhlayan yorumuyla gerçek bir efsane. Ama bir de yazdığı sözler var. Günümüz Rock müziğinde sık gördüğümüz arabeskten bozma, ağız yüz kaydırmalı tıkırtılar yerine insana “vay anasını adam neler anlatmış” dedirten sözleriyle yıllara meydan okuyan bir klasik.
Otomobili tamire geldi dun bizim tamirhaneye
Görür görmez vurularak başladım ben sevmeye
Ayağında uzun etek dalga dalga saçları
Ustam seslendı uzaktan oğlum al takımları
Bir romanda okumuştum buna benzer bir seyi
Cildi parlak kağıt kaplı pahalı bır kıtaptı
Ne olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kız
Yine böyle bir durumda tamirci cırağına
Ustama dedim ki bugün giymeyim tulumları
Arkası puslu aynamda taradım saclarımı
Gelecekti bugün geri arabayı almaya
O romandaki hayali belki gercek yapmaya
Akrebin Gözleri – Erkin Koray
Erkin baba kendini haklı olarak “baba” yapan eserinde aslında çok çok acaip sözlere imza atmıyor. Ama insanı Black Sabbath dinlercesine hallere sokan gitarların ardında söylenen “Akrebin gözleri akrebin akrep” nakaratı akıllardan asla çıkmıyor.
Salak – Grup Çığrışım
Ekşi’de Orhan Atasoy’a bakarken ziggy adlı yazarın bir entrysini gördük. Orhan Atasoy demiş ki bir sohbet esnasında “Abazayım abaza aman allah muhafaza” diye şarkı yazmayı ben de bilirim… 90’ların patlayan Türkçe popuna dokundurmuş haliyle. E o zaman bu şarkı ne içinde salaktan başka söz geçmiyor diyebilirsiniz. Aynen o yüzden, açık ve net olarak “onu” gördüğümüzde salaklaşan bünyemizi anlatmış grup. Kinaye yok, benzetme yok, direkt: salak!
Bir kerecik gördün onu
kalbin sanki duracaktı salak!
Ne çabucak aşık oldun
hadi gidip konuşsana salak!
Resimdeki Gözyaşları – Mehmet Soyarslan
Cem Karaca yine listede ama bu sefer Apaşlar ve Mehmet Soyarslan dönemiyle. Ağır Roman’a kadar unutulmuş bu efsane eseri yazan kişi Mehmet Soyarslan’dır. Bugün aynı zamanda Özen Film’in sahibi olan Mehmet Soyarslan uzun yıllardır sesini pek duyurmamış ama Ağır Roman’ı çeken stüdyonun sahibi olarak filme büyük katkı sağlayan bu efsane eserle bir kere daha izleyiciye göz kırpmıştır.
Bir gün belki hayattan
Geçmişteki günlerden
Bir teselli arasın
Bak o zaman resmime
Gör akan o yaşları…
Papatya – Teoman
“Sözlerini hep araklıyor, hayır hayır asıl müziği araklıyor” tartışması hiç bitmez Teoman’ın, ama şarkıları da hiç dudaklardan düşmez. Salinger’in ‘Gönülçelen’ romanından etkilenerek albüme ‘Gönülçelen’ adını verdiğinde hem albüm hem de kitap epey satmıştı. Aslında bir çok gencin Salinger ile tanışması açısından çok da iyi olmuştu bu durum.
Bizi tanıyan herkes bilir
Senle ben eskiden beri
Hiç derdimiz olmadan büyümüştük yan yana
Hani çok sevdiğin o filmi gördükten sonra
Kısacık kestirip saçlarını içtin ilk sigaranı.
Ne Güzel Güldün – Pinhani
Adam diyor ki “Yalandan da olsa ne güzel güldün o akşam bana” daha ne desin. Pinhani’yi son dönem pıtırcık gibi çıkan gruplardan ayrı bir yere koymamızın sebebi sadece insanı alıp başka diyarlara bırakan tınıları değil. İşte böyle güçlü ve içten sözleri.
Belki durup dururken yanına gelince
Söylediklerimi anlamsız buldun
Oysa vakit yoktu ama sen haklıydın
Çünkü böyle şeyler aceleye gelmezdi
Yalandan da olsa
Ne güzel güldün o akşam bana…
Yalnızlık Ömür Boyu – MFÖ
Söz Mazhar Alanson, beste Fuat Güner, eser Türk müziğinin belki de en basit ve etkili sözleriyle müziği. Lamı cimi yok, her nesilden her kişiyi sarıp sarmalayan hisleri, herkesin hissettiği gibi aktarmayı başarmış bir parça. İşin özü; aşk ve yalnızlık.
Senle beraber olsam da sevgilim
Ayrılsakta, ölsek de bu yolda
Hep yalnızlık yavrum
Yalnızlık ömür boyu
Yalnızlık ömür boyu.
Dönence – Barış Manço
Akrebin gözleri ile birlikte Türkçe müziğin en değerli eselerinden biri. Barış Abimizin sözleri ve Ahmet Güvenç’in müziğiyle ölümsüzleşen hiç unutulmayacak bir klasik.
Simsiyah gecenin koynundayım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde güneşler doğuyor
Görüyorum dönence
Kupkuru bir ağacın dalıyım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde bir şeyler kök salıyor
Biliyorum dönence…
Dağları Deldim – Özlem Tekin
Özlem ablayı kızdırdığımızda nasıl kızar, aşkımızı alıp gözümüze nasıl sokar temalı farklı bir sevda türküsü. Yıkılmadım ayaktayım derken de gaza getirirken düşündüren cinsten.
Dağları deldim tek başıma çölleri aştım
Bir tek ben erleri yendim kız başıma
Sende yıkılmam
Dağları deldim tek başıma çölleri aştım
Bir tek ben erleri yendim kız başıma
Sende yıkılmam .
Gecenin Üçünde – Fikret Kızılok
https://www.youtube.com/watch?v=Q9T9wxs5Lyc
Söz oldu, nefes oldu hep bize dedik ya. En çok da Fikret Kızılok oldu. Keşke “Kalbim, kalbim, dayanmak artık kolay değil, bırakacak gibisin yarı yolda” demeseydi. Keşke hep bir gül bitseydi içimizde.
Bir gül biter içimde
Gecenin tam üçünde
Can değil canan değil er değil eren değil
Geç değil erken değil
Bir gül biter içimde içimde içimde
Tam bildiğim biçimde
Oy gecenin tam üçünde gecenin tam üçünde.
Çiçekler Su İster – Bülent Ortaçgil
https://www.youtube.com/watch?v=am2XbsQ7s4Q
Kafiye yaptım şarkı oldu diyen söz yazarlarının yüzlerce kere dinlemesi gereken bir Bülent Ortaçgil klasiği. Çiçeklerin ismi olsun şarkıda ama aşkımızı da anlatsın. Daha güzeli mümkün mü?
Begonvildir, üzerliktir,
Ortancadır, güzelliktir,
Mine de olsa,
Orkide de olsa fark etmez.
Bütün bu çiçekler biraz daha su ister
Su yoksa sevginiz yaşatsın onları
Biraz da sen konuş
Duymayan hiç kalmasın
Güzel bahçemiz hiç solmasın.